İngiltere basını: 60 bin sivil bölgeyi terk ediyor

İngiltere basını: 60 bin sivil bölgeyi terk ediyor
Financial Times, Türkiye'nin Suriye yönelik askeri harekatının IŞİD'in yeniden canlanmasına neden olabileceğine dikkat çekiyor.

Suriye'ye yönelik askeri harekat 3. gününe girerken, İngiltere basını Suriye'nin kuzeydoğusunda 60 binden fazla sivilin evlerini terk etmek zorunda kaldığına ve insani kriz olasılığına yoğunlaşıyor. Guardian, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa'ya yaptığı "3,6 milyon mülteciyi size göndeririz" tehdidine dikkat çekerken, Financial Times ise Batı ve ABD'nin, IŞİD'in bölgede yeniden canlanma endişelerine yer veriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa'ya yaptığı "Kapıları açarız, 3,6 milyon mülteciyi size göndeririz" sözlerini haberin başlığında veren Guardian, sahadan son durumu bildiriyor.

Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre, haberin yayına girdiği ana kadar 23 Suriye Demokratik Güçleri (QSD) savaşçısı  ile sekiz sivilin öldüğünü, 60 binden fazla kişinin de bölgeden ayrılmak zorunda kaldığını belirtiyor. Guardian Suriye'den Türkiye'ye yapılan saldırılarda aralarında bir çocuğun da bulunduğu sivillerin öldüğünü de bildiriyor.

Gazetenin Suriye'nin kuzeydoğusunda bulunan muhabiri Martin Chulov ise, konuştuğu Hüseyim Rammo adlı Kürt'ün "İhanet en acı şey" sözlerini yazısının başlığına taşımış.

Rammo "63 yaşındayım ve böyle bir şey görmedim. Daha önce baskı rejimi vardı, şimdi ise ihanete uğradık. Bu daha da kötü" diyor.

Rammo ve onlarca başka Kürt'ün Kamışlı'dan kaçtıklarını belirten Chulov, bölgenin en büyük kentinin artık boş ve ıssız olduğunu yazıyor.

Haberden bazı satırlar şöyle:

"52 yaşındaki Rahima Osman ise iki torunuyla birlikte Haseke'ye gitmek için araç bulmaya çalışıyor. Osman 'Oğullarım bu amaç için savaştı, ikisi şehit oldu. Bu çocuk babası öldüğünde 3 aylıktı. Şimdi onları güvenli bir yere, gidebileceğim en uzak yere götürmeye çalışıyorum' diyor.

"Kalabalık öfkeli ve şaşkın. Biri bana 'buraya gelerek bizimle dalga geçiyorsunuz' diyor. Bir başkası da 'Verdiğimiz 5 bin şehide böyle cevap veriyorlar' diye bağırıyor."

Chulov, Kobani'yi de binlerce kişinin terk ettiği bilgisini veriyor.

Yardım kuruluşlarının da Türkiye'nin harekatı öncesi bölgeden ayrıldığını belirten Chulov Kızıl Haç'ın sivillerin bölgeden ayrılabilmesi için güvenlik koridoru oluşturulması çağrısında bulunduğunu yazıyor.

Chulov'un konuştuğu 29 yaşındaki Mazlum adlı Kürt savaşçı, IŞİDlilerin tutulduğu hapishane ve kampların güvenliğinin sorun olmayacağını, yeterli savaşçıları olduğunu ve yeni gönüllülerin de katıldığını söylüyor. Mazlum ayrıca Türkiye'nin bölgede bir Arap kemeri oluşturmak istediğini belirterek "Bizim Araplarla bir sorunumuz yok, ama Türkler aramızı açmak istiyor. Bunu yapmalarına izin veremeyiz" diyor.

TİMES: ERDOĞAN'IN MÜLTECİ KRİZİNE CEVABI YENİ BİR KRİZ YARATABİLİR 

Times gazetesinin diplomasi muhabiri Catherine Philp, Türkiye'nin 'mülteci krizini çözmek' için Suriye'nin kuzeydoğusunda bir güvenli bölge yaratmak istediğini, ama Kürtlerin bu bölgeden silinmesi ihtimalinin dünya çapında korku ve öfke yarattığını belirtiyor.

Philp'in makalesinden bazı satırlar şöyle;

"Uluslararası Kurtarma Komitesi, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgede yaklaşık 2 milyon sivilin yaşadığını belirtiyor. Suriyeli Kürtler de etnik temizlik ve sınır boyunca demografik mühendislik uyarısında bulunuyor."

"Suriye'de yaklaşık 1.8 milyon Kürt yaşıyor ve bunların yarıya yakını Türkiye'nin önerdiği güvenli bölgede bulunuyor. Kürt kontrolündeki yerlerde yaklaşık 1.5 milyon Arap'ın ve onbinlerce Hristiyanın yaşadığı tahmin ediliyor."

"Suriyeli Kürtler doğuda Afrin ve Kobani çevresinde yoğunlaşıyor... Türkiye'nin önerdiği güvenli bölgenin en büyük kenti Kamışlı etnik olarak karışık. Burada Araplar, Süryaniler, Ermeniler ve Kürtler yaşıyor.

"Bölgeyi, daha önce bazıları Suriye'nin farklı bölgelerinde yaşayan Suriyeli Araplarla doldurmak nüfus yapısında çok büyük bir değişikliğe neden olacaktır ve ayrıca uluslararası hukuku da ihlal anlamına gelecektir. Uluslararası hukuk, mültecileri kendi ülkelerine dönmeye zorlamayı yasaklıyor.

"Erdoğan'ın 3.6 milyon mülteciyi Avrupa'ya gönderme tehdidi, onun Suriye'deki savaşın bu evsiz kalmış kurbanlarını silah olarak kullanmakta ne kadar hevesli olduğunu gösteriyor."

"Türkiye'nin önerisi, sadece sınırındaki Kürt kontrolünü kaldırmayı değil, savaş öncesi demografiyi de yeniden yazma arayışında."

FİNANCİAL TİMES: TÜRKİYE'NİN SALDIRISI IŞİD'İ YENİDEN CANLANDIRABİLİR

Financial Times (FT), Türkiye'nin Suriye harekatının IŞİD'in yeniden canlanmasına neden olabileceğine dikkat çekiyor.

Gazete "Avrupalı ve ABD'li yetkililer, Kürt savaşçıların IŞİDlilerin tutulduğu cezaevlerini terk edip Türk ordusu ile savaşmaya gitmelerinin IŞİD'i yeniden canlandıracağını söylüyor" diyor ve Kürt kontrolündeki bölgede tutuklu bulunan IŞİDliler arasında Avrupa vatandaşlarının da olduğuna dikkat çekerek, IŞİD'in yeniden dirilmesinin Suriye'nin çok daha ötesinde sonuçları olabileceğini belirtiyor.

Haber Beyrut'ta bulunan Suriye Demokratik Güçleri sözcüsü Abdülselam Ahmed'in "Hücreler canlanacak ve tutukluları kurtarmak için askeri operasyonlar yapacak. Şu an bölgede 'uyuyan IŞİD hücreleri' var... Bunlar bölgeyi kolay kolay terk etmeyecektir" sözlerine yer veriyor.

Haberde ABD ordusunun iki ay önce IŞİD'le ilgili olarak "Irak'taki kapasitesini kuvvetlendirdi ve Suriye'de de yeniden diriliyorlar" uyarısını da hatırlatıyor.

Gazeteye konuşan Uluslararası Kriz Grubu'ndan Nigar Göksel, Ankara'nın IŞİD militanları ya da aileleriyle baş etmek için "sihirli bir formülü olmadığını" söylüyor. Yasal olarak da bazı sorunlar olduğunu belirten Göksel "Yetersiz kanıt nedeniyle, bu IŞİDlilerin birçoğu birkaç yıl içinde serbest bırakılmak zorunda kalabilir" diyor.

Suriye Demokratik Güçleri'nin tahminine göre tutuklu bulunan 2 bin kadar IŞİD militanının yaklaşık 200 kadarı Avrupa vatandaşı ve bunların çoğu İngiltere, Almanya, Belçika ve Hollanda'dan.

FT'nin haberinde yer verdiği Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden Julien Barnes-Dacey ise Avrupa'nın yıllardır bu konuda sorumluluk almadığını hatırlatıyor: "Avrupalılar oradaki ABD varlığının bir anda bitebileceğinden haberdardı. Ama yine de adım atıp buna bir çözüm getirmek için sorumluluk almadılar".

DAİLY TELEGRAPH: IŞİDLİ AİLELERİN TUTULDUĞU KAMPIN GÜVENLİĞİ GÜNDEN GÜNE ZAYIFLIYOR

Daily Telegraph gazetesinin Ortadoğu muhabiri Josie Ensor'un özel haberinde, Suriye'de Kürtlerin kontorl ettiği bölgede bulunan ve 70 bine yakın IŞİDli eşi ve çocuğunun barındığı el-Hol kampında, radikalleşmenin giderek arttığına dikkat çekiliyor.

Ensor'un, kadınların kendi içlerinde haberleşmek için kullandığı Telegram servisinden bazı mesajlara da yer verdiği haberinde, kamptaki güvenliğin giderek zayıfladığı ve kontrolün kadınların kendi kurdukları birimlere geçtiği aktarılıyor.

IŞİD lideri Ebu Bekir el-Bağdadi'nin geçen ay kamptaki kadınlara "ayaklanma" çağrısında bulunduğunu hatırlatan Ensor, kadınların toplu kaçma planı yaptığını ama daha sonra bunun hayata geçirilemediğini yazıyor.

Kamp içindeki en radikal kadınlardan oluşan "ahlak polisinin" kamptaki diğer kadınlara sert cezalar verdiği, bazı kadınların Kürt güvenlik görevlilerine saldırdığı, geçen haftasonu yaşanan bir olayda Kürt bir kamp görevlisinin boğazının kesildiği aktarılıyor.

Ensor, 55'ten farklı dilin konuşulduğu kampta en radikal görüşlü kadınların Ruslar, Tunuslular ve Orta Asyalılar olduğunu belirtiyor.

Haberde bu kamplarda projeler yapmaya çalışan yardım kuruluşlarının da zorluk yaşadığı, bir yardım kuruluşu yetkilisinin "Buradaki çocuklar dünyadaki en katı IŞİD destekçilerinin yanında büyürken, onların radikalleşmesini engellemek çok zor" dediği aktarılıyor.
 

Öne Çıkanlar