Hasta tutuklu yakınları: İnfaz Kanunu değişmeli, hasta birine kelepçe vurmak insanlık dışıdır

Hasta tutuklu yakınları: İnfaz Kanunu değişmeli, hasta birine kelepçe vurmak insanlık dışıdır
Hasta tutuklu yakınları, Türkiye hapishanelerindeki fiziksel ve psikolojik koşulları anlattı.

İnsan hakları savunucularının taleplerine rağmen infaz kanunuda ve cezaevi koşullarında hiçbir iyileştirme yapılmadı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, 2021 yılının sadece ilk üç ayında cezaevlerinde 13 hasta tutuklu hayatını kaybetti. 2020’de ise yaşamını yitiren hasta tutuklu sayısı 27 olarak kayıtlara geçti. İHD'nin bir başka verisine göre ise, Türkiye hapishanelerinde 604’ü ağır olmak üzere en az 1605 hasta mahpus bulunuyor.

Euronews'den Dilek Gül, hasta yakınları tutuklu bulunan ailelerle görüştü. Gül haberinde, Hasta tutuklu Murat Güntürk’ün abisi'nin ifadelerini şöyle aktarıyor: 

‘’Ameliyat sonrası yoğun bakım sürecinde bize refaketçi izni bile tanımadılar. Savcı doktordan izin almamızı yani bir yazı talebinde bulundu. Ancak biz o yazıyı doktordan alamadık. Hatta hasta ameliyattan yeni çıkmış, yoğun bakıma alınmış ama kelepçelenmişti. Ameliyat sonrası çıkarıldığı servis odası da asker ve gardiyanlarla dolu. Hastane odası mı yoksa cezaevi mi belli değil. Beyin ameliyatı geçirmiş bir insan sedyeye kelepçelenmiş. O şekilde kardeşimi görebildik. Yürüyemeyecek hatta yemeğini dahi yiyemeyecek durumda olan birine kelepçe vurmak insanlık dışıdır.’’

Yakın zamanda cezası onanan bir başka hasta tutuklu ise iki yıldır kanser tedavisi gören Ayşe Özdoğan'in ablası Emine Erdem ise şu ifadeleri kullanıyor:

’Tuvalet ve banyosunu iki kişinin yardımlarıyla yapan biri on gün sonra banyo yapabildi. Bu süre zarfında iki kez acile kaldırıldı. Ayşe Özdoğan iki yıl boyunca sadece iyileşmek için çaba sarf etti o nedenle psikolojisi de çok kötü. Ailesi olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun Ayşe Özdoğan hakkında tekrar raporlandırma yaparken sadece onkoloji alanında değil geçirmesi gereken ameliyatları ve tedavileri de dikkate almasını istiyoruz. Biz af değil cezasının ertelenmesini istiyoruz.’’

Gül'ün haberine göre; 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Destina Yıldız, sorunun İnfaz Kanunu'nda başladığını söylüyor.

Bununla birlikte Adli Tıp Kurumları'nın (ATK) siyasi ortama göre kararlar vermesinin de önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyor Avukat Yıldız.

''İnfaz erteleme ile ilgili kanun değişikliği şart. İnfaz erteleme başvurusunda savcılığa yapılan başvurularda savcılık mahpusu ATK'ye sevk ediyor. Eğer örgütlü suçlar kapsamında ceza alan kişilerse savcılık Terörle Mücadele'ye yazı yazıyor. Bu yazıda kişinin toplum güvenliği açısından herhangi bir tehlikeye oluşturup oluşturmayacağı soruluyor. Emniyet somut araştırma yapmadan kişiyi tehlikeli ve riskli bildirdiğine dair rapor gönderiyor ve ceza infaz ertelenmiyor. Meclis bunun için çalışmalı''

Mevzuatta 'güvenlik' gerekçesiyle esnek uygulamalara fırsat tanındığını vurgulayan Avukat Destina Yıldız, görevli kişinin uyguladığı kötü muameleye karşı başlatılan hukuki sürecin de cezasızlıkla yani takipsizlikle sonuçlandığını ifade ediyor.

''Hasta tutuklular için cezanın ertlenmesi sağlanabilir ya da daha uygun koşullar oluşturulabilir. Türkiye’de iki tane rehabilitasyon hapishanesi var. Onların da koşulları çok iyi değil. Bunların sayılarını arttırmak da doğru değil ama hapsetmenin alternatifleri getirilmeli. Bu çok mümkün olmadığı için hapishanelerin koşulları iyileştirilmeli diyoruz. Bir başka yöntem de de kamu hizmeti getirilebilir.''

Avukat Destina Yıldız, cezaevlerinde binlerce kişinin yaşam hakkı ve sağlık hakkının devletin sorumluluğunda olduğunun altını çiziyor.

Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de benzer bir açıklama ile ceza infaz kurumlarının gerek ulusal gerek uluslararası her türlü kurumun haberli ya da habersiz denetimine açık olduğunu söyledi.

Adalet Bakanı Gül; _''_Hukuk devletinin kurallarıyla, kurumlarıyla işlemesi için önemli gelişmeler aldık. Bunların en başında sağlık hakkı gelmektedir. Hasta, tutuklu ve hükümlülerin sağlık koşullarını iyileştirecek önlemlerin alınması devletin görevi, tutuklu ve hükümlülerin de hakkıdır" ifadelerini kullandı.

'Aysel Tuğluk'un sağlık durumu kötüye gidiyor'

Kısa bir süre önce Aralık 2016’dan beri Kocaeli Kandıra Cezaevi’nde olan HDP'li siyasetçi Aysel Tuğluk’un avukatları yazılı bir açıklamayla Tuğluk'un sağlık durumunun kötüye gittiğini açıklamıştı.

Hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un avukatları, Tuğluk’un süreç tamamlanmadan hastalığının duyulmasını istemediğini belirterek, ATK’ye çağrıda bulunmuştu.

Son olarak KHK’lı komiser yardımcısı Mustafa Kabakçıoğlu'nun 29 Ağustos 2020’de Gümüşhane Cezaevindeki tek kişilik bir hücrede plastik sandalye üzerinde hayatını kaybettiğinin ortaya çıkması, cezaevlerinde ihmal iddialarını tartışmaya açmıştı.

Öne Çıkanlar