Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi için sokakta: Sözleşmenin feshedilmesine karşı ses çıkar

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi için sokakta: Sözleşmenin feshedilmesine karşı ses çıkar
Kadın gösterici, gökkuşağı renkli çantasında bulunan eşyalarını boşaltıp sırt çantasına koymasıyla alana girebildi.

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK- İstanbul Sözleşmesi'ni Uygula Kampanya Grubu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın bir gece yarısı yayımladığı kararnameyle İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı İstanbul Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda eylem düzenledi.

Arama noktasında bir kadın göstericinin taşıdığı gökkuşağı renkli çantanın alana alınmasına engel olan kolluk kuvveti, gerekçe olarak alana gökkuşağı renklerinde herhangi bir materyalin girişlerinin yasak olduğunu söyledi. Kadın gösterici, gökkuşağı renkli çantasında bulunan eşyalarını boşaltıp sırt çantasına koymasıyla alana girebildi.

Eylemde, "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Nefrete inat yaşasın hayat" diye slogan atan kadınlar, "İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz" yazılı mor renkte pankart açtı.

'ŞİDDET EVLİLİĞİNİN ÜÇÜNCÜ GÜNÜNDE BAŞLADI'

Eylemde, devletin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunu uygulamadığına, yargının kadın cinayetlerinde verdiği kararlara dikkat çekmek amacıyla öldürülen 50 kadının hikâyesi anlatıldı.  Öldürülen binlerce kadından biri olan Hülya Halaykaç'ın evli olduğu erkek tarafından öldürülmesine giden süreci Feride Eralp şu sözlerle dile getirdi:

Hülya Halaykaç evli olduğu erkek Kadir Ören'den fiziksel ve cinsel şiddet gördü. Şiddet evliliğinin üçüncü gününde başladı ve şiddet sistematik olarak devam etti. Şirketten kurtulmak için şikayetçi oldu. 6 ay uzaklaştırma kararı verildi. 6 ay uzaklaştırma kararı verildi. Fakat erkek şiddeti örneklerinde hep olduğu gibi, bu karara "koca" uymadı. Evde kalmaya ve Hülya'ya şiddet uygulamaya devam etti. Hülya karakola giderek yeniden şikayetçi oldu ama şiddet uygulayana bir yaptırım uygulanmadı. Hülya boşanma davası açmak istedi. Adliyenin karşısındaki arzuhalciye dilekçe yazdırdı, Bakırköy Adliyesi'nden içeri girdi, '400 küsür lira para ödemen gerekiyor' dediler. Oysa İstanbul Sözleşmesi ve ilgili mevzuat uygulansa idi, Hülya'dan harç istenmemesi gerekirdi. Cebindeki tüm parayı arzuhalciye vermişti, çaresizce geri döndü.

Parası yoktu. Bulaşıkçılık yaparak kazandığı üç kuruşa da Kadir Ören el koyuyordu. 25 Ağustos günü şiddetten kurtulmak için kapıya koştu, kapı kilitli olduğu için kaçamadı. Kendisini korumak için elindeki bıçağı can havliyle rast gele salladı. Kadir Ören yere düştü. Öldüğünü anlamadı, karakolda öğrendi. Erkeklere ödül gibi iyi hal indirimi, tahrik indirimi dağıtan yargı, Hülya'nın amacının öldürmek değil, hayatına sahip çıkmak olduğunu görmedi. Savcının aksi yönde mütalaasına rağmen, açık olan "meşru müdafaa" ya rağmen 15 yıl hapis cezası verildi. Hülya halen hapiste."

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkacaklarını ve sözleşmenin her satırını uygulatana kadar mücadele edeceklerini vurguladı. Eylem sloganlarla son buldu.

Kadınlar eylemlerini sonlandırırken İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceklerini ve 1 Temmuz’a kadar alanlarda olacaklarını söyledi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar