‘Hollanda hastalığı’na prensli çözüm

EKONOMİ - Dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi Suudi Arabistan son yıllarda ekonomisini çeşitlendiremediği için büyük darbe alıyor. Literatürde ‘Dutch Disease' (Hollanda hastalığı) olarak geçen yani ülke ekonomisinin tek bir sektöre bağlı olmasından dolayı seçeneklerini çeşitlendirmek isteyen ülke 2016 yılının ekim ayında 17.5 milyar dolarlık borçlanma gerçekleştirerek tarihinin en büyük dış borcunu almıştı.

Suudi Arabistan yolsuzluk operasyonu sonucu aldığı 106 milyar dolarla (400 milyar TL) düze çıkmaya çalışacak. Ülke ekonomisi için, "Böyle giderse 20 yıla iflas eder" yorumları yapılırken, veliaht Prens Muhammed bin Salman dünya ekonomisinde görülmemiş bir hamle yaparak prensleri hapse attı ve kefalet paralarıyla ekonomiyi düze çıkarmaya çalışacak.

2017 yılında 52 milyar dolar bütçe açığı vermesi Suudi Arabistan'da yürütülen yolsuzluk soruşturmasının ekonomiyi düze çıkarmada önemli bir adım olduğu ifade ediliyor.

BODRUM AŞIĞI TALAL EV HAPSİNE

Geçen kasım ayında yapılan tutuklamalar sonrasında aralarında hanedan üyelerinin de olduğu 381 kişi tutuklanmıştı. İnsanlar süreç içinde serbest bırakılırken, aralarında dünyanın en zengin Arap vatandaşının da olduğu Prens El Velid bin Talal da ev hapsine çıktı.

Suudi Arabistan Başsavcısı Şeyh Suud el Mojeb yaptığı yazılı açıklamada, "Mali uzlaşmanın tahmini değeri 106 milyar dolar. Bu tutarı hisseler, mülk, ticari varlıklar, tahviller, nakit ve diğer varlıklar oluşturuyor" dedi.

52 MİLYAR DOLAR OLMASI BEKLENİYOR

Bu tutar eğer başarıyla devredilirse düşük petrol fiyatları nedeniyle mali anlamda zorlanan Suudi Arabistan hükümeti için önemli bir destek anlamına geliyor. Ülkenin bütçe açığının bu yıl 52 milyar dolar olması bekleniyor.

RITZ CARLTON’DA SORGULANDILAR

Açıklama ayrıca Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için de siyasi bir başarı olarak görülüyor. Bin Salman geçen yıl Kasım ayında yolsuzluk operasyonunu başlatırken hükümete getirisinin 100 milyar dolar civarında olacağını tahmin etmişti. Operasyonlarda düzinelerce üst düzey yetkili, prensler, iş adamları ve devlet adamları gözaltına alınmış ve Riyad’daki lüks Ritz-Carlton otelinde sorgulanmıştı.