Konya'daki saldırı dosyasında yer alan tapelerde ırkçı mesajlaşmalar

Konya'daki saldırı dosyasında yer alan tapelerde ırkçı mesajlaşmalar
Katledilen Dedeoğulları ailesinin soruşturma dosyasına telefon kayıtları ve dijital medya yazışmaları eklendi. Yazışmalarda ırkçı söylemler çok açık şekilde diyaloglara yansıdığı görülüyor.

Konya’nın Meram ilçesinde yaşayan Dedeoğulları ailesinden 4’ü kadın 7 kişi komşuları olan Çalık ve Keleş ailesi tarafından ırkçı saldırıya maruz kalmış ardından ise 31 Temmuz’da evlerinde katledilmişlerdi. Katliamı gerçekleştiren fail Mehmet Altun ile akrabaları olan Çalık ve Keleş ailesinden toplam 13 kişi soruşturma dosyası kapsamında tutuklanırken, dosyada yeni gelişmeler yaşandı.

Dedeoğulları katledilmeden önce, dosyada şüpheli olarak yer alan Çalık ve Keleş ailesinin yakınları tarafından dijital medya yazışmalarına ve 22 Mayıs’ta Dedeoğulları’na dönük saldırının ardından tutuklanan V.K’nin cezaevinde oğlu A.K., kızı H.K. ile yaptığı telefon kayıtlarında,ırkçılığın çok açık şekilde diyaloglara yansıdığı görülüyor.

'KÜRT OLDUĞUMUZ İÇİN' DEMİŞTİ

Jinnews’in haberine göre Dedeoğulları ailesinin avukatı Abdurrahman Karabulut, katliamın organizeli ırkçı saldırı olduğunu söylemiş, ortaya çıkan bilgiler ise ırkçı organizasyonu doğrulamıştı. İlk saldırıdan sonra 12 Temmuz’da Rudaw’a konuşan baba Yaşar Dedeoğlu "Saldırırken biz ülkücüyüz sizi buradan süreceğiz, sizi burada yaşatmayacağız" demişti. Kürt oldukları için saldırıya maruz kaldıklarını söyleyen Dedeoğlu, saldırı günü üzerlerinde bulunan kanlı elbiseleri sakladıklarını, mahkemeye bu elbiselerle gelip haklarını isteyeceklerini vurgulamıştı. Ancak Av. Karabulut'un koruma talepleri dikkate alınmamış ve cinayete göz yumulmuştu.

Haberde ırkçılığın ortaya çıktığı cezaevinde bulunan V.K.’nin oğlu A.K ile yaptığı telefon görüşmesinin bir kısmı şu şekilde:

V.K.: Kürtler uslandı mı?

A.K.: Kürtler uslandı.

V.K.: Çıkmış mı şeyden?

A.K.: 2 gün yatırmışlar, ameliyat olacaktı olmayacaktı diye doktorlar karar vermiş 2 gün geçti.

V.K.: Eee, olmuş mu?

A.K.:  Ondan sonra ameliyat olmamış. İkinci günü çıkartmışlar zaten biz o adliyenin oralardayken.

V.K.: Hmm, öbürlerinde var mıydı peki şey, hasar?

A.K.:  Kızının birinin kolu kırık, koca Kürdün işte kol kırık. Ondan sonra o Metin’in zaten bayağı bir kafalarda 3-4 yer kesik diye geçiyor.

V.K.: Kesik mi?

A.K.: He kesik. Ondan sonra o koca kızın birinin parmağı kırık. Ondan sonra Barış da bir haftaya kadar toparlardı zaten. Ondan sonra bir de şey de mi ne vardı, o ortanca kızın da kolu kırıktı.

V.K.: Küçük kızın bir şeyi yok değil mi?

A.K.: Kızında bir şey yok.

V.K.: O var ya S., vardığında o evdeymiş. Onlar var ya biz gittik evi yıkmışlar, dökmüşler herhalde. A., ablaya söyle böyle böyle A., abla deyip. Ondan sonra o da bir şahit bulsun mahalleden orada millet sesini mesini duymuştur. Sen S.,’ye sor.

A.K.: Tamam.

V.K.: S., abi böyle böyle yapmışlar de sen vardığında camlar kırık mıymış? Kırık değilse şahit yazdırın, şey yap. Tamam mı? Avukatıyla görüştürün.

A.K.: Tamam tamam. Zaten avukatıyla görüştüreceğiz. Ondan sonra şimdi onun arkadaşlarını da şey yapacağız. 

V.K.: Ondan sonra … evlere kan man işte evleri tarumar etmişler herhalde evimi basmışlar diye. Değil mi, öyle yapmışlar, değil mi?

A.K.: Öyle yapmışlar.

V.K.: Üzüm şeyini yıkmışlar, pencerenin oradaki. Onu ne zaman yapmışlar, evdekiler hiç görmemiş mi?

A.K.: Valla onu şeyden sonra yaptılar olay yeri inceleme gelmeden önce yapmışlar.

V.K.: Tamam işte bizim evde kalanlar görmemiş mi o zaman?

H.K.: Polisler herkese eve girin, eve girin diyordu.

A.K.:  Polisler herkesi dağıtıvermiş ambulanslar buradan çıktıktan sonra.

V.K.: Kimse kalmamış ha?

H.K.: Halamgil vardı, A. abigil geldi, F. yengemin kardeşi. Polis mahalledekileri bile…

V.K.: Adamla görüştünüz mü?

A.K.: Görüşmedik daha.

V.K.: Hani kararımız kesindi daha çıkmamışsınız.

A.K.:  Ya o gün de evde unutmuşlar telefonları Haticegil.

V.K.: … Pazar günü aramış mı?

A.K.: Pazartesi günü aradı.

V.K.: Pazar mı pazartesi günü mü aramış. Yine aynı vaziyet… Uzayabilir bak. Her gün bir telefon günü oluyor biliyor musun? Ayın 17’sinde görüş var unutma. 2 F. ana yengegilden, 2 Y.’den  , 2 bizden gelse yeterli olur.

A.K.: Tamam.

V.K.: Paraya sıkışırsanız bir adam bul. Ya birinden bir borç bulun. 5-10 milyar daha.

A.K.: Tamam, Hüseyin eniştem vereyim diyor zaten. 

V.K.: Şeyse ondan alın…

A.K.:  Telefonunun pin kodu neydi?

V.K.: 8040. Kapandı mı o zamandan beri?

A.K.: Yok kapatmadık işte şarjı bitirmedik.

V.K.: … Şeyde para vardı. Çok sıkışırsanız…

A.K.: 5 milyar mı ne aldıydı o… 2 milyarını verdiydi İ’ye. İşte geçen de kavga olduktan bir hafta sonra getirdi verdi işte. Geçen gün getirdi verdi. H. eniştem de saman parasını dün verdi. 2 milyar mı ne.

V.K.: İyi misin, bir yaramazlık yok?

H.K.: İyiyim, yok. Çalışıp duruyoruz.

V.K.: Ananın para koyduğu yeri bilmiyor muydun?

H.K.: Oradan kullanıyoruz zaten.

V.K.: Ne kadar var?

H.K.: Yetecek kadar var işte.

Çalık ve Keleş ailesinin Dedeoğulları ailesine yönelik ırkçı saldırıda bulunduğu 22 Mayıs tarihinden sonra 29 Mayıs’ta İ.K. ve S.D. arasında geçen dijital medya yazışmaları şu şekilde:

"İ.K.: Kiminle kavga ettiniz?

S.D.: Bizim arkada Kürt komşu var onlarla.

İ.K.: Aynen."

Yine 19-20 ve 22 Haziran’da R.Ç., H.K. ve A. arasında geçen yazışmalar ise şu şekilde:

"19 Haziran;

H.K.: Kürtler evi satmış 650 milyara. Gidiyorlarmış oradan doğru ise.

R.Ç.: Bir duyum ne abi?

H.K.: Yazdım ya abin doğru ise eğer gidiyorlarmış.

Öne Çıkanlar