Kapatılma davası açılan KCDP temsilcisi Kav’dan yetkililere çağrı:Hukuktan ve kadının hayatından yana olun

Kapatılma davası açılan KCDP temsilcisi Kav’dan yetkililere çağrı:Hukuktan ve kadının hayatından yana olun
KCDP’nin fesih davasına katılım çağrısı yapan Kav, ‘Yetkililer, ya hukuktan ve kadının hayatından yana olacaklar ya da nafaka ödemeyen erkeklerin kadın düşmanlığına cesaret verecekler’ dedi.

Türkiye’de beş ayda 100’ün üzerinde kadın katledildi. Kadın cinayetlerine son vermek için mücadele eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) ise kapatılmanın eşiğinde. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun kapatılmasına ilişkin davanın duruşması 1 Haziran’da yapılacak. Platformun temsilcisi Gülsüm Kav, görülecek dava için  çağrı yaparak, "Yetkililer, ya hukuktan ve kadının hayatından yana olacaklar ya da nafaka ödemeyen erkeklerin kadın düşmanlığına cesaret verecekler" dedi.

‘BİR AVUÇ KADINLA, ‘BU KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR’ DİYEREK EYLEMLERE BAŞLADIK’

Cumhuriyet’te konuşan Kav KCDP’nin ortaya çıkmasını şöyle anlatıyor: "12 sene önce Türkiye’yi derinden sarsan Münevver Karabulut cinayetinin magazinleştirilmesi ve ailenin büyük bir adaletsizlikle baş başa bırakılması bizleri çok rahatsız etti. Aynı zamanda toplumun değişmekte olduğunu, kadınların daha fazla hak arayabilecekleri bir ortamda yaşadıklarını ama kadın destek sistemlerinin yeterli olmadığını ve buna paralel olarak da gelişmediğini tespit ederek, kadın cinayetlerini kadın gündemi olarak kabul edip sırf buna odaklanan bir mücadele başlatmak istedik. Kadın kurumları, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve LGBTİQ+ örgütleriyle toplantılar düzenleyip 2010’da bir avuç kadınla, "Bu kadınlar öldürülüyor" diyerek eylemlere başladık.

‘KORUMA KANUNUNUN YETERSİZLİĞİNİ ORTAYA ÇIKARTI’

Türkiye’de kadınların öldürüldüğü gerçeğini anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Kav, "Karabulut ailesine "Asla yalnız yürümeyeceksin" diyerek dava takiplerine başladık. Platform kurulduktan kısa bir süre sonra Ayşe Paşalı öldürüldü. Toplumu derinden sarsan bu cinayet, koruma kanununun yetersizliğini ortaya çıkardı. Biz, kadınların yaşı, dili, dini, sosyoekonomik durumu fark etmeksizin aynı hakları kullanabilmesi için kamusal yaptırımların şart olduğunu savunduk. Bunun için de kadınların hayattayken korunmalarını sağlamak üzere kamu otoritesinin kadınların yanında yer alması gerektiğini söyledik. Kamusal kaynakların toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle dağılması için mücadele verdik. 2012’da kabul edilen 6284 sayılı kanunun hazırlık sürecinde bakanlıkla aktif çalıştık. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve şiddetten uzak bir hayat için İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmaya çalıştık" diye konuştu.

‘KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN HAKLARINI ARAMAK İÇİN ÖRGÜTLENME ÇAĞRISINDA BULUNDUK’

Kav, "2016’da "Bu ülkede kadınların, gençlerin, çocukların iyiliği için çalışan bir bakanlık yok, biz varız!" diyerek mücadele alanlarını genişlettik. Kadına yönelik her türlü şiddeti ve çocuk istismarını durdurmak; kadınların ve çocukların haklarını aramak için örgütlenme çağrısında bulunduk.

‘KADIN DÜŞMANI ERKEKLER VE BİZ ONLARI TANIYORUZ’

KCDP’ye açılan fesih davasını değerlendiren Kav, "Derneğimize, hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla "kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek" suçlaması ile fesih davası açıldı. Süreç, nafakasını ödemediği için cezaevine giren bir erkeğin hapishaneden çıkar çıkmaz bizi şikâyet etmesiyle başladı. Şikâyetçiler, İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284 sayılı Koruma Kanunu’na düşmanlık gösteren, kadın düşmanı erkekler ve biz onları tanıyoruz. Derneğe yönelik yapılan muhtelif şikâyet dilekçeleri mahkemece kuvvetli suç şüphesi oluşturmuş. Söz konusu dilekçeler derneğin "Kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı" gibi, somut hiçbir olguya dayanmayan yazılı başvurulardan oluşuyor. Ayrıca dosyada dernek yöneticilerimize yönelik, davaya dönüşmemiş, suç oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş durumda" vurgusu yaptı.

‘ERKEKLERİN KADIN DÜŞMANLIĞINA CESARET VERECEKLER’

Kav, "Yetkililer, ya hukuktan ve kadının hayatından yana olacaklar ya da nafaka ödemeyen erkeklerin kadın düşmanlığına cesaret verecekler. Davanın nereden yürüyeceği ve karara bağlanacağı 1 Haziran duruşmamıza herkesi bekliyoruz."

Öne Çıkanlar