İmamoğlu: İktidarın israf düzenini sürdürebilmek için yarattığı o karanlık günler unutulmamalı

İmamoğlu: İktidarın israf düzenini sürdürebilmek için yarattığı o karanlık günler unutulmamalı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran 2019'da seçimlerinin birinci yıl dönümünde düzenlenen 'Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran 2019'da seçimlerinin birinci yıldönümü için düzenlenen '1'inci yıl Değerlendirme Toplantısı'nda  başkanlık makamında geçirdiği  bir yılı değerlendirdi.

'Birlikte Başardık' sloganıyla gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, başkanlığa geldiği gün İBB kasasında personelin maaşını ödeyecek para olmadığını belirterek, belediyeyi yaklaşık 7,9 milyar liralık bütçe açığıyla devradıklarını söyledi.

'İKTİDARIN YARATTIĞI O KARANLIK GÜNLER UNUTULMAMALI'

Kazandıkları seçimi AKP'nin kabul etmemesi üzerine yeniden yapılması kararının verildiği 6 Mayıs gününü hatırlatan İmamoğlu, 31 Mart gecesi seçmen iradesine yönelik yapılan 'algı operasyonlarının' ve  siyasi iktidarın yaşattığı 'karanlık günlerin' unutulmaması gerektiğini söyledi:

"Yüz yıllardır dünyanın en önemli devletlerinden birine sahip olmuş bu millete Avrupa'nın en büyük ve en kadim şehirlerinden İstanbul'a bu süreci reva görülenler unutulmamalıdır. Kendi israf düzenlerini sürdürebilmek adına hesap vermekten tümden uzaklaşmış olanların, bu ülke vatandaşlarına yaşattığı o karanlık günler unutulmamalıdır. Bizim vergilerimizle kurulmuş ve hepimize ait olan Anadolu Ajansı'nın yozlaşmış yöneticilerinin 31 Mart gecesi seçmen iradesini manipüle etmek adına yaptığı algı operasyonlarını unutmamalıyız. Kabul edilebilir hiçbir hukuki kanıt yokken ve ülkede sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini yenilemeye karar verdiği 6 Mayıs 2019 günü unutulmamalıdır. Ama asıl unutulmaması gereken, bu kirli oyunlar değildir. Asıl unutulmaması gereken 16 milyon İstanbullunun bu oyunlara verdiği cevaptır. 16 milyon İstanbullu yeni bir başlangıca karar verdi."

'KENT YAŞAMI ARTIK 4 KAVRAM ÜZERİNDE YÜKSELECEK'

İstanbul'da kent yaşamı artık 4 kavram üzerinde yükseleceğini belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ağırlığının hayatın her alanında hissedilecek 4 kavramı şöyle anlattı:

"Eşitlik, dayanışma, üretim, özgürlük.' Eşitlik derken, kadın-erkek eşitliği yolunda adımları, eğitimde fırsat eşitliği yolunda adımları, belediye kaynaklarının dağıtımı konusunda belirli vakıf ve derneklerin kayrılmasına son veren adımları, kamusal kaynakları adil şekilde dağıtan adımları ve farklı inançlara eşit muameleyi kastediyorum.

Dayanışma derken, toplumsal yardımlaşma duygularını harekete geçirdiğimiz askıda fatura uygulamasını, ihtiyaç sahibi çocuklara ücretsiz süt dağıtımını, üniversitelilere verdiğimiz eğitim desteğini, İstanbul Gönüllülerinin fedakar çabalarını yaygınlaştırmayı ve toplamda bir milyon aileye yaklaşan ayni ve nakdi yardımlarımızı kastediyorum. Üretim derken, süt üreticilerinin ve çiftçilerin desteklenmesini, istihdam ofislerini, İSMEK'te üretime dönük yeni yapılanmayı kast ediyorum.

Toplamda 14 milyarlık acil çözüme muhtaç bir kara delikle İBB yönetimini devraldık. Üstelik bize ödenmesi gereken 1 milyar liranın üstündeki nakit Maliye Bakanlığı payı, tarihte görülmemiş bir şekilde, göreve gelmemizden 15 gün önce bizden önceki yönetime avans olarak kullandırılmıştı. Madem kazanacağımızı biliyordunuz neden seçimi iptal ettiniz?"

'KREDİ KULLANMAMAIZ ENGELLENİYOR'

İşbaşına geldikleri günden beri İBB'nin kredi kullanmasının engellendiğini belirten İmamoğlu, iktidarın tutumunu, 'Hakkaniyete ve devlet ciddiyetine uymayan işler' olarak nitelendirdi:

"Örneğin, kredi taleplerimiz konusunda kamu bankalarının engellenmesi. Örneğin, Ulaştırma Bakanlığına devredilen Başakşehir gibi metrolara ilişkin ödemelerin, maliye payımızdan kaynağında, peşin peşin ve aylık 50 milyonluk dilimlerle kesilmesi. Bizim kredi almamız engellenmese, Başakşehir hattı için toplamda 300 milyon liranın bizden kesilmesi yerine biz 20 yıllık vade ile ve çok daha ucuza yapabiliriz. Bir taraftan bizim ucuza ve çok uzun vadeli dış kredi kullanmamız engelleniyor, diğer taraftan da bizim naktimize el konularak bizim adımıza güya metro inşaatı yapılıyor.

Biliyorsunuz her bölgede olduğu gibi bizim bölgemizde de bir kalkınma ajansı var. İstanbul Kalkınma Ajansı adlı bu kuruluşa yasa ile belediyemizin de bir aidat ödemesi gerekiyor. İşe bakın ki, bizden önceki yönetimler aidatları ödememiş, kimsenin de sesi çıkmamış.

Ama yönetim bize geçince ve hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde Kalkınma ajansı ve Belediyeler Birliğine ait 123 milyon liralık aidat Maliye tarafından kaynağında kesilerek ilgili kurumlara aktarılabiliyor. Üstelik yürüyen davalar söz konusu iken. Bunlar tuhaf işler. Hakkaniyete ve devlet ciddiyetine uymayan işler." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar