Yurttaş, enflasyonun altında ezilirken iktidar, çareyi marketlerdeki fahiş fiyatları denetlemekte buldu

Yurttaş, enflasyonun altında ezilirken iktidar, çareyi marketlerdeki fahiş fiyatları denetlemekte buldu
“Paranın değeri yok, maaş yetmiyor, gelir market alışverişini bile karşılamıyor, geçinemiyoruz”.

 Enflasyonu durdurmak için bir an önce çözüm üretmesi gereken iktidar, "Fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz" diyerek suçlu ararken yurttaş perişan halde.

 "Pazar yanıyor" da bir de durum nedir diye marketlere bakalım istedik. Pazar fiyatları markette katlanıyor. Yemeği pişirebilmek için tencereye yağ koymak 25 TL’den başlıyor. Hiç değilse "İki yumurta kırıp doyalım" desen 10’lu paket en az 15 TL. Et fiyatlarının ise yanına yaklaşılmıyor. "Paranın değeri yok" diyen yurttaş, fiyatlara isyan ediyor. 

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır, market ve pazarlarda artan fiyatları bakarken; pazardaki, marketteki durum bu olunca sonuç sendikaların araştırmalarına da yansıttığını ifade ediyor ve yurttaş, enflasyonun altında ezilirken iktidar, çareyi marketlerdeki fahiş fiyatları denetlemekte buldu diyor.  

‘GELİR, MARKET ALIŞVERİŞİNİ BİLE KARŞILAMIYOR’ 

Marketteki yurttaşın görüşü net, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylüyor: "Paranın değeri yok, maaş yetmiyor, gelir market alışverişini bile karşılamıyor, geçinemiyoruz".

Yurttaş maaşlara yapılan zamların ise fiyat artışları ile "bir cepten girip diğerinden çıktığını" söylüyor ve ekliyor: "Alım gücü çok düştü. Hiçbir şeye para yetmiyor. Bütün para gıdaya gidiyor. Kendimizi bıraktık, çoluğumuza çocuğumuza bile bir şey alamıyoruz."

 ‘GERİSİNE BAKMAYA GEREK YOK’

Yurttaş alışveriş yaptığı poşeti havaya kaldırıyor "200 TL" diye söyleniyor. "Çok değil mi, poşete bir bakabilir miyiz" diyoruz. İlk göze çarpan bulaşık makinesi tableti. Paketine 85 TL verilmiş. Gerisine bakmaya gerek yok. Yurttaş daha az tutuyor diye "ucuzluk marketlerinin" önünde kuyruk oluyor. Oralarda adı sanı pek duyulmamış markaları bulabilmek mümkün.

‘FİYAT ARTIŞLARI TATİL YAPMIYOR’

Pazardaki, marketteki durum bu olunca sonuç sendikaların araştırmalarına da yansıyor. Veriler "alarm" veriyor. "Fiyat artışları tatil yapmıyor" diyen Türk-İş’e göre dört kişilik ailenin sadece gıda harcaması (mutfak masrafı) yılbaşına göre 337 TL ve geçen yıla göre 543 TL arttı. Yapılması gereken toplam harcama tutarı (aile bütçesi) ise aylık 76 TL, 8 aylık 1097 TL ve yıllık 1769 TL tutarında artış gösterdi.

Aylık net 2 bin 825.90 TL olan asgari ücret 2 bin 927 TL olan açlık sınırının altında. Asgari ücret ile bir kişinin yaşam maliyeti olan 3 bin 573 TL arasındaki fark ise 747 TL’ye ulaşmış durumda. Büyük kentlerde ortalama kira fiyatları 2 bin TL. Aile bütçesinin büyük bir bölümü barınmaya gidiyor. Asgari ücretli bir işçinin büyük kentlerde yaşayabilmesi "mucize."

MAAŞIN YARISI GIDAYA GİDİYOR

Memurun durumu da farklı değil. Türkiye Kamu-Sen’in araştırmasına göre ailenin aylık gıda harcaması toplamı 2 bin 182.71 lira. Ağustos 2021 itibarıyla ortalama 5 bin 212.37 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 41.88’ini oluşturuyor. Bir memur, ortalama maaşının yüzde 65.02’sini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalıyor.

HARİKALAR YARATMAYA DEVAM

Emeklilerin durumu çok daha kötü. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Emekli Sen’in araştırmasına göre emeklilere verilen ikinci altı aylık temmuz zammı bitti. Temmuz ve ağustos ayları toplam enflasyon yüzde 2.92 oldu. Verilen zam yüzde 3’tü. "Kalan yüzde 0.08’i bozdur bozdur harca" diyen sendikanın değerlendirmesi şöyle:

"En düşük memur emeklisinden aylık 90 TL, en düşük işçi emeklisinden aylık 46 TL, en düşük esnaf emeklisinden aylık 50 TL, en düşük çiftçi emeklisinden aylık 47 TL’yi enflasyon çaldı. Ucu ucuna yetiştirebilmek için üstüne borç alacak itibarımız da kalmadı. Emekliler yaşamak için bu konuda eskiden olduğu gibi harikalar yaratmaya devam edecekler."

Öne Çıkanlar