HDP'den rapor: Türkiye Varlık Fonu iktidarın 'paralel hazinesidir'

HDP'den rapor: Türkiye Varlık Fonu iktidarın 'paralel hazinesidir'
'Bünyesindeki kurumlar, yandaşlara kaynak aktaran, ihale veren, yandaşlar için istihdam yaratan ve liyakatsiz atamalar yapan bir kapı haline getirilmiştir.'

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na "gizli" ibaresiyle gelen Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu Bünyesinde Kurulan Alt Fonların Mali Tabloları ve Faaliyetleri Hakkındaki Denetim ve İnceleme Raporu’na dair ek görüş ve öneriler içeren rapor hazırladı. Raporda, Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) kurulduğu günden bu yana tartışmaların odağında olduğuna dikkat çekildi. Raporda, "TVF’nin kuruluşunun gerekliliği ve varlık sebebi konusunda kamuoyu hala ikna edilebilmiş değildir. Bunun yanı sıra, TVF’nin son icraatları da varlığını ve meşruiyetini kat be kat tartışılır kılmaktadır" denildi.

'PARALEL HAZİNE'

TVF’nin kuruluş amacının samimi olmadığının belirtildiği raporda, şu ifadeler yer aldı: "TVF, esasen dışarıdan borç alabilmek için kurulmuştur. Aslında TVF’nin bu amacı, ilgili yasada ‘dış kaynak sağlamak’ biçiminde de ifade edilmiştir. Oysa dünyadaki benzer fon yapılanmalarında esas amaç, tam aksi yöndedir. Dünya örneklerinde ülkeler, bu fonları ‘dışarıda yatırıma dönüştürmek’ için kullanmaktadırlar. Çünkü ellerinde tasarruf fazlası vardır. Oysa Türkiye’de tasarruf fazlası değil, bilakis ‘tasarruf açığı’ söz konusudur. Türkiye Varlık Fonu iktidarın ‘paralel hazinesidir’. Yatırım için değil borç alabilmek için kurulmuş olan TVF, belli ki bunu bünyesine aktarılmış kamusal varlıkları teminat göstererek yapma gayesindedir. Ancak finansman ve borç kaynağı yaratabilmek için böylesi bir fon hâlihazırda elzem değildir. Kamu ihaleleri yoluyla hâlihazırda devam eden büyük ölçekli yatırım projelerini finanse etme amacı da taşıyan TVF, bunu borçlanma ile gerçekleştirebilecektir. Bu da fonun zaten borçlanma gerçekleştirebilen hazinenin yanında, paralel hazine gibi çalışması anlamına gelecektir."

BAŞARISIZLIĞIN TEMEL NEDENİ

TVF’nin, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın "Türkiye’yi bir şirket gibi yönetmek istiyorum" sözlerinin somut bir sonucu olduğuna vurgu yapılan raporda, "Çok net bir biçimde tekrar ifade ediyoruz ki AKP’nin ekonomi anlayışının rotası yoktur. Günü kurtarmaya çalışan ne idüğü belirsiz melez bir ekonomi anlayışıyla karşı karşıyayız. Bu belirsizlik ve rotasızlık, ekonomi yönetiminin tutarsızlığının ve başarısızlığının temel nedenidir. Şayet ülkeyi yönetenlerin tercihi, serbest piyasa ekonomisinden yana ise, kamuoyunda ‘5’li çete’ olarak adlandırılan ve dünyada en fazla kamusal ihale alan şirketleri kayıran bir ihale düzeninin olmaması gerekir. Hem ‘serbest piyasa ekonomisine bağlıyız’ denip hem de semirtilmiş yandaş şirketlere kamusal denetimden, ihale kanunundan azade geniş alanlar açamazsınız" görüşüne yer verildi.

İFLAS ANLAYIŞI

TVF’nin kamu yararı ilkesinden bihaber olduğunun ifade edildiği raporda, "Kamu yararı, ülkedeki ayrıcalıklı yüzde 1’lik kesimin değil, ortak toplumsal iyinin merkezde olması demektir. TVF’nin kuruluşundan bu yana kamuoyunda tartışılan en önemli hususlardan biri de TVF’nin denetimi meselesidir. Bu ve bundan önceki denetim raporları göstermiştir ki TVF’nin denetim sürecine ilişkin, varlığını sürdüren kuvvetli şüpheler bariz biçimde haklılık payı içermektedir. TVF’nin denetimi de maalesef bu hatalı ve pratikte iflas etmiş anlayışa dayanmaktadır" denildi.

GİZLİLİK

TVF denetim raporunun Meclise vaktinde getirilmemesinin de eleştirildiği raporda, "TVF Denetim Raporlarının ‘gizli’ ibaresi taşıması, en naif tabirle milletin varlıklarına dair gerçeklerin milletten kaçırılmasıdır. Şeffaf olması gereken bir kurumun denetim raporlarının ‘gizli’ ibaresi taşıması, mevcut koşullarda TVF kurumsallığında şeffaflığın mumla arandığının da göstergesidir. TVF, sermaye enjeksiyonu yaparak kamu bankalarına milyarlarca lira sermaye enjekte etmiştir. TVF kamuya ait sigorta şirketlerini devralmış, 6 şirketin maliyetinin 6,54 milyar lira olacağı açıklanmıştır. Bu ‘icraatın’ piyasada tekelleşme ve haksız rekabeti beraberinde getireceği açıktır" ifadelerine yer veridi.

‘YANDAŞLARA KAYNAK AKTARMA’

Raporun devamında şu ifadeler yer aldı: "Yönetim kurullarında alınan maaşların 12 bin 530 TL ile 22 bin 500 TL arasında değiştiği ve atananların birçoğunun en az iki yerden maaş aldığı göz önünde bulundurulduğunda başkanlığını Erdoğan’ın yaptığı TVF’nin nasıl AKP ve yandaşlarının rantiye alanına dönüştürüldüğü açıkça ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla tüm bu ‘icraatlara’ bakıldığında TVF bünyesindeki kurumlar, yandaşlara kaynak aktaran, ihale veren, yandaşlar için istihdam yaratan ve liyakatsiz atamalar yapan bir kapı haline getirilmiştir." (MA)

Öne Çıkanlar