Hayra Alamettir İnşallahİ

Hayra Alamettir İnşallahİ
DİTİB tarafından yapılan Caminin yanı sıra, yaklaşık 2800 caminin kapısına kilit vurulduğunu, tarihsel değeri olanların kiliseye dönüştürüleceği haberiyle irkiliyorum.

Cafer CEBE


Rüya söz konusu olunca öyle derler ya,

Ben de âdete uydum.

Rüya deyip geçmeyin

Psikologlar;  "Bilinçaltı Yansıması" derler

Günlerdir tartışılan "Almanya’daki Cami Baskınları"

Fransa’da hızla yayıldığı iddia edilen "İslami Fobi"

Batılı ülkelerin açtığı "Haçlı Seferleri"

Ve katledilen, başı kesilen insanlar rüyama girmeye başladı!

Olaylar, mekanlar da karıştı!

 

Gelelim rüyaya:

Rüyamda Ayasofya’yı gördüm

Türkiye’de bulunan tüm Hıristiyan’lar toplanmış bir tören yapıyorlar

Törenin nedeni "Ayasofya’nın Hıristiyan İbadetine açılması"

Hıristiyan inanç önderlerinin yanı sıra tüm diğer inanç temsilcileri

Politik partiler,

Kitle örgütleri,

Devlet Erkânı’nın tümü alana toplanmış.

Cumhur Başkanı "Tarihsel bir gerekliliği yerine getiriyoruz.

Tüm inançlar özgür ve eşittir, Hıristiyan vatandaşların mutluluğu bizim mutluluğumuzdur,

Bundan mutluluk duyuyor,

Tarihsel hatalardan ders çıkarıyor,

Uğradıkları haksızlıklar nedeniyle özür diliyoruz!

Günahkarız; Çünkü Ermeniler anayurtlarında sürdük, telef ettik, katlettik, onlara karşı özür borçluyuz, en kısa zamanda Erivan’a gidip anıt önünde diz çökecek ve af dileyeceğim!

Yurdundan sürdüğümüz Rumların, varlık vergisi ile sürdüğümüz. 6 – 7 Eylül’de kırdığımız tüm azınlıkların uğradığı zulüm, kırılan cemekanların her parçası yüreğimde bir yaradır, bunun acısının dindirmek için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım.

İbadeti yasaklanan ve tarih boyunca zulme uğrayan, İbadethaneleri "Cümbüşhane" olarak aşağılanan, bu ülkenin human, insani kültürünün abidesi olan Alevilerden özür dilemeye utanıyorum. Alevilerin ortak taleplerini kabul etmeyi bir insani görev olarak ad ediyor, tarihin karanlıklarına gömülem Sivas, Çorum, Maraş katliamlarını gün ışığına çıkarma ve faillerini yargılama sözü veriyorum. Seyyip Rıza ve çocuklarının anısına anıt yapacak ve yapılan zulmün telefisi neyi gerektiriyorsa onu yapacağız.

Kürt vatandaşlarıma da üzüntülerimi iletmek ve onlardan özür dilemek istiyorum. Güneş Dil Teorisi ve

Türk – İslam sentezi ile, dilleri, kültürleri yasaklanan ve yok sayılan, bu ülkenin kadim halkından özür diliyor ve eşit yurttaşlık sözü veriyorum. Aynı şeyi Süryani, Keldani ve Çerkez yurttaşlarım için de ifade etmek istiyorum. " mealinde alışılmadık ve duygusal bir konuşma yapıyor.

 

O anda Kadıköy’de bir kalabalığın toplandığı ve bu mutlu günü protesto eden bir kalabalık olduğu haberi geliyor.

Toplananlar:

"Allahu Ekber, Türkiye Müslümandır Müslüman Kalcak, Bayrak inmez Ezan Susmaz" nidaları yükseliyor.

Niyetleri töreni basmak, bu tarihsel olayı engellemek!

Bu haberi alan tüm katılımcılar kol kola giriyor, anında bir insan zinciri oluşuyor.

İç İşleri bakanı hemen devreye giriyor;

Köprüler trafiğe kapatılıyor

Yolcu gemileri kıyıdan uzaklaşıp açıkta demir atıyor

Taksiler yolcu taşımayı ret ediyor

Büfeler, Lokantalar, Oteller bu kalabalığa hizmeti ret ediyor

Bir anlamda bu kalabalık izole ediliyor!

 

Sonra gözleri yaşarmış olarak uyanıyor,

Almanya’da olduğumun ayırtına varıyorum!

Birden bir mutsuzluk içime çöküyor.

Köln’ün mimari güzellikleri ile bir sembolü haline gelen

DİTİB tarafından yapılan Caminin yanı sıra, yaklaşık 2800 caminin kapısına kilit vurulduğunu, tarihsel değeri olanların kiliseye dönüştürüleceği haberiyle irkiliyorum.

İlk işleri Minareleri sökmek ve çan takmak olmuş!

Mahşeri bir kalabalık Caminin olduğu alana yığılmış

Herkesin elinde sembolik bir çan (Küçük olduğu için ZİL diyelim)

Federal Başbakan ve Cumhur Başkanı Konuşma yapıyorlar.

Kendimi "Hitler Dönemi" olarak anlatılan bir atmosferde his ediyorum

"Hıristiyanlığın Uyanışından, tüm göçmenlerin yurt dışı edeceklerinden"

"Sıranın sapık bir inanç" olduğunu düşündükleri Cem Evi denilen ve diğer Mabed’lerin tümünü kapatacaklarından" dem vuruyorlar.

En acısı da; Hitler döneminde yapılan ve milyonlarca insanın ölümüne, onlarca ülkenin işgal, yıkım ve tahribatına yol açan 2. Dünya savaşını bir "Haklı savaş" olarak gördüklerine, "Milyonlarca insanın " Toplama kampları"ında imha edilmesi söylemini "Vatana İhanet" olarak cezalandıracaklarına, Bu kampların "Özgürleştirme Müzesi" olarak yeniden düzenleneceğine" ilişkin konuşmalar yapıyorlar.

Bu da yetmedi:

Bir de Pandemi almış başını gidiyor

Emeklilik aylıklarının kesileceği,

İş güvencesini ortadan kaldırılacağı,

Mülkiyetlerine el konulacağı,

Hiçbir göçmene iş verilmeyeceğinden,

Göçmen kökenli Bilim İnsanlarının eğitim kurumlarından atılacağından,

Okullarda ve sokakta Almanca dışında herhangi bir dili konuşmanın yasak olduğundan söz ediliyor.

Eh!

Bize de bavulları toplamak kaldı

Tüm göçmenlerin benden farkı yok

Hiç bir özgürlüğün

Hiçbir iş güvencesinin olmadığı bir ülkede de yaşanmaz ki!

Özgürlüklerin çiçek açtığı ülkeme dönüyorum!!!

 

( Ayasofya’nın yerine; Köln – Ehrenfeld’te  Diyanet tarafında yaptırılmak istenen ve daha sonra yapılan caminin  Almanya’daki PRO KÖLN adlı ırkçıların engelleme çabalarına karşı, inanç özgürlüğünün savunulmasını içeren mücadele anlatılmaktadır.)

Öne Çıkanlar