Hekimlerden açlık grevi çağrısı: Yaşam hakkı kutsaldır

Hekimlerden açlık grevi çağrısı: Yaşam hakkı kutsaldır
Cezaevlerinde 97’nci gününe giren açlık grevi eylemine dikkati çeken hekim ve sağlık çalışanları, “Yaşam hakkı kutsaldır” diyerek, yetkililere 'talepleri kabul edin' çağrısında bulundu.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Ekmez, tutukluların bir buçuk yıl aradan sonra yeniden açlık grevine başlamasına sebep olan koşullara işaret ederek, "Çok açık ki tecrit ve izolasyona karşı eylemdeler. Tutuklular başta İmralı olmak üzere tüm cezaevlerinde tecrit ve izolasyonun son bulmasını istiyorlar" dedi.

TUTUKLULAR NEFESSİZ KALMIŞ

Ekmez, devletin her geçen gün tecridi ağırlaştırdığını belirterek, bunun zihinsel ve psikolojik bir saldırı olduğunu vurguladı. Pandemi döneminde ise tecridin daha da ağırlaştırıldığını ifade eden Ekmez, "Bazen İstanbul Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) gibi kurumlara tutuklular tarafından mektuplar gönderiliyor. Mektuplarda gördüğümüz kadar insanlar nefessiz kalmışlar artık. Ağır bir tecride karşı açlık grevlerindeler" diye belirtti.

SAĞLIK İÇİN TEHLİKELİ

Grevlerin dönüşümlü olarak devam etmesinin hafife alınmaması gerektiğinin altını çizen Ekmez, "Bu tutuklular büyük açlık grevinden çıkalı bir buçuk yıl oldu. Zaten halen fiziki olarak toparlanmamışlardı. Bu kadar kısa bir süre içerisinde yeniden greve başladılar. Grevlere hep ölüm sınırı olarak bakılır ancak bu hatalı bir yaklaşımdır. Şu an devam eden grevler de bedensel olarak büyük riskler doğuruyor. Şimdi ölümlerden bahsedemesek de ileriki süreçlerde fiziki olarak ağır bedensel hasarlardan söz edebiliriz. Aynı zamanda mevcut koronavirüs salgını da ayrı bir risk oluşturuyor" diye konuştu.

TECRİT POLİTİKALARINA SON

Devletin her tutuklunun sağlığını korumakla yükümlü olduğunu hatırlatan Ekmez, şöyle devam etti: "Devlet tutukluların sağlıklarıyla ilgilenmeli ve sağlıklarını garanti altına almalıdır. Ancak burada görüyoruz ki devlet rolünü oynamak bir yana, sağlıklarını tehlikeye atıyor. Bu nedenle bir sağlık kurumu ve demokratik bir sivil toplum kurumu olarak, devletin bu politikalardan vazgeçmesini ve tutukluların sağlıklarını koruyacak politikalar üretmesini istiyoruz." 

NEDENİ SORGULANMALI

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi Eşbaşkanı Yasemin Bakır da tecridin siyasi iktidarın politikası haline geldiğini söyledi. Pandemi süreciyle birlikte tecrit politikalarının derinleştiğini anımsatan Bakır, bu süreçte hak talepleri iktidar tarafından baskılandığını anımsattı. 
 
"Toplum pandemiyle birlikte evlere hapsolurken, cezaevlerindeki tecrit uygulamaları da derinleşti" diyen Bakır, şunları söyledi, "Salgın döneminde başlatılan eylemin ciddi anlamda sorgulanması gerekir. Onun için konu hakkında bir an önce girişimlerin olması gerekiyor. Sorunların yaşanmaması için acilen bir şeylerin yapılaması gerekiyor." 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar