İzmir'de nükleer atıkların gömüldüğü araziden dumanlar yükseliyor

İzmir'de nükleer atıkların gömüldüğü araziden dumanlar yükseliyor
Nükleer atıkların izinsiz gömüldüğü arazide her yağmur sonrası topraktan dumanlar yükseliyor.

'İzmir'in Çernobili' olarak bilinen Gaziemir'deki eski kurşun ve döküm fabrikası alanında tedirginlik yaratan görüntüler kaydedildi. Topraktan dumanların çıktığı bölgede hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı, elini kolunu sallayan herkesin girebildiği, koyunların yayıldığı görüldü. Çevreci Avukat Arif Ali Cangı, "Acilen buradaki nükleer atıklar ve kurşun atıkları kaldırılmalı" dedi.

Gaziemir'in Akçay Caddesi üzerindeki 1940 yılında kurulan tesise nükleer ve kurşun atıklarının gömüldüğü 2007 yılında açığa çıkmıştı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) 70 dönümlük arazide radyoaktif ve tehlikeli atık miktarının yaklaşık 100 bin ton olduğunu açıklamıştı. Bölgedeki radyasyon miktarının, normal değerin 219 kat üstünde olduğu ifade edilmişti.

‘ASLINDA BURAYA GİREMEMEM LAZIMDI’

Her yağmur sonrasında araziden dumanlar yükseldiğini, toprağın için için yandığını, çıkan dumanının halk sağlığı açısından büyük tehlike yarattığını aktaran çevreci avukat Arif Ali Cangı, "Kızımın UNESCO için hazırladığı çevre kirliliği ve çözüm önerileri konulu ödevi için bu araziye gitmiştik. Hiçbir önlem yoktu. Aslında normalde nükleer atıkların bulunduğu bu bölgeye girememem lazımdı. Ama elimi kolumu sallayıp girdim. Zaten burada sürekli hayvanlar da yayılıyor. Arazinin hemen yanında bir okul ve çok sayıda yerleşim yeri bulunuyor. Çocuklar ve yakında oturan aileler için büyük bir tehdit söz konusu. İki kat maske takmamıza rağmen dumandan genzimiz yandı" dedi.

Cangı, içten içe yanan toprağın geçen yaz kuru otları tutuşturup bir yangına neden olduğuna işaret ederken, "Burası hem sağlık ve güvenlik açısından büyük tehdit oluşturuyor. Acilen çevresinin kapatılıp atıkların da hızla buradan kaldırılması lazım. Veyahut çevresindeki bütün yerleşimin taşınması lazım. Merkezi hükümet, yerel yönetim, sivil toplum örgütleri bir an önce bu konuyu ortak şekilde ele almalı. Türkiye olarak nükleer atıkları taşıma konusunda bir deneyimimiz yok. Bunun nasıl yapacağını bilmemiz gerek. Ayrıca bölgede sadece radyoaktif atıklar değil, binlerce ton kurşun atığı da. Bunların ayrıştırılması da başlıca bir sorun. Maalesef kimse konunun ciddiyetinin farkında değil. Bölge ve etrafından yaşayan insanlar kaderine terk edilmiş durumda. Oysa ki burası zehir ve ölüm saçıyor" diye konuştu. 

Öne Çıkanlar