HDP'li vekiller yürüyüşü anlattı: Diktatörlüğün resmi ortaya çıktı

HDP'li vekiller yürüyüşü anlattı: Diktatörlüğün resmi ortaya çıktı
Edirne ve Hakkari yürüyüş kolunda bulunan milletvekilleri, halkın eylemi sahiplenişine de dikkat çekti.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK- HDP'nin 'Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü' engellemelerle başladı. Hakkari abluka altına alınırken, Edirne koluna Silivri'de polis sert bir şekilde saldırdı. Hakkari ve Silivri'de yaşananları milletvekilleri Artı Gerçek'e anlattı.

Silivri'de polisin darp ettiği HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, bu tür engellemeleri beklediklerini ifade etti. "İktidarın hoşuna gitmeyeceğini biliyorduk" diyen Çelik, Silivri'ye gelmek isteyenlerin engellendiğini, polisin müdahale ettiğini, daha sonra serbest bırakılsalar da bazı kişilerin gözaltına alındığını belirtti:

"Tamamen yasal çerçevede sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Kolluk güçlerinin müdahalesi kanunsuz" diyen Çelik, polisin kendisini darp ettiği anları ise şöyle anlattı: "Silivri’de toplanan insanlarımıza polis müdahale etti. Biz bu müdahaleyi engellemek için önlerine geçtik. Bu esnada bizi tanımamalarından kaynaklı itiş kakış oldu. Daha sonra polisin müdahalesini durdurduk ve insanlarımızın eş başkanımızın yaptığı açıklamaya katılmalarını sağladık."

'HALKIMIZ SAHİP ÇIKIYOR, KORKULARI BUNDAN'

Çelik, şöyle devam etti, "Biz yola çıktığımızda bu tür engellemelerle karşılaşacağımızı biliyorduk ama bu engellemeler bizi durdurmayacak. Hakkari ve Edirne’den başlattığımız demokrasi yürüyüşümüzü Ankara’da sonlandıracağız. Bu çalışmamızın birinci etabıdır. Türkiye halklarının sorunlarına çözüm geliştirmek için üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Halkımızın ilgisi yoğun, sahip çıkıyor. İşte korkuları da bundan, bu sahiplenmeyi engellemeye çalışıyorlar ama başaramayacaklar."

Yine Edirne kolunda bulunan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ise Silivri'ye gelmek isteyen partililerin otobüslerinin durdurulduğunu, bazı otobüslere el konulduğunu ve insanların toplu taşıma araçlarıyla Silivri'ye ulaşabildiğini belirtti.

'BARIŞ VE DEMOKRASİ SESİNİN TÜRKİYE HALKINA ULAŞMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Kemalbay, Silivri'de yaşananları şöyle anlattı: "Kalabalığa sert müdahalede bulundular, vekiller de dahil olmak üzere herkese… TOMA, Panzer getirmişlerdi. Gaz attılar. Biz insanları korumaya çalışırken vekillere de fiziki saldırıda bulundular. Bu yürüyüşün iktidarı ne kadar rahatsız ettiğine tanık olduk. Demokratik hakkımızı kullanıyoruz. Barış ve demokrasi talebini dillendirmek istiyoruz. Bu sesin Türkiye halklarına ulaşmasına engel olmaya çalışıyorlar."

Silivri’de HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın açıklamasının ardından Edirne’ye doğru yola çıktıklarını, Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan’ın tutuklu bulunduğu cezaevinin önünde açıklama yapacaklarını aktaran Kemalbay, yolun bundan sonrasına milletvekili araçlarıyla devam edeceklerini söyledi.

İzmir'den uğurlamanın engellemelere rağmen çok güçlü, coşkulu ve kalabalık olduğunu hatırlatan Kemalbay, "Halkımız kendisini ifade etmek istiyor, hukuksuzluklara karşı sesini yükseltmek istiyor. Barış ve demokrasi talebini yükseltmek istiyor. Biz çok kararlıyız, ne yaparsanız yapın demokrasi yürüyüşümüzü devam ettireceğiz" diye konuştu.

'DİKTATÖRLÜĞÜN RESMİ ORTAYA ÇIKTI'

Demokrasi Yürüyüşü’nün Hakkari kolunda bulunan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Van Milletvekili Tayip Temel, Silivri ve Hakkari’de yaşananları "diktatörlüğün resmi" olarak tanımladı. Temel, şöyle konuştu:

"Dün Van’dan milletvekillerimiz, PM ve MYK üyelerimizden oluşan konvoy Hakkari’ye girmeden önce Eş Genel Başkanımız, HDP Sözcüsü, DTK eşbaşkanı, bileşen partilerin temsilcileri Gençlik Köprüsü’nü ziyaret etti. Burada sembolik bir yürüyüş gerçekleştirdi. Gençlik Köprüsü, Türkiyeli gençlerin Kürdistan’a kurduğu bir köprü, devrimci bir bağdır. Dolayısıyla Edirne ve Hakkari’den başlayan yürüyüşün esas sembollerinden biri oldu.

Dün akşam küçük engellemeler olsa da Hakkari’ye girdik. Akşam geç saatler olmasına rağmen büyük bir coşkuyla karşılandık. Bizim konvoyumuz kadar kentin girişinde bizi bekleyen bir konvoy vardı. Kentte bütün yol güzergâhı boyunca 7’den 70’e herkes selama durdu. Kente bir ruh, bir can gelmiş gibiydi.

Bu sabah planımız kentte bir yürüyüş gerçekleştirip, açıklamamızı yapıp yola çıkmaktı. Fakat sabahtan bütün yollar kapatıldı. Parti yöneticilerimizin il binasına girmesine müsaade edilmedi. Hatta Merzan mahallesindeki kontrol noktasında halkın kente inmesi engellendi. Adeta olağanüstü hal ilan edilmişti.

"Buna rağmen iki grup şeklinde sokaklar kapatılarak birbirimizden ayrıldık. Kararlılığımız karşısında geri adım atıldı ve il binamızın önünde eş genel başkanımız Sayın Mithat Sancar bir açıklama yaptı. Sonra da araçlara kadar sembolik olarak yürüyüş gerçekleştirdik.

‘YOLUN HER İKİ YANINA ELLERİ TETİKTE YÜZLERCE ASKER VE POLİS YERLEŞTİRİLMİŞTİ’

Araçların kent merkezinden geçişine tanıklık etmeliydiniz. Yolun her iki tarafına keskin nişancılar gibi giyinen elleri tetikte yüzlerce asker ve polis yerleştirilmişti. Buna rağmen esnaf dükkanının önüne çıktı, gençler zafer işaretleriyle, coşkuyla bizi kentin çıkışına kadar yolculadı. Kentin sonuna doğru sayın eşbaşkanımızın aracını durduran üç dört kadın sarılmak istediklerini söyledi. Buna bile tahammül edemeyen polis, 70 yaşındaki anneye müdahale etmek istedi, itmeye çalıştı. Bunun üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Sonra kadınların zılgıtları eşliğinde kentten ayrıldık.

Bütün demokrasi güçlerine, özellikle Kürt halkına her düzeyde büyük bir saldırı var. Hakkari’de bugün gördüğümüz coşkuyla bir kez daha anladık ki, bu halk hiçbir zulme, baskıya boyun eğmiyor. Edirne’deki müdahale de bu iki ruhu, bu iki damarı, iki ırmağı buluşturan HDP’ye yönelik öfkedir. Hakkari’de horon tepilirken, Edirne’de halay çekiliyor. Baskıcı, inkârcı, hakikate düşman rejimlerin genel karakteridir; birlik ruhu, bütünlük onlar için korku sebebidir. Onların işi bölmek, parçalamak, birbiriyle çatıştırmak ve böylece kendi iktidarını korumaktır. Bugünkü saldırı ile suç işlenmiştir. Bir partinin propaganda hakkı, halkıyla buluşma hakkı engellenmiştir. Nereden bakarsanız bakın Türkiye’de diktatörlüğün resmi ortaya çıkmıştır."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar