İşçi sendikaları: Kıdem tazminatımızın gaspına karşı 15-16 Haziran ruhuyla direneceğiz

İşçi sendikaları: Kıdem tazminatımızın gaspına karşı 15-16 Haziran ruhuyla direneceğiz
İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu 'tamamlayıcı emeklilik sisttemi' adı altında kıdem tazminatına yapılmak istenen saldırıya cevap verdi.

Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda bir araya gelen İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP),  "Kıdem tazminatımızın gaspına karşı 15-16 Haziran ruhuyla direneceğiz" dedi.

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 50. yıl dönümü nedeniyle bir araya gelen İSŞP'nin toplanma nedeni anma olsada, gündem: tamamlayıcı emeklilik adı altında kıdem tazminatını patronların sorumluluğundan çıkarıp, fona devredilmesine yönelik iktidar politikasıydı.

İŞÇİLERİN EN TEMEL HAKLARINA SALDIRIYORLAR

Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir, salgının fırsata çevrildiğini ifade ederek; "Covid-19’a karşı; 'çalışması zorunlu alanlar dışında iş yerleri çalışmalarına ara versin, işten atmalar yasaklansın ve ücretli izin uygulansın, yaygın test yapılsın ve kişisel koruyucu ekipmanlar herkese ücretsiz sağlansın' gibi talepler görmezden gelindiği gibi yeni çalışma modellerini gündeme sokuyor, kıdem tazminatı gibi işçilerin en temel haklarına saldırıyorlar" dedi.

KAR HIRSI VİRÜSE KARŞI MÜCADELEYİ ZAAFA UĞRATIYOR

Açıklamanın devamı ise şu şekilde:

"Bilim insanlarının, sendikaların uyarılarını dikkate almayan işverenler, kar hırsıyla virüse karşı mücadeleyi zaafa uğratılıyor. On binlerce işçi ve emekçi koronavirüse yakalanırken binlercesi hayatını kaybetti, kaybediyor.

MESS VE MÜSİAD'IN UYGULAMALARI AKIL ALMAZ

"Pandemi sürecinde esnek çalışma uygulamalarının yaygınlık kazandığını gibi MESS ve MÜSİAD’ın ortaya attığı (işçilere kelepçe takma, izole edilmiş çalışma alanları) gibi akıl almaz uygulamalar tartıştırılıyor. Patronlara teşvik paketleri açıklanırken; işçiler ya ücretsiz izne ya işsizliğe ya da kısa çalışma ödeneği gibi sefalet ücretlerine mahkum ediliyor."

İŞÇİLER İÇİN KURULDUĞU İDDİA EDİLEN HER FON GİBİ KIDEM İŞVERENE KULLANDIRILMAK İSTENİYOR

Bütün bunlara itirazlar yükselirken iktidarın bir de "Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi" adı altında kıdem tazminatını yeniden gündeme getirdiğini belirten Özdemir şunları söyledi:

"İki formülden bahsedilerek; birinde ‘kıdem tazminatının 11 günlük kısmını fona aktaralım’, bir diğerinde ise ‘işçilerden yüzde 6 kesinti yapalım ve fonda tutalım’ deniyor. İşçi 60 yaşına kadar fondan para alamasın, o zaman gelirse de ancak bir kısmını alsın gibi akla hayale aykırı öneriler sunuluyor. Özündeki mantık en temel hakkımız olan kıdem hakkını gasp etmek.

"Mevcut kıdem tazminatı uygulamasında işçiden hiçbir kesinti olmazken, işverenin ödemesi gereken ücreti azaltıp, işçiden kesinti yapıp, emekçinin alın teri fona aktarılmak isteniyor. Türkiye’de dünden bugüne işçiler için kurulduğu iddia edilen her fon gibi kıdem tazminatı fonu da yine işçiye değil, çeşitli teşvikler adı altında işverenlere kullandırılmak isteniyor."

İŞÇİLERİ DÜŞÜNÜYORLARSA MEZARDA EMEKLİLİĞİ İPTAL ETSİNLER

"Birçok işçi kıdem hakkından yararlanamıyor, kaçak çalıştırılıyor" gibi sözlerin kıdem tazminatının gasp edilmek istenmesine gerekçe yapıldığını söyleyen Özdemir, şöyle devam etti:

"İktidar ve meclisteki siyasiler gerçekten emekçilerin geleceklerini dert ediniyor, işçilerin emeklilik hakkını düşünüyorsa; buyursunlar mezarda emeklilik uygulamasını iptal etsinler, prim gün sayısını düşürsünler, Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) taleplerine kulak versinler.

"Ülkede merdiven altı çalışanlar, ev kadınları, çocuk işçiler, yani yaşamın her alanında alın teri akıtıp, sömürülenlerin çalışma haklarını güvence altına alsınlar. Benzeri kötü örnekler var diye iktidar yararlananın hakkını elinden alamaz, aksine yasalara aykırı davranan, bu hakkın kullanılmasını engelleyenleri cezalandırır, yasal prosedürün uygulanması mekanizmalarını işletir.

İŞÇİ SINIFININ SALDIRILARI ENGELLEYECEK GÜCÜ VARDIR

"İşçilerin en temel hakkı olan kıdem hakkının gaspı kabul edilemez. Bu hayalden vazgeçilmeli ve işçilerin kıdem tazminatından eller çekilmelidir. Türkiye işçi sınıfının bu saldırıları engelleyecek gücü vardır.

"15-16 Haziran mücadele deneyiminde olduğu gibi, Türkiye işçi sınıfının ve dünya işçi sınıfının birçok şanlı direniş ve mücadelesinde olduğu gibi yapılması gereken tek şey vardır; birleşmek ve ortak mücadele hattını kurmaktır.

"Artık yapmayın, etmeyin, demenin zamanı geçmiştir. Kıdem hakkımızı korumak, işten atmaların yasaklanmasını sağlamak ve her türlü esnek üretim modelinin ortadan kaldırılması için işçi ve emekçileri sendikalarda birleşmeye ve ortak mücadele etmeye çağırıyoruz. Konfederasyonlarımıza çağrımız; vakit geç olmadan ortak bir mücadele hattı oluşturmalıyız."

Öne Çıkanlar