İktidarın kayyım sessizliği!

Alışkın olmadığımız bir durum. Bir günde 8 HDP’li belediyeye kayyım atanıyor ama her fırsatta HDP’ye saldıran İçişleri Bakanı da AKP medyası da sessizliğe bürünüyor.

Ne diyordu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mayıs 2019’da kayyımları savunurken:

"Önümüzdeki 5 yıl aynı şekilde devam edelim. Çok net söylüyorum orada HDP’nin belediyesi filan kalmaz."

Pazartesi günü HDP’li 8 belediyeye daha kayyım atandı, belediye eş başkanları gözaltına alındı. 31 Mart 2019 seçimlerinden bu yana HDP’nin ezici bir çoğunlukla kazandığı 65 belediyeden 40’ına kayyım atanmış oldu. Bir yılda 40 belediye…

Bu gidişle beş yıla kalmadan HDP’li belediyelerin tümüne kayyım atanması şaşırtıcı olmayacak ne yazık ki.

Her haksızlıkta olduğu gibi son belediye gaspına da sadece belli bir kesim özellikle de sosyal medyada tepki gösterdi.

Evet, korona günlerinde insanlar can derdine düşmüşken AKP-MHP iktidarı bir kez daha Kürt düşmanlığını gösterdi.

Ancak bu kez başka bir tutum takındı iktidar. Alp Altınörs dün Artı Gerçek’teki yazısında buna dikkat çekiyordu.

"İlginçtir" diyordu Altınörs, "Bu yazı yazıldığı saat (21:00) itibariyle, İçişleri Bakanlığı, Valilik ve kaymakamlık sitelerinde konuya dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Ayrıca iktidarın haber kanalı olan Anadolu Ajansı’nda da gözaltı ve kayyumlara dair herhangi bir haber yok. Korsan bir kayyum atamasını andırıyor. Yani mümkün mertebe kimse duymadan yapılmak istenen gizli kapaklı bir işe benziyor."

Altınörs gibi ben de söz konusu açıklamaları boşuna aradım dün. Ne İçişleri Bakanlığı ne valilik sitelerinde kayyım atamalarına ilişkin bir haber, duyuru ya da açıklama buldum. Ne de İçişleri Bakanlığı’nın ve bakan Soylu’nun sosyal medya hesabında bir açıklama…

Aynı durum AKP medyası için de geçerliydi. Her kayyım gaspını manşetlerine taşıyan, kendisini polis, savcı ve mahkeme yerine koyan, seçilmiş belediye başkanlarına delilsiz, belgesiz ‘terörist‘ suçlaması yöneltip hedef gösteren AKP medyası oldukça sessizdi dün.

Öyle ki 8 belediyeye kayyım atanmasını, belediye başkanlarının gözaltına alınmasını birinci sayfalarına bile taşımamışlardı. Sadece Yeni Şafak gazetesi birinci sayfasının alt kısmında "HDP’li 8 başkan gözaltına alındı" başlığıyla küçük ve kuru bir haber olarak yer vermişti.

Hepsinin birinci sayfası Erdoğan ve adamlarının korona virüsüyle nasıl ‘başarıyla!’ mücadele ettiğine ayrılmıştı.

Oysa pekalâ "Korona günlerinde teröre geçit verilmedi" diye manşet atabilirlerdi. Ama belli ki bir yerlerden yeni bir talimat gelmişti.

Ve o talimat Altınörs’ün dediği gibi "gizleyin, sessiz kalın" olmalı.

Tüm dünya artık biliyor ki görevden uzaklaştırılan, gözaltına alınan, tutuklanan belediye başkanlarına yönelik elle tutulur tek bir suçlama getiremiyorlar. Gizli tanıklar, delilsiz suçlamalarla kimseyi kandıramıyorlar.

Hazır korona da çıkmışken ‘sessiz sedasız birkaç belediyeyi daha gasp edelim’ diye düşünmüş olmalılar.

O nedenle şimdi daha da çok dillendirmek lazım bu hukuksuzluğu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi