İşçileri korumaya çalışırken kendileri koranaya yakalandı

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında acil işkolları olmasa bile fabrikalar çalışmayı sürdürürken, işçiler de ölmeye devam etti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporuna göre, Nisan ayında 220 işçi iş cinayeti nedeniyle hayatını kaybetti. Bu işçilerin neredeyse yarısı korona nedeniyle yaşamını yitirdi. Hastalığa yakalanan on binlerce işçi var.

Bu işçiler arasında fabrikada pozitif vakalar çıkmasının ardından diğer işçilerin sağlığını korumak için mücadele ederken koronaya yakalanan Şivan Kırmızıçiçek ile Dursun Karataş gibi sendikacılar da bulunuyor.

Şivan Kırmızıçiçek (40), Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkan Yardımcısı. Dursun Karataş (36) da Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Trelleborg Fabrikası işyeri baş temsilcisi.

TRELLEBORG FABRİKASI’NDA 40 İŞÇİ POZİTİF

Hortum üretimi yapan ve 300 işçinin çalıştığı Trelleborg fabrikasında 40 işçinin Covid-19 testi pozitif çıktı. Bu işçilerle birlikte şu anda karantina altında tutulan toplam 120 işçi bulunuyor.

Trelleborg Fabrikası’nda ilk pozitif vakalar çıkınca sendika derhal harekete geçti. Sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen valilik izniyle üretime devam edilen 18 Nisan günü, Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkan Yardımcısı Kırmızıçiçek ve işyeri baş temsilcisi Karataş, işveren ile görüşerek üretimin durdurulmasını istedi. Ancak işveren bu talebe yanaşmadı.

Bunun üzerine Kırmızıçiçek ve Karataş, testi pozitif çıkan işçilerle yakın temasta bulunan 10 işçiyi aynı gün hastaneye götürdü. Hastanede işçilerle birlikte Kırmızıçiçek ve Karataş’a da test yapıldı. Her ikisinin de tomografi sonuçlarında Covid-19 bulgusuna rastlanınca bir öğrenci yurdunda karantinaya alındılar. 3 gün burada tutulduktan sonra evlerinde karantinaya devam ettiler.

KENDİSİ FABRİKADAN KAPTI, AİLESİNE DE BULAŞTIRDI

Dursun Karataş, kendisinde Covid-19 çıkınca ailesine de test yaptırdı. Eşinin testi negatif çıksa da tomografi bulguları hastalığa yakalandığını gösteriyordu. 5 yaşındaki oğlunun testi ise pozitif çıktı. Testi negatif çıkan 7 yaşındaki kızlarını bir yakınlarının evine gönderen Karataş ailesi, 14 gün evlerinde karantinada kaldılar.

5 günlük ilaç tedavisi uygulanan aile bireylerinin durumu şimdi iyi.

Ancak 18 günün çok zor ve stresli geçtiğini belirten Dursun Karataş, özellikle evden hiç dışarı çıkmayan eşi ve oğluna bulaştırdığı için çok üzgün:

"Hastalıktan ziyade stres... Eşime ve oğluma benden başka kimseden geçme şansı yok. Benim tarafımdan aileme de taşınması daha üzücü. Eve gelince tüm önlemleri de almıştım ama bir şekilde geçmiş. 18 gün evde kaldım. Ama dinlenir bir halimiz olmadı, stresle geçti. Şu anda iyiyiz. Ben tekrar işe başladım, iki gün oldu. Normal hayata devam ediyoruz."

Fabrikada tüm önlemleri aldıklarını da anlatan Karataş, tedbirlerin hükümet kararlarından önce hayata geçirildiğini söylüyor: "Biz yeterince önlem aldık aslında. Servislerde çapraz oturmaya bu karardan önce geçtik, servisler günde 3 kez ilaçlandı, yemekhanede tek kullanımlık malzemeler kullandık, dezenfektan makine sayısını arttırdık, maske kararından önce biz maskeleri zorunlu hale getirdik, her sabah yönetimle toplantılar yaptık. Bütün tedbirleri aldık ama ne kadar tedbir alırsan al görünmeyen bir virüsle karşı karşıya olduğumuz için maalesef geldi."

ÇALIŞMAYI SÜRDÜRDÜLER VE…

Şivan Kırmızıçiçek ise hâlâ tam olarak atlamadığını söylüyor.

İki çocuğu ve eşi olduğu için karantina döneminde odasından dışarı çıkmadığını anlatan Kırmızıçiçek, 2 yaşındaki çocuğunun sürekli kapının önüne gelip içeri girmek istediğini belirtiyor. "Kucağına alamıyorsun, sevemiyorsun. Ufaklıkta sıkıntı çektik biraz" diyor.

İşçilerin taleplerinin dikkate alınmamasına tepki gösteren Kırmızıçiçek, "Evde kal çağrısı yapılıyor ama maalesef bu işçileri kapsamıyor. Bütün fabrikalar çalışır vaziyette. Kimse işçinin yaşam hakkını dikkate almıyor. Kâr hırsı işçilerin sağlığının önüne geçiyor" diyor.

Trelleborg’un acil üretim yapması gereken bir fabrika olmadığını vurgulayarak, "Çalışmayı sürdürdüler ve kaçınılmaz bir sonuçla karşı karşıya kaldık. Ancak pozitif vakalar çıkınca üretime iki hafta ara verildi. Şimdi yeniden devam ediyor" diyen Kırmızıçiçek, şunları belirtiyor:

‘POLİS SOKAKTA 2 KİŞİYİ YAN YANA GÖRDÜ MÜ MÜDAHALE EDİYOR, FABRİKADA YIĞINLAR HALİNDE ÇALIŞILIYOR’

"Sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde bile iş yerleri valilikten izin alarak üretime devam ediyor. Valilik de hangi sektör, acil mi değil mi bakmadan izin veriyor. Hortum üretse ne olur üretmese ne olur. İşverenlerin talepleri yerine getiriliyor ama biz işçilerin talepleri kale bile alınmıyor. Polis sokakta iki kişi yan yana dolaşınca müdahale ediyor, fabrikalarda işçiler yığınlar halinde çalışıyor."

‘SENDİKALARIN SÜRECİ GÖĞÜSLEYECEK POLİTİKASI YOK’

"Sendikalı iş yerlerinde koşullar nispeten daha iyi, sendikasız iş yerlerinde ise işçilerin kaderi tümüyle işverenin insafına terk edilmiş durumda. Sendikalar olarak sadece kendi üyelerimize karşı sorumluluğumuz yok, işçi sınıfına karşı sorumluluğumuz var. Sendikaların bu süreci göğüsleyecek bir politikaları yok. Devlet çözüm paketleri açıklıyor ama krizi bile fırsata çeviriyorlar ve işverenlerin talepleri doğrultusunda paketler açıklanıyor. Sendikalar sermayenin, hükümetlerin belirlediği çerçevede mücadele ile yetinmemeli, bunun dışına çıkmalı. Sendikaların bir araya gelme, ortak hareket etme kabiliyeti de çok zayıf. Bu yönde özeleştirimizi vermemiz gerekiyor."

‘VİRÜSÜN ÇIKMADIĞI FARBİKA YOK, CİDDİ VAKA ARTIŞI VAR’

Öte yandan, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlarla kendi yaşamlarında karşılaştıkları durumun çeliştiğine dikkat çeken Kırmızıçiçek, "Açıklanan vaka sayısı daha fazla olduğu zaman bile fabrikalarda, mahallemizde, çevremizde çok nadir duyuyorduk. Ama şimdi virüsün çıkmadığı fabrika yok, mahallede, çevremizde ciddi anlamda vaka artışı söz konusu. Bunda bir çelişki var" diyor.