HDP’li siyasetçileri suçlayan Gökalp, tahliye ve beraat ile ödüllendirildi

HDP’li siyasetçileri suçlayan Gökalp, tahliye ve beraat ile ödüllendirildi
Kobanê Davası’nda Kerem Gökalp, HDP’li siyasetçiler hakkında ifade verdikten 2 ay sonra yargılandığı dosyadan beraat etti ve tahliye edildi.

IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 11’inci duruşması dördüncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülmeye devam edildi.

Verilen aranın ardından Muş Malazgirt Savcılığı’ndan duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Nusret Yalçınkaya, tanık olarak dinlendi. Tanık Yalçınkaya, iddianamede ismi geçenleri tanımadığını, yalnızca televizyondan bildiğini ifade etti. 

POLİS ŞİKAYET ETTİ, HAKİM TUTANAK TUTTU

Polisin şikayeti üzerine mahkeme başkanı, HDP Milletvekili Zeynel Özen hakkında tanığın yemini sırasında ayağa kalkmadığı gerekçesiyle tutanak tuttu. Yemin sırasında ayağa kalkan Özen, "Sizin ayağa kalkma anlayışınız nedir? Hazır ol da mı durmak" diyerek, tepki gösterdi. 

‘YOLCU ALIRKEN GÖZALTINA ALINDIM’

Ardından ifadesine başlayan tanık Yalçınkaya, dolmuş şoförü olduğunu ifade ederek, "O gün orada beni müşteri aradı ve ‘Ben HDP’nin oradayım gel beni al’ dedi. Ben de oraya gidince gözaltına alındım" dedi. 

EMNİYET İFADESİNİ KABUL ETMEDİ

Tanık Yalçınkaya’nın emniyet ifadesini okuyan mahkeme başkanı tarafından "İfadende bağıran kişinin elinde silah olduğunu söylemişsin" sözleri üzerine tanık Yalçınkaya, "Ben silah görmedim. Akşamdı, karanlık çökmüştü" dedi. Yalçınkaya Malazgirt’te emniyette alınan ifadeyi kabul etmedi.

Avukat Mahsuni Karaman, "Yağma, çocuk düşürme, öldürme gibi suçları işlediniz mi? Bu suçu işlemenizi söyleyen oldu mu?" sorusuna tanık Yalçınkaya "Hayır" yanıtını verdi. 

Tanık beyanları ardından davanın avukatlarından Kenan Maçoğlu söz alarak, PKK itirafçıları Sami Baran ve Kerem Gökalp’in de usulsüz bir şekilde dinlenmeye çalışıldığına dikkati çekti. Maçoğlu, Kobanê soruşturmasının ilk açıldığı andan dava sürecine kadar soruşturmada yürütülen süreçlerin evraklarını içeren sunumu mahkeme salonunda SEGBİS bağlantılarının yapıldığı ekranda yansıtılmasıyla savunma yaptı.

Dosya savcısı Ahmet Altun’un İzmir Cumhuriyet Başsavcı vekili atanması ardından yeniden Ankara’ya görevlendirilmesiyle birlikte delil üretme arayışına girdiğini anlatan Maçoğlu, "Birileri Diyarbakır’da, Bingöl’de operasyon sırasında dijital veriler elde edildiğini savcının kulağına fısıldamış. Savcı da Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’ndan belge istemiş. 2014’te başlatılan soruşturmada 2 Ocak 2019’da gizlilik kararı alınıyor. Sonrasında zaten gizli tanık, itirafçı beyanları araştırılmasına giriliyor" dedi.

‘SAVCI HÜSRANA UĞRUYOR’

Savcı Ahmet Altun’un savcılıklara müzekkere yazdığında heyecanlandığını kaydeden Maçoğlu, "Bingöl’deki operasyona dair Diyarbakır, Bingöl Savcılığı’na yönlendiriyor. Savcı Altun bu sefer Bingöl Cumhuriyet Savcılığı’na müzekkere yazıyor ve sonunda cevap geliyor; ‘Elde edilen dijital veriler de 2014 Ekim olayları ve Kobanê olaylarına dair dökümana rastlanmamış’ deniliyor. Savcı Altun hüsrana uğramış maalesef" dedi. 

‘BELGE İSTENDİ AMA HENÜZ GELMEDİ’

Dosyada unutulan Ankara TEM Şube imzalı belgenin Demirtaş ve Yüksekdağ’ın Kobanê soruşturması kapsamında ifadelerinin alındığı 19 Eylül 2019 tarihinden hemen önce hazırlandığını söyleyen Maçoğlu, "Bahtiyar Bey müzekkerenin aslını istemişti. Ama henüz ulaşan bir belge yok. Belgede tarih yok ama sayı var. Belge dosyadan çıkarılmış olabilir. Ama emniyette duruyor. Kumpasın en temel delillerinden biridir. Bu belgenin celbini istiyoruz" diye belirtti. Demirtaş ve Yüksekdağ’ın dosya kapsamında tutuklandığı güne dair de Maçoğlu, "Siyasetçiler savcılıkta ifade vermek istedi. Savcı kabul etti. Bize sözlü olarak bir sonraki hafta ifade alacağını söyledi ancak iki saat sonra tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti" diye anlattı. 

‘BİRİ SAVCININ KULAĞINA FISILDIYOR’ 

Maçoğlu, soruşturma sırasındaki hukuksuzlukları şöyle sıraladı: "4 Aralık 2019 tarihinde gizli tanık MAHİR’in ifadesi alınmış.  2014 tarihli Demirtaş’ın açıklamasını tanık, tırnak içinde anlatacak şekilde hatırlıyor. Bu ifade gizli tanığın ifadesi değil. TEM Şube Müdürlüğü’nün hazırladığı, gizli tanığın imza attığı bir tutanak. 28 Şubat 2020 Antalya Cumhuriyet Savcılığı’na müzekkere yazıyor, soruşturma kapsamında tanık Sami Baran’ın ifadeleri üzerine açılan soruşturmaya dair yetkisizlik verilmesini ve kendi soruşturmasına eklenmesini istedi. Yine soruşturmaya gelen belgelere bakarak, talep etmiyor. Biri kulaklarına fısıldıyor. Dosyayı görmeden doğrudan istemiş. 

KOPYALA-YAPIŞTIR

PKK itirafçısı Kerem Gökalp’in ifadesi de MAHİR ile hemen hemen aynı. Gökalp de Demirtaş’ın Mürşitpınar Sınır kapısında yaptığı açıklamadaki ifadeyi ezberinde tutabilmiş ve Savcı Ahmet Altun’a anlatabilmiş. Nasıl ‘Bu kumpas değildir’ diyebilirsiniz. Kopyala yapıştır yapmışlar. Ama siz Kerem Gökalp ve MAHİR’i tutukluluk gerekçesi yaptınız. Birilerinin bu izahatı yapması lazım.

İLK TUTUKLANDIĞINDA KOBANÊ’YE DAİR BEYANI YOK

Kerem Gökalp, dağ kadrosunda kalmış. İtirafçı olduğu için 16 sayfa beyan vermiş. İlk tutuklandığında bu dosyaya dair tanıklığı yok. 26 Kasım 2019’da emniyet ifadesini tekrar ediyor. Bu davaya dair herhangi bir beyanı yok. İtirafçı olmasına rağmen Şırnak Sulh Ceza Hakimliği tutuklanmasına karar veriyor. 13 Ocak 2020 tarihinde Sincan Cezaevi İnfaz Kurumu’ndan teslim alınmış. Kerem, ifade vermek için Ankara’daki soruşturmaya dair nasıl bir bilgi almış, verdiği dilekçe dosyada yok. 15 gün gözetim altında tutulmuş. Sonrasında kopyala-yapıştır ifade alınmış. Devletin bütün kurumları MİT, Emniyet, İstihbarat seferber edilmiş. O dönemde teslim olan kim varsa gidip, görüşüldü. Kerem’i de ikna edip, bu ifadeyi aldılar. 

GÖKALP BERAAT VE TAHLİYE İLE ÖDÜLLENDİRİLDİ 

Kerem Gökalp ifadeyi verdiğinde tutukluydu. Bunun karşılığında bir ödül verilmesi gerekiyordu. Tutuklu olduğu Şırnak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dosyada 18 Mart 2020 tarihinde tahliye ve beraat kararı veriliyor. Çok ciddi ve büyük bir ödülle onurlandırmışlar. Ortada bir suç işleniyor. Siz de buna ortak oluyorsunuz." 

SİYASETÇİ YÜKSEK İLE GÖRÜŞME TUTUK GEREKÇESİ 

Tutuklu siyasetçilerin avukatı Mahsuni Karaman, ABC123 isimli gizli tanık beyanında yer alan 6 Ekim 2014 tarihinde Demirtaş ve Kamuran Yüksek’in görüştüğünün HTS kayıtlarında da görüldüğüne dair tutuk gerekçesi yazılması eleştirildi. O dönemde Yüksek’in siyasetçi olduğunu hatırlatan Karaman, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Kamuran Yüksek ve Selahattin Demirtaş hakkında görev aldıkları partiler ve görevlerine dair bilgi istenmesini talep etti.

‘BARAN VE GÖKALP BİR SONRAKİ CELSEDE DİNLENSİN’

Avukat Çiğdem Kozan da müşteki ve tanık dinlenmesine ilişkin mahkeme kararını hatırlatarak, "12 Mart tarihli son celse zaptında bir sonraki duruşma periyodunda dinlenmesi yönünde isimlerini saydığınız tanıklar arasında, haftaya dinlenmesine karar verdiğiniz Sami Baran ve Kerem Gökalp bulunmuyor. Biz hangi tanığın hangi gün dinleneceğinin önceki periyotta bize bildirilmesini talep etmiştik. Bunu yeniden gözden geçirmenizi talep ediyoruz" dedi. 

Mahkeme başkanı Selahattin Demirtaş hakkında hazırlanan iddianamenin 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından birleştirilme talebiyle müzekkere yazıldığını belirtti.

Söz alan avukat Mahsuni Karaman, Demirtaş’ın 17 davasının birleştiğini ve bu davanın da birleştirilmesini talep ettiklerini belirtti. Karaman, soruşturmanın savcı Ahmet Altun tarafından 2013 yılında atılan bir tweeti esas alarak, açtığını belirtti.

Söz alan iddia makamı da Demirtaş’a dair Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından birleştirme talebiyle gönderilen davanın, görülen dava dosyası ile alakası olmadığını belirterek, reddedilmesini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, itirafçı tanıklar Sami Baran ve Kerem Gökalp’in dinlenmemesi yönündeki taleplerinin reddine, hastalık izni isteyen Bülent Parmaksız’ın İnfaz Hakimliği’ne talepte bulunmasına buna dair mahkemenin karar vermesine yer olmadığına karar vererek, diğer taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.  

Duruşmaya 4 Nisan’a kadar ara verildi. (MA)

Öne Çıkanlar