KCK basın davasında Yurt Atayün'ün iddianamesi istendi
HABER MERKEZİ - Yedi yıldır süren ve üç kez heyet değiştiren KCK basın davası bugün İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşma 19 Ocak 2017'ye ertelendi.
Mahkeme heyetinin üç kez değiştiği yargılama sürecinde, ilk yargılama heyetinin tüm üyeleri şu anda 'FETÖ/PYD' kapsamında tutuklu olarak yargılanıyor.
Bugünkü duruşmada iddia makamı olan savcılığın esas hakkında mütalaa vermesi bekleniyordu. Savcılık mütaladan önce 'FETÖ/PYD' kapsamında yargılanan operasyonu başlatan isimlerden Yurt Atagün'ün dosyasını görmek istedi.
800 sayfalık iddianameye sahip KCK Basın Davasında mahkeme heyeti bugünkü duruşmada, Kürt siyasetçi ve gazetecilere yönelik operasyonları gerçekleştiren dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün yargılandığı 2017/2018 esas sayılı dosyanın iddianame ve duruşma zabıtları istenmesine karar verdi.
Söz hakkı verilen iddia makamı dosyadaki eski hususların giderilmesini talep etti. Duruşmada söz alan gazeteci Çağdaş Ulus'un müdafi Hüseyin Ersöz, İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinde 2017/218 esas sayısı ile devam "FETÖ" davasında tanık olarak dinlenen Yunus Dolar'ın dönemin KCK operasyonlarının yürütücüsü olan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün hakkında verdiği beyanların dikkate alınmasını istedi.
"KCK" operasyonları kapsamında Kürt gazetecilere yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında hakkında dava açılan ve 7 yıldır yargılamaları devam eden davanın bugünkü duruşmada gazeteciler Nurettin Fırat ile Çağdaş Ulus ile çok ÖHP'li avukat ve gazetecilerin avukatları duruşmada hazır bulundu.
Ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, gazeteci İsmet Kayhan hakkında yakalama kararının çıkarılmasını, sanık gazeteciler hakkında "örgütlü suçlar" kapsamında yürütülmekte olan soruşturmaları ve devam eden vaya sonuçlanmış kavuşturmaların bulunup bulunmadığının araştırılmasına, böylece birleşmesi gereken veya reddi gereken dava bulunup bulunmadığının araştırılmasına ve gerekli evrakların ilgili yerlerden istenmesine karar verdi.
Mahkeme, İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi'ne müzakere yazılarak, 2017/218 esas sayılı dosyalarının iddianamesinden ve bugüne kadar yapılan duruşma zabıtlarından örnek istenmesine, yapılan AİHM başvurularını sonuçlarının beklenmesine karar vererek avukatların sanık gazetecilerin pasaport iptali kararının kaldırılması talebinin ise reddine karar verdi. Duruşma 19 Ocak gününe ertelendi.
KCK BASIN DAVASI NE OLMUŞTU?
2011’in Aralık ayında Dicle Haber Ajansı, Özgür Gündem, Azadiya Welat, Demokratik Modernite ve Fırat Dağıtım gibi Kürt basınına yönelik yapılan operasyonda 46 çalışan gözaltına alınmış 32 kişi tutuklanmıştı.
Röportajlar, fotoğraflar, takip ettiklen basın açıklamaları, notları, haber kaynakları ile konuşmaları ve telefonlarında bulunan haber kaynaklarının isimlerine kadar birçok gazetecilik faaliyeti iddianamede suç delili olarak yer aldı. 32 tutukludan 17’si iki yıl süren yargılama sonunda tahliye edilirken 15 tutuklu ancak Özel Yetkili Mahkemeler kaldırıldıktan sonra tahliye olabildi.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi Şubat’ta Mazlum Özdemir, Seyhmus Fidan, Hüseyin Deniz, Nevin Erdemir, Semiha Alankuş, Kenan Kırkaya, M. Emin Yıldırım ve Haydar Tekin'in tutuklu kaldıkları süre ve mevcut delil durumunu dikkate alarak serbest bırakılmasına karar verdi.
Ardından Haziran ayında da gazeteciler Mikail Barut, Nurettin Fırat, Ertuş Bozkurt, Turabi Kişin, Ramazan Pekgöz, Yüksel Genç ve Davut Uçar hakkında tahliye kararı çıktı. Gazetecilerin tümü serbest kalırken gazeteci Mikail Barut hakkında başka bir davadan hüküm bulunduğu gerekçesiyle serbest bırakılmadı.
ÖYM'lerin kapatılmasının ardından gazetecilerin davanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruya karşı mahkeme AYM sonucunu beklemeden yargılamaya devam etti.
Yargılanan gazetecilerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci (özgürlük ve güvenlik hakkı), 3’üncü (işkence yasağı), 10’uncu (ifade özgürlüğü) ve 1’inci (insan haklarına saygı yükümlülüğü) maddeler üzerinden AİHM’e yaptıkları başvuru için mahkeme Türkiye'den savunma istedi. Savunma vermek için üç defa erteleme yapan Türkiye hala sorulara cevap vermedi.
20 Haziran'da görülen davada 46 gazetecinin pasaportlarının iptal edildiği öğrenilmişti. İddia makamı ise mütalaa için dosyanın tarafına gönderilmesini istemişti.
