HDP'li Gergerlioğlu: Adalet Bakanlığı cezaevlerindeki koronavirüs vakalarını ve ölümleri gizliyor

HDP'li Gergerlioğlu: Adalet Bakanlığı cezaevlerindeki koronavirüs vakalarını ve ölümleri gizliyor
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, koronavirüs salgınının can almayı arttırdığı günlerde cezaevlerinde yaşanan vahameti gün yüzüne çıkardı.

ARTI GERÇEK - Yeni tip koronavirüs salgını ülkede hızla yayılıp can almaya devam ederken cezaevlerinden skandallara varan hak ihlalleri yükseliyor. 

Koronavirüsten yaşanan ölümleri sakladığı belirtiletn Adalet Bakanlığı ise infaz yasasının tartışıldığı şu günlerde önlem almak bir kenara, cezaevlerindeki koronavirüs hastası mahpusları koğuşlarda tutmayı sürdürüyor.

Dahası ağır ameliyat geçirmiş mahkumları ameliyattan bir kaç saat sonra cezaevlerine geri götürülmesine göz yumup ölümlerini izliyor.

'KORONAVİRÜS NEDENİYLE ÖLEN BİR MAHPUS GİZLİCE TOPRAĞA VERİLDİ'

Cezaevlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamaları ve skandalları gün yüzüne çıkaran HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Artı TV haber bültenine bağlanarak cezaevlerinde yaşanan vahameti gün yüzüne çıkardı.

Hamile bir mahpusun son anda hastaneye götürülüp doğum yapmasının ardından yeniden cezaevine geri gönderildiğini anlatan Gergerlioğlu, mahpusun koronaviüs kaparak hayatını kaybettiğini üstelik bu durumun yakınlarından saklanarak kadın mahpusun gizlice toprağa verildiğini söyledi:

"Böyle vakaları biz çok gördük OHAL günlerinde. Hamile olup cezaevinden son anda yetiştirilenlerin doğum sonrası o gece orada kalması gerekirken o gece bir iki saatte cezaevine geri götürüldüğü gibi bir çok vakayı biz zaten biliyoruz. Bu da son vakalardan birisi.

'AMELİYAT OLAN MAHPUSLAR AYNI GÜN CEZAEVİNE GETİRİLİYOR, ENFEKSİYON KAPIYORLAR'

Ama skandal burada bitmiyor. Kişi morga konuluyor, bir yakınına haber verilmiyor. Bir yakınının haberi bile olmadan günlerce morgda bekliyor. Sonunda savcı bir yazı yazarak,'Koronavirüsten vefat eden bu kişinin morgda fazla beklemesi risklidir bu yüzden bir an evvel Büyükşehir Belediyesi tarafından gömülmesi gerekir' diyor ve Büyükşehir Belediyesi de hemen gömüyor.

Daha sonrasında, bir mahpus yakınından haberi oluyor. Mehmet Yeter'in oğlu Ferhat Yeter'in bu haberden. ‘Nasıl bana haber vermezsiniz, nasıl bana haber vermeden gömülür' diye feryat ediyor. Düşünün belli ki bu ameliyat safhalarından da haberi yok. İnanılmaz bir durum. Aslında büyük bir skandal. Bir kişinin büyük bir ameliyat sonrası üçüncü günde apar topar cezaevine getirilmesi gibi bir hadisenin bir benzeri cezaevlerinde çok oluyor. Hastaneden cezaevine gönderilen büyük ameliyatlı bir hasta belli ki orada dezenfekte şartları olmadığı için kısa sürede enfeksiyon kapmış ve hastaneye yatırıldığı halde kısa sürede vefat ediyor. Bu vefat sonrası ailesinin bile haberi yok çünkü genel bir gizleme tablosu var. Bu olacak iş değil."

'ADALET BAKANI KORONAVİRÜS VAKALARINI GİZLİYOR'

Bu tür skandalların ülkemizde doğal hale geldiğinin altını çizen Gergerlioğlu, Adalet Bakanlığı'nın sorunu çözmek yerine koronavirüs vakalarını gizlemekle meşgul olduğunu belirtiyor:

"Nasıl oldu bu, ama oluyor işte. Çünkü Adalet Bakanlığı şu anda infaz yasasının gerekliğini yerine getirmekle meşgul değil. Adalet Bakanlığı şu anda korona vakalarını gizlemekle meşgul. Daha dün Şakran Cezaevi'nde ikinci doktorun da nispet olduğu ortaya çıktı. Bir çok cezaevinden haberler geliyor. Sincan Cezaevi'ni daha önce ben söylemiştim. Vakaları gizlemeye örtbas etmeye çalışıyorlar. Ama bu son vakayla her şey apaçık ortada.

'CEZAEVLERİNDE SU YOK, HASTALAR ATEŞLİ BİR ŞEKİLDE BEKLETİLİYOR'

Cezaevlerinde sağlık sevklerinin çok sıkıntılı olduğunu, cezaevlerinin artık bu niteliği kaldıramadığını ve bir an evvel hele ki bu salgında tahliyelerin olması gerektiğini defalarca söylediklerini belirten Gergerlioğlu, yetkililerin işinin hala bir ay açık görüş yasağı getirmek, infaz koruma memurlarını karantinaya almak olduğunu belirtiyor:

"Birçok kişinin de koğuşlarda ateşli bir şekilde bekletilip hastanelere götürülmediğini çok iyi biliyoruz. Birçok cezaevinde de suların olmadığını biliyoruz. Düzce Çilimli Cezaevi'nde günlerdir su yok. Tarsus Cezaevi'nde su ara sıra geliyor. Bırakın koronavirüse karşı önlemleri, susuzluğun hakim olduğu bir yerde hangi sağlıktan bahsedilebilir."

'İNFAZ YASASINA ÇOK AYRIMCI BİR RUHLA YAKLAŞILIYOR, ADALET HESABI YAPILMIYOR'

Meclis'te görüşülmeye başlanan infaz yasası ve yasanın ele alınış biçimini de eleştiren HDP Milletvekili Gergerlioğlu, yasaya ayrımcı bir ruhla yaklaşıldığına dikkat çekiyor:

"Şu anda infaz yasasını görüşüyoruz ve burada da çok ayrımcı bir ruh var. Son derece ayrımcı bir ruhla yaklaşılıyor. İktidar sayı hesabı yapıyor, adalet hesabı yapmıyor. 90 bin kişi çıkarınca ‘ben bu yükten, külfetten kurtulurum’ hesabı yapıyor ama bu kafa yapısıyla daha çok insanların ölümüne yol açarlar. Çok büyük skandallara yol açarlar. Bu büyük skandallar ortadayken infaz yasasın ayrımsız bir şekilde, herkes için uygulanması gerektiğini, 80 bine yaklaşan tutukluların bundan mahrum edilmemesi gerektiğini çok net bir şekilde söylüyoruz. Bir takım işlerine gelen mahpusları çıkaracaklar, mahkum olmayan tutukluları orada tutacaklar, ayrım yapacaklar.

Hem yasada hem korona meselesinde ayrım yapacaklar ondan sonra da ‘biz adaletli bir yasa çıkardık’ diyecekler. Bu inanılmaz bir durum, gerçekten kabul edilecek bir durum değil. Maalesef Türkiye cezaevlerinde bunlar yaşanıyor."

 

 

Öne Çıkanlar