'İnfaz düzenlemesi artık kamuoyunda Çakıcı affı olarak anılıyor'

'İnfaz düzenlemesi artık kamuoyunda Çakıcı affı olarak anılıyor'
İHD Eş Genel Başkanı Türkdoğan: İki siyasi parti  bir kişi için bu noktaya gelmişse bu Türkiye açısından oldukça vahim bir durumdur.

ARTI GERÇEK-  Artı TV'de yayınlanan Söz Sırası programını bugünkü konuğu İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan'dı. 

İnfaz düzenlemesi ile politikacıların, akademisyenlerin, gazetecilerin cezaevinde tutularak diğer suçluların serbest bırakılmasını eleştiren Öztürk Türkdoğan özetle şöyle konuştu:

"İnfaz kanununun ayrımcı ve kamuoyunda herkesin kınadığı ve kabul etmediği çeşitli suç tiplerini işleyenlerin salınmasıyla yeniden işlenen suçları konuşmaya başladık ve maalesef korktuğumuz başımıza geliyor. Çok daha kötü sonuçlarla karşılaşacağız.

İnfaz hakimliğine yargılamayı yapan mahkemelerin çeşitli yetkileri tanınarak adeta yargılama yapma yetkisinin devredilmesi ile birlikte yeni sorun alanları yaratılıyor.

Denetimli serbestliğe yeniden düzenleme getirildiği belirtiliyor. Peki ne oldu? AKP MHP bloğu birçok adi suç örgütü ve çete üyesi ile her türlü ekonomik suçları ve yaralama fiillerine kadar birçok suç tipini işlemiş insanları salıverdi.

Ne oldu? Hala cezasızlıkla karşıyayız. Cezasızlığı pekiştiren uygulamalar getirdiniz gerçekten. Buna evet diyen komisyon üyeleri Türkiye'de mi yaşıyor?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın siyasi rehine olduğunu bas bas bağırıyor. Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18 maddesini ihlal ettiğini belirtiyor; yani diyor ki siz bunları siyasi nedenlerle tutuklamış. Demirtaş ve Kavala kararlarından gerçekten haberiniz yok mu?

Türkiye dünya basın endeksinde en son sırada yer alıyor ve basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkeden bahsediyoruz.

İnfaz düzenlemesi artık kamuoyunda 'Çakıcı affı' olarak anılıyor. 2 siyasi parti  bir kişi için bu noktaya gelmişse bu Türkiye açısından oldukça vahim bir durumdur.

Aydın ve politikacıları, yazarları ve gazetecileri hapiste tutup suç örgütü elemanlarını salıvermek çok büyük bir haksızlıktır, eşitsizliktir.

Covid-19 salgını iktisadi krizi adeta bir buhran noktasına getirmiş durumda. Covid-19 salgınına rağmen Türkiye Kürt sorunundaki şiddete dayalı çözümsüzlükte ısrar ediyor ve her türlü operasyonları sürdürmeye devam ediyor."

Öne Çıkanlar