Kayyımla yönetilen belediyelerde ihraçlar sürüyor: OHAL fırsatçılığı yapıyorlar

Kayyımla yönetilen belediyelerde ihraçlar sürüyor: OHAL fırsatçılığı yapıyorlar
Tüm Bel-Sen, kayyım yönetiminde olan belediyelerde üyelerine yönelik ihraçlara tepki gösterdi. Tümbel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, üyelerinin derhal işe iade edilmesini istedi.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK- Kayyım yönetiminde olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden atılmalar süsüyor. En son Eylül ayının sonunda Tüm Bel-Sen’in 34 üyesi açığa alındı. Bunlardan 8’i ise ihraç edildi. İhraçlar bununla da sınırlı değil. Kayyım atanan birçok belediyede ihraçlar devam ederken, bu ihraçlara tepkiler de sürüyor. Tüm Bel- Sen,   bugün ihraç edilen üyelerine ilişkin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapmak istedi. 

POLİS BELEDİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMAYA İZİN VERMEDİ

Ancak açıklamanın yapılacağı duyurulan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünü bariyerlerle kapatan polis, ana caddelere TOMA, Zırhlı araç ve çevik kuvvet ekiplerini konuşlandırdı. Belediye önünde yoğun önlem alan polis, açıklamaya izin vermedi. Açıklama KESK ve Tüm Bel- Sen Genel Başkanlarının katılımı ile Tüm Bel- Sen Diyarbakır Şubesi önünde yapıldı.
 
BOZKURT: OHAL FIRSATÇILIĞI YAPIYORLAR

Polis Tüm Bel- Sen Şubesinin önünde de yoğun önlem aldı. Açıklama polis ablukasında gerçekleşti. Açıklamayı okuyan Tümbel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, polisin engellemesine sert tepki gösterdi. "İhraçları kayyım yaptı, biz değil" diyen Bozkurt, "15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL fırsatçılığında kurdukları baskıcı, otoriter rejimi tahkim etmeye öncelik veriyorlar. OHAL uygulamaları kapsamında aralarında Sendikamız Genel Sekreteri, Merkez Kadın Sekreteri gibi merkez yöneticileri ile sekiz şube başkanımız gibi onlarca şube yöneticimizin olduğu bin 225’i memur statüsünde 318’i sözleşmeli statüde toplam 1543 üyemiz KHK’lar ile ihraç edilmişti.   Bunlar da yetmemiş OHAL uygulamaları yasalarda yapılan değişikliklerle kalıcı hale getirilerek sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi verenlerin hedef tahtasına konulması OHAL sonrası da devam ettirilmiştir" dedi. 
 
IĞDIR VE MARDİN’DE DE İHRAÇLAR VAR

Özellikle kayyım atanan belediyelerde yoğunlaşan bu hukuksuz ihraçların bugün de devam ettiğini hatırlatan Bozkurt, şunları söyledi: "Iğdır Belediyesinde çalışan Sendikamız üyesi altı kamu görevlisi, Mardin Büyükşehir Belediyesinden iki üyemiz, Bitlis-Tatvan Belediyesinden bir üyemiz ve Balıkesir Burhaniye Belediyesinde çalışan Sendikamız Balıkesir Şube yöneticisi bir üyemiz de aynı şeklinde yine 375 sayılı KHK’nın geçici 35 maddesi çerçevesinde Valinin teklifi sonrasında İçişleri Bakanlığı onayı ile ihraç edilmişlerdir.

'KEYFİ DEĞERLENDİRME İLE GÖRVLERİNDEN ÇIKARILDILAR'

Arkadaşlarımız tamamen keyfi bir değerlendirme sonucunda kamu görevinden çıkarılmaları Anayasada ifadesini bulan ‘Hukuk Devleti’ ve bunun ayrılmaz bir parçası olan ‘Kazanılmış Haklara Saygı’ ilkelerine aykırı olduğu gibi hukuku dışlayan, yok sayan bir işlemdir.  Bununla birlikte arkadaşlarımızın haklarında usulüne uygun herhangi bir soruşturma başlatılmadan, kendilerine yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebi hakkında bilgilendirilmeden, kendilerini usulünce savunmasına olanak tanınmadan kamu görevinden çıkarılmalarıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesiyle güvence altına alınan ‘Adil Yargılanma İlkesi’ de ihlal edilmiştir.

'AİLELERİ İLE BİRLİKTE YAŞAMALARI DAHİ ENGELLENDİ'

Yaşanan bu son ihraçlar aynı bundan öncekiler gibi sadece hukuki bir sorun ve durum değil çok daha önemlisi aileleri, yakınlarıyla birlikte milyonlarca insanımızı derinden etkileyen toplumsal bir sorundur. Anayasa ile güvenceye alınan insanların çalışma hakkının yanı sıra seyahat hakları, sağlık hakları, eğitim hakları, düşünce ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere hakları ellerinden alınmıştır. Başka bir işte veya sektörde çalışmaları, işyeri açmaları, aileleriyle birlikte yaşamlarını devam ettirmeleri dahi engellenmektedir. 

'İHRAC EDİLEN KAMU GÖREVLİLERİ İŞE İADE EDİLMELİ'

Bu itibarla son örneğini Sendikamızın 34 üyesi nezdinde yaşadığımız kamu emekçilerinin haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmesi uygulamasına son verilmesi sadece hukuk devletinin korunması değil ihraç emekçilerin aileleriyle birlikte yaşamak zorunda bırakıldıkları insanlık trajedisine de son verilmesi anlamına gelecektir. Bu nedenle haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan ve ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir."

Öne Çıkanlar