'Kaymakama suikast' soruşturmasında muamma

'Kaymakama suikast' soruşturmasında muamma
Eruh'ta "Kaymakama suikast hazırlığı"nda oldukları iddiasıyla cezaevine konulan belediye eş başkanlarının da aralarında bulunduğu 14 kişinin, ‘kumpas'...

Eruh'ta "Kaymakama suikast hazırlığı"nda oldukları iddiasıyla cezaevine konulan belediye eş başkanlarının da aralarında bulunduğu 14 kişinin, ‘kumpas' sonucu tutuklandıkları iddia edildi.

SİİRT – Siirt'in Eruh İlçesi'nde belediyeye kayyum olarak atanan kaymakam Murtaza Dayanç'a "suikast hazırlığında" oldukları gerekçesiyle belediye eş başkanlarının da aralarında olduğu 14 kişinin iddianamesi aradan üç ay geçmesine rağmen hala hazırlanmadı. Tutuklular, gözaltına alındıklarında kendilerine "Kaymakama suikastle" ilgili soru yöneltilmediğini, suçlamaları ailelerinden öğrendiklerini söylediler.
Siirt’in Eruh ilçesinin DBP belediyesine kayyum olarak atanan Kaymakam Murtaza Dayanç’a "suikast hazırlığında" oldukları iddiasıyla aralarında belediye eşbaşkanları Eda Kilis ve ev hapsinde bulunan Hüseyin Kılıç’ın da bulunduğu 18 kişi 12 Kasım'da gözaltına alındı. Gözaltında alındıklarında havuz medyası haberi "Hain suikast hazırlığındaki PKK'lılar yakalandı", "Eruh Kaymakamına suikast hazırlığındaki teröristler yakalandı" başlıklarıyla duyurdu. 4 kişi serbest bırakılırken 14 kişi, "örgüt üyeliği, örgüte yardım ve yataklık etmek, örgüte lojistik destek sağlamak" iddiasıyla tutuklandı.

Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi gönderilen M. Emin Aksu, Serhat İlhan, A. Hadi Ete, Osman Aydın ve Belediye Eş Başkan Kılıç’ın şoförü Muhsin Erdemci, 5 Ocak’ta Van T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Aksu ve İlhan, kendileriyle aynı cezaevinde bulunan kapatılan DİHA Muhabiri Nedim Türfent’e, yaşadıklarını ve suikast iddiası hakkındaki suçlamaları anlattı.

GÖZALTI GEREKÇESİNİ AİLELERİNDEN ÖĞRENDİLER

Gözaltına alındıktan sonra 2 hafta boyunca gözaltı gerekçelerinden haberdar edilmediklerini belirten tutuklular, avukatlara dahi "gizlilik" kararı gerekçe gösterilerek bilgi verilmediğini söyledi. Gözaltındayken ailelerin geldiğini ve havuz medyasının "suikast" iddiası haberlerini kendilerine söylediğini anlattı. Yapılan operasyonlarda suç unsuru hiçbir şeye rastlanmadığını kaydeden tutuklular, sadece kimi bilgisayar ve telefonlara el konulduğuna dikkat çekti.

‘NİÇİN TUTUKLANDIĞIMIZI BİLMİYORUZ'

Serhat İlhan (26) gözaltına alındıkları zaman polislere gerekçeyi sorduğunu, polislerin kendisine "Niçin aldığımızı biz de bilmiyoruz. Soruşturmayı Siirt açmış" dediğini aktardı. Gözaltı gerekçelerini günler sonra "havuz medyası"ndan bilgi alan ailelerden öğrendiklerini kaydeden İlhan, emniyetteki ifade işlemleri sırasında polislerin kendisine "Eruh’ta bir bomba patlayacak, haberin var mı?" ve "Sence buralarda bomba patlatılır mı?" gibi sorular sorduğunu söyledi.

Kendilerine "kumpas" kurulduğunu belirten İlhan, "Bizim gözaltımızın 12-13’üncü günde koridordaki bir odaya tanımadığımız birini getirdiler. Kendisini FETÖ’cü olarak tanıttı. Yeni evlendiğini ve birinin kendisini şikayet ettiğini söyledi. Bir hafta sonra tek başına odadan götürüldü ve onu bir daha görmedik. Zaten onu tanımıyordum. Daha sonra savcılıkta bu kişinin üzerimize asılsız ifade verdiğini ve örgüt üyesi olduğunu öğrendim. Güya beni Torik’te bir örgüt üyesi ile görüşürken görmüş. Ne bir kanıt ne de tarih. Sanki biz bir şeyler yapmışız gibi yapılıyor. Ama çoğumuz birbirimizi emniyette tanıdık. Baştan aşağı komplo. Ailemizin davalısı ve birbirimizi mahkemeye verdiğimiz Osman Aydın’la beraber ismim geçiyor. Aile olarak konuşmuyor, görüşmüyoruz. Cezaevinde bile ayrı koğuşlar talep ettik. Yani asılsız, yersiz iddialar, bir kumpas söz konusu ve kesinlikle alakam yok" dedi.

‘KANIT YOK’

İki çocuk babası Aksu (32) da gözaltında benzer uygulamalara maruz kalmış. Avukatlara dahi gizlilik kararı gerekçesiyle hiçbir bilgi verilmediğini, ancak medyanın haberler girdiğini kaydeden Aksu, "FETÖ’cü diye kendisini tanıtan, benim üzerimde de asılsız ifade vermiş. Ancak herhangi bir kanıt yok. Benim bir örgüt üyesi ile görüştüğümü iddia etmiş. Ne yer, ne zaman, ne tarih var. Kanıt da yok. Ben işinin başında bir esnafım" diye konuştu.

Birçok resmi kurumun fayans ve karolarını kendisinin yaptığını aktaran Aksu, "Kaymakamlığın sorumluluğundaki Kadın Toplum Merkezi, Eruh Kütüphanesi ve şal-şepik kursu gibi yerlerin fayanslarını ben dizdim. Bahsi geçen iddialar bir uydurma, senaryodur. Bundan uzaktan yakından alakam yok" şeklinde konuştu.

14 kişinin tutuklu olduğu dosyada iddianame henüz hazırlanmadı.

Öne Çıkanlar