HDP'den 6-8 Ekim önerisi: İktidarın asıl amacı hakikatleri ortaya çıkarmak değil

HDP'den 6-8 Ekim önerisi: İktidarın asıl amacı hakikatleri ortaya çıkarmak değil
HDP'li vekil Filiz Kerestecioğlu, Kobane eylemlerine ilişkin Meclis Başkanlığına araştırma önergesi verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara milletvekili Filiz Kerestecioğlu, "6-8 Ekim 2014 Kobane protestoları sırasında yaşanan olayların tüm boyutlarıyla araştırılması ve hakikatlerin açığa çıkarılması" amacıyla Meclis Başkanlığına araştırma önergesi verdi.

Araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:

IŞİD’in işlediği insanlık suçlarının, 2014 yılının yaz aylarından itibaren Kobane’yi tehdit etmesi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye kamuoyunda da derin bir endişe yaratmıştır. Kobane ile dayanışma amacıyla Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel ölçekte siyasi ve sivil kuruluşlardan çağrılar yapılmıştır.

Türkiye’de Eylül 2014 boyunca Kobane halkına yönelen şiddete dikkat çekmek için yurttaşların başlattığı barışçıl protestolar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talihsiz açıklamasının ardından hızlı bir şekilde boyut değiştirmiş, paramiliter güçlerin de devreye girmesiyle şiddet ve linç eylemlerine dönüşmüştür.

‘SİLAHLI SALDIRI FAİLİ MEÇHUL KALMIŞTIR’

İktidarın söylemleriyle manipüle edilen bu süreçte, doğrudan protestolar sırasında veya protestolarda yaralandıktan sonra tedavi sırasında 43 kişi yaşamını yitirmiştir. Protestoların devamında Bingöl, Adana ve Van’da gerçekleşen olaylarla beraber toplamda 51 yurttaş hayatını kaybetmiş, çok sayıda yurttaş ise yaralanmıştır. 9 Ekim 2014’te Bingöl Emniyet Müdürü ve ekibine yönelen ve 2 polisin ölümüne sebep olan silahlı saldırı da faili meçhul kalmıştır.

‘ŞİDDETİN TIRMANIŞINDA ROL OYNAMASI İHTİMAL DAHİLİNDEDİR’

Yurttaşlar, taleplerini dile getirmek için Anayasa tarafından güvence altına alınmış barışçıl protesto haklarını kullanırken, gösterilerin kendiliğinden şiddet eylemine dönüşmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Kolluk güçlerinin uyguladığı orantısız şiddetin ve olaylara dahil edilen paramiliter yapıların, şiddetin tırmanışında rol oynaması ihtimal dahilindedir.

‘İKTİDARIN ASIL AMACININ HAKİKATLERİ ORTAYA ÇIKARMAK DEĞİL’

51 kişinin yaşamını kaybettiği vahim olaylarda açıklığa kavuşturulmamış pek çok nokta bulunurken, yargılamaların ve iktidarın söylemlerinin odak noktasında sadece yaşamını yitiren birkaç kişinin bulunması ve 6-8 Ekim olaylarının araştırılması için sunulan araştırma ve soru önergelerinin reddedilmesi, iktidarın asıl amacının hakikatleri ortaya çıkarmak ve sorumlulardan hesap sormak olmadığını gösterir niteliktedir.

Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire’nin 22 Aralık 2020 tarihinden itibaren yargı için kesin ve bağlayıcı hale gelen Demirtaş kararında 6-8 Ekim olaylarının söz konusu tweetlerin bir sonucu olarak görülemeyeceği ve suçlarla ilgili başvuranın tutukluluğunun haklı gösterilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Fakat bu karar bağlayıcı olarak görülmemiş, çoğunluğunu Kobane ile dayanışma çağrısı yapanların oluşturduğu 51 yurttaşın yaşamını nasıl kaybettiği etkin şekilde soruşturulmamış, karanlıkta bırakılmıştır. Üstelik gelinen aşamada bu olaylar sadece HDP’li siyasetçileri yargılamak amacıyla gündeme getirilmektedir.

‘SORUNLARI GÖRÜNMEZ KILINDI’

Protestoların güvenlik güçlerince silah zoruyla bastırılmak istendiği ve yurttaşların bir bölümünün kamu görevlilerinin açtığı ateş sonucunda yaralandığı veya yaşamını yitirdiği bilinmesine rağmen bugüne dek tek bir kamu görevlisi hakkında ne bir idari işlem ne bir soruşturma başlatılmıştır. Yine bu süreçte malları zarar gören yurttaşların zararlarının tazmin edilip edilmediği de açıklanmamıştır. Yurttaşların süreç sonrası yaşadığı travmalar, göç etmek zorunda kalanların sorunları görünmez kılınmıştır.

6-8 Ekim olaylarının aydınlatılmaması ve iktidar tarafından ele alınış biçimi, Kürt sorununu çözümsüzlüğe sürükleyen, her türlü hak ve özgürlüğün gasp edildiği, otoriterleşmenin ve yoksulluğun derinleştiği bir siyasi iklimi de beraberinde getirmiştir.

Protestolarda meydana gelen ölümlerin aydınlatılması ve adil yargılama sürecinin işletilmesi kamuoyunun ortak beklentisi olduğu kadar, gerçeklerle yüzleşebilmek açısından da önemlidir. Bu bağlamda, Kobane protestolarında meydana gelen olayların başlangıcının, şiddete evrilme sürecinin ve sonuçlarının topluma açıklanması ve hakikatlerin ortaya çıkarılması için genel görüşme yapılması elzem hale gelmiştir.

Öne Çıkanlar