‘İş ve Aş Buluşmaları’nın altıncısına Antalya’da start verildi: İktidarın ipliği pazara çıktı

‘İş ve Aş Buluşmaları’nın altıncısına Antalya’da start verildi: İktidarın ipliği pazara çıktı
HDP ‘Herkes İçin Adalet’ kampanyası kapsamında başlattığı ‘İş ve Aş Buluşmaları’nın altıncısının startını Antalya’da verdi.

Seda TAŞKIN


ARTI GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP)  "Herkes İçin Adalet" kampanyası kapsamında yürüttüğü ‘İş ve Aş Buluşmaları’nın altıncısına Antalya’da start verdi. 3 gün sürecek buluşma kapsamında heyet, Antalya’da bulunan turizm-otel işletmeleri, kafe bar emekçileri, yerel sanatçılar, esnaflar, çiftçiler, seracı kadınlar, gençler, KHK’liler, işsiz yurttaşlar, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarıyla buluşmalar gerçekleştirecek. 

Buluşma kapsamında başlangıcı Antalya'da bir otelde basın açıklamasıyla başladı. Basın açıklamasında konuşan İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, HDP olarak iktidara aday olan bir parti olduklarını belirterek, "Medya iktidarın tekelinde olsa da halkımız mücadelemizi görüyor" dedi. İktidarın uzun zamandı ülkeyi yönetemediğini ancak pandemi ile birlikte bunun daha da görünür kılındığını söyleyen Katırcıoğlu, şöyle devam etti:

"Zaten işler kötüye gidiyordu şimdi tamamen yönetilemez bir hale geldi. Bu süreci iktidarın yanlış aldığı kararla bu noktaya getirdi. İktidar pandemi etkisi altına girdikten sonra ne yapacağını bilemedi. IBAN ile toplumdan para toplamaya çalıştılar. Bu kriz üretime etki eden yalnızca bir kriz değil aynı zamanda halka etki eden bir krizdir." 

‘AYNI SORUNLAR BURADA DA MEVCUT’

Antalya’nın sadece bir şehir olmadığını aynı zamanda Türkiye’nin ekonomisinin merkezi olduğunu söyleyen Katırcıoğlu, ülke ekonomisinin kendini sürdürebilmesi için dövize ihtiyacı olduğunu söyledi. Antalya’nın özellikle yaş sebze üreticiliği bakımından Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri olduğunu söyleyen Katırcıoğlu, "Hem turizm hem de tarımsal üretimi olan bir kentin toplumsal etkilerini görmemiz mümkün. Bir önce gittiğimiz Mersin gibi Antalya’da aynı sorunlar mevcut. Burada da toplumun çalışan kesimi dinleyip, seslerini meclise taşıyacağız" dedi.

'İKTİDARIN İPLİĞİ PAZARA ÇIKTI'

Oteldeki toplantının ardından, HDP heyeti, DEV-TURİZM-İŞ Sendikası ile biraraya geldi. HDP Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, burada yaptığı konuşmada pandeminin işçi sınıfına etkileri üzerine konuştu. Kod 29 uygulamaları, kısa zamanlı çalışma, ücretsiz izinlere vurgu yapan Köse, işçi hareketine ve kıdem tazminatına yapılan saldırıların altını çizdi.

Köse, "Çalışma biçimindeki değişimin -seyyar, mobil, uzaktan çalışma, yarı zamanlı, esnek çalışma biçimlerinin- sunulduğu gibi özgürlük değil büyük bir baskı ve hakimiyet alanı yaratıyor. Bu sayede otoriter bir emek biçimi yeniden inşa ediliyor. İşçi hareketi, tamamen susmuş ve bastırılmış değil, tüm baskılara rağmen işçiler kendi alanlarında direniyor. İktidarın ipliğinin pazara çıktı, Peker’in açıklamalarıyla da iyiden iyiye ortalığa saçıldı ve bunun etkilerinin olacağı açık. Birleşik örgütlü emek mücadelesi, kapitalizmin bu yeni krizinden örgütlenmeyle çıkabilir. Bunun için yollar aranmalı. Bu amaçla turizm işçilerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini, mücadelesini duymak için, mücadeleye ortak olmak ve ses vermek için burada olduğumuzun altını çizmek istiyorum" dedi.

'TURİZM SEKTÖRÜ, SİGORTASIZLIĞIN VE KAYIT DIŞI ÇALIŞMANIN EN YAYGIN OLDUĞU ALANLARDAN'

Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu ise mevcut durumu şu şekilde anlatt:

"15 aydır 3,5 milyon turizm çalışanı çalışamıyor, bunların sadece 820 bini kayıtlı. 4 bin otel var Antalya’da, 1 milyon 300 bin çalışan. Çalışan işçiler ve otellerin birçoğunun kaydı yok. Bütün destekler kayıtlı kurum ve işçilere gidiyor, kayıt dışı işçi ve işletmeler hiçbir destek alamadı, alamıyor. Turizm sektörü sigortasızlığın ve kayıt dışı çalışmanın en yaygın olduğu alanlardan. Keza bar ve restoran çalışanları da yine aynı şekilde. Bu kayıtdışı ekonomide olan milyonlarca emekçi 30-40 milyar ekonomi yaratsa da bu ekonomiden hiç bir destek alamıyor. Turizm dışında da gelir sunulmasını sağlıyor bu kayıt dışı çalışan emekçiler ve işletmeler ama Turizm Bakanının havayolu şirketi, tatil şirketi, otelleri destek alabilirken bu milyonlarca işçi alamıyor. 

"Bakanın otelinde sendikal örgütlenme yaptığımızda işçiler işten atıldı, 12 aylık ücret ödenerek 10 işçi işten çıkartılıyor ve sendikal örgütlenme hakkı ortadan kaldırılıyor ama sendikal sebeple işten atılan işçilere ödenen para dışında bir bedel ödenmiyor. Kazançları sendikal örgütlenmeyi durdurmak ve kalan işçileri haklarından mahrum etmek oluyor. 

"Her sene 7 ay çalışan turizm işçisi çok azdır, sezonluk çalışırlar. İşsizlik sigortası ödüyor bu işçiler ama işsizlik maaşı alamıyorlar asla. Üstelik kadrolu işçiler de İşkur’dan teşvik alarak çalışmaya zorlanıyor. İşsizlik maaşı, ekonomik destek paketleri, kısa zamanlı çalışma ödeneği hiç bir sekilde turizm sektörü çalışanlarına destek olamamıştır bu sebeplerden ne yazık ki. 16 yaşından itibaren çalışan işçiler sendika üyeliğine hak sahibi ama sendikaya üye olamıyor 18 yaşını doldurmadan. Yabancı işçiler var turizm sektöründe bu işçiler de sendikalı olamıyor. Bu yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor."

İPEKYÜZ: ESNAFIN ELEKTRİĞİ BORCUNDAN DOLAYI KESİLİRKEN, ELEKTRİK ŞİRKETİNİN BORCU SİLİNİYOR

Antalya Kaleiçi kafe ve bar esnafını ziyaret eden HDP milletvekili Necdet İpekyüz HDP Emek, Ekoloji, Sağlık ve Sosyal Politikalar ve Ekonomi Komisyonları olarak 'İş ve Aş buluşmalarıyla' tüm kesimlerle bir araya gelip ekonomiye çözüm üretmeye sorunları daha iyi anlamaya çalıştıklarını söyledi.

Antalya'nın birçok kimlik ve inancı bir araya getirdiğini söyleyen İpekyüz, "Büyük bir gelir dağılımı adaletsizliği var. Makas çok geniş. Bu makasın daralması gerekiyor. Bakan otelci olduğu için büyük otel sahipleri biraz destek alabilse de büyük bir bölümü alamıyor. Esnaf destek alamıyor, kayıt dışı çalışan işçi ve işletmeler alamıyor. Turizm sadece otel de değil. Cafe restoran emekçileri ve esnafları bu süreçte düşünülmüyor turizm desteklerinde. Esnafın elektriği borcundan ötürü kesilirken elektrik şirketlerin borcu siliniyor. İktidarın tercihleri savaştan saraydan yandaştan yana biz halkın bütçesini talep ediyoruz birlikte bunu yaygınlaştırmak istiyoruz" dedi.

'ÇAREMİZ KALMADI' 

Kaleiçi'nde ismini vermek istemeyen bir esnaf ise borçlarından kaynaklı  5 haziran tarihinde elektriğinin kesileceğini söyleyerek, "25 bin TL kredi için kredi kartı alma kriteri koydu Ziraat Bankası faiziyle kredi bile çekemiyoruz. Daha ilk destek için yeni başvurduk bu 5 binin TL’lik destek için. O da olacak mı bilmiyoruz. Özgürlüklerin kısıtlanması başta turizmi etkiliyor, turistler tavır alıp gelmiyor. 500 esnafın 450 si burada başvurmalarına rağmen destek alamadı. Ziraat bankası faizli krediyi bile kredi kartı alma şartıyla veriyor çaremiz kalmadı" diye konuştu. 

'YOKSULLAŞTIRIP BİAT ETTİRİYORLAR' 

Midyecilere 5 yıldır kale kapısı dâhil hiçbir yerde çalışmalarına izin vermediğini söyleyen esnaf, "Çeşitli bahaneler sunarak zorluyorlar, midyecilerin ekmekleriyle oynuyorlar. Yandaş kesim bizi yoksullaştırıp biat ettirmeye çalışıyor. Oteller haraca bağlanıp ele geçiriliyor. Mafyalaşma var. Kaleiçi’nde en küçük mekanda bile yandaş olup olmaman arasında fark var. Muhalifsen tependen inmiyorlar. AKP il başkanlığından tanıdığın yoksa iş yapman iş bulman mümkün değil artık. Bakanın tur şirketi dışında şirketler batıyor, yandaş olmayan oteller ruhsat sertifika alamıyor. Bu pandamı resmen yeni bir baskı mekanizmasına döndü muhalifler üzerinde" dedi.

Öne Çıkanlar