Kılıçdaroğlu: 15 Temmuz raporunu korkudan yayınlayamıyorlar

Kılıçdaroğlu: 15 Temmuz raporunu korkudan yayınlayamıyorlar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Cumhuriyet Hal Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında Srebrenitsa Katliamı'nda hayatını kaybedenleri anarak başlayan Kılıçdaroğlu, kendisinin Cumhurbaşkanlığı'na ait uçakları satacağına yönelik sözlerine 'Tarifeli uçakla mı gidecek' diye cevap veren AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a  Merkel örneği vererek, " merkel de geziyor tarifeli uçaklarla. Kesin kıskanıyor, benim niye 15 uçağım yok diye... Allah bunlara akıl versin. Para ile itibar olmaz. Hele israfla itibar hiç olmaz" dedi.

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'un yıl dönümünün yaklaşması sebebiyle, TBMM'de hazırlanan 15 Temmuz raporunun iktidarın korkusu nedeniyle yayınlanmadığını söyledi.

'KİLİSENİN ÜZERİNE ÇIKANLAR BİRİLERİNİN MAŞALARI, BAŞKA PROVOKASYONLAR DA OLABİLİR'

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarında satır başları şu şekilde:

"Kadıköy'de bir kilisenin üzerine çıkanların provakatör olduğunu unutmayacağız. Birilerinin maşaları bunlar. Buna benzer provakasyonlar başka yerlerde de olabilir.

"Soma'da ellerinden alınan hakları almak için mücadele eden işçiler vardı. Haklarını arıyorlardı. Ankara'ya kadar geldiler ama sokulmadılar. Acaba bu Saray'ın adaletle bir ilgilisi var mı? 301 kişi hayatını kaybederken hani onların hakları teslim edilecekti. Ankara'ya sokulmadılar. Bir süre sonra dönmek zorunda kaldılar. Madenci Ali Faik İnter ve Tahir Çetin trafik kazasında hayatını kaybettiler. Hak ararken hayatlarını kaybettiler. Gönül isterdi ki bu madenci arkadaşlarımıza öncelikle sendikalar sahip çıksın. Bir işçi hak istiyorsa üç konfederasyonunda orada, birlikte olmaları lazım. Bunu maalesef göremedik. 

‘BÖYLE BİR TABLO TÜRKİYE HİÇ YAŞAMADI’

"Türkiye nereye gidiyor? Arkadaşlarımız il il geziyorlar ama anketler de yapılıyor. Anketlerde 'İyiyi gidiyor' diyenlerin oranı yüzde 16.9 yani yüzde 17. Durum iyiye gidiyor diyenler kimler? Devletten dolarla ihale alanlar, dolarla devlete borç verenler, büyük bankalarda dolarla hesabı olanlar, dolarla aylık alanlar, sarayın beslemeleri, uyuşturucu baronları. Böyle bir tablo Türkiye hiç yaşamadı. 

‘SÖZÜM SÖZDÜR, SÖKE SÖKE 3600 EK GÖSTERGEYİ ALIP BU ARKADAŞLARA VERECEĞİM’

"Sokağa çıkma yasağı olur, OHAL ilan edilir, bir yerde miting yapılır, yollar kesilir polisler görevdedir. 24 saat çalışırlar. Peki bu kadar yoğun çalışan polislerin hakkı teslim ediliyor mu? Onlar bizim evlatlarımız. Biz yataklarımızda rahat uyurken onlar nöbet tutuyorlar. Onların hakkı neden teslim edilmiyor? Uyuşturucu baronlarını kucaklıyorsunuz, ayda 10 bin dolar rüşvet alan adamlara iyi makamlar veriyorsunuz, rüşvetçileri büyükelçi tayin ediyorsunuz polise neden sahip çıkmıyorsunuz? Mayıs 2018'de Erdoğan söz verdi. Polislere ve cami imamlarına, öğretmenlere, sağlıkçılar 3600 ek göstergeyi vereceğim diye. 3 yıl 2 ay geçti. Bir insan verdiği sözü tutmazsa ne denir ona? Yalancı denir. Erdoğan neden kendisini bu pozisyon içine sokuyor? Çünkü polise verecek parası yok. Parayı bütçeyi başkalarına tahsis etmiş durumda. Bu arkadaşlara sözüm sözdür, söke söke 3600 ek göstergeyi alıp bu arkadaşlara vereceğim. 

'CHP TARİHİNDE İLK KEZ BU KADAR YOĞUN ÇALIŞIYOR'

"Ben 1 Temmuz'da Samsun'a gitmiştim. Orada bir görevlendirme yapmıştık. Sinop milletvekilimiz Barış Karadeniz, bir grup arkadaşla birlikte Hopa'dan başlayarak bütün limanlar gezilecek demiştik ve geziliyor. Sorunları saptayacaklar. Ben Barış Karadeniz ve birlikte görev yaptığı arkadaşlara başarı dileklerimi iletiyorum. Karada da görev yapıyoruz. CHP tarihinde ilk kez bu kadar yoğun çalışıyor. Her sorunu raporlayacağız. Bunların yapamadığını yapıyoruz, yapacağız çünkü biz iktidar olacağız ve bütün sorunları çözeceğiz.

"İki milletvekili arkadaşımız da Artvin Hopa'da tırların kilometrelerce beklediği yere gitti. Sürücü esnafının da sorunlarını en iyi saptayan parti biziz. Kamyoncu, taksici, taşımacılık yapan esnafımızın sorunu nedir diye belirledik. Bir tır şoförünün yaptığı açıklamayı okuyacağım, "Kafkas ülkelerine, Avrupa'dan gelip Türkiye üzerinden geçen yabancı plakalı bir tır transit geçiş yaparken yalnızca Türk tırları haftalarca sınırda bekliyor. Biz haftalardır burdayız. Bizim halimize bakın bir de yabancılara bakın. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyoruz. Yabancı tırlar takır takır geçiyor. Biz büyük devletmişiz. Nerede büyük devlet? Şamar oğlanına döndük ama kimse bizim sesimiz olmuyor, sorunlarımızı çözmüyor." diyor. Bu saray ne yapıyor acaba? Saray ve beslemelerinin bundan haberi bile yoktur. Sevgili kardeşim senin sesin olmak benim görevimdir zaten, senin sorununu çözmek benim görevimdir zaten. 

"Çözümü var. Sandık gelecek, bu kadar şikayet ediyorsun. Gideceksin saraya sarayın aktörlerine ve beslemelerine ders vereceksin. Sorun çözülüyor mu çözülmüyor mu o zaman göreceksin. Dışarda efelenip dışarıda kedi kesilenler kim o zaman göreceksin. 

"Esnaf masamızda Niğde'deydi. Bir çiftçi, "Zam yapmasınlar. Biz destek falan istemiyoruz. Gübreyi, mazotu sabit tutsunlar. Hactan geldim 60 liraya gübreyi alıyorduk. Yüzde 50 indirdik dediler. Gübreyi 160 liraya çıkarmışlar da onun 10 lirasını indireceklermiş. Elim kırılsaydı da bunlara oy vermeseydim. O TRT'ye de haram zıkkım olsun, bizden aldığı vergiler ile yalan söylüyor." diyor. 19 yılda memleketi bu hale getirdiler. Sandığa gideceksin, oyunu vereceksin. 5 yıl sonra Türkiye'nin nereye geldiğini göreceksin. Haramilerin iktidarını nasıl indirdiğimizi göreceksin. 

"Geçen salı günü Adıyaman'da tütün üreticilerinden bahsetmiştik. Onlar da mücadele ediyorlar. Siz misiniz hak isteyen sabahın köründe evleri basıldı, talimatla. 16 işçiyi aldılar, gözaltında tuttular, mahkemeye çıkarttılar, 6'sını adli kontrol şartı ile serbest bıraktılar 10'unu da hapishaneye yolladılar. Adıyamanlı kardeşim, hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi? Açık ve net söylüyorum, bu kardeşine güveneceksin.

"İşsizliğin en acı tarafı: Aile kurumunu derinden sarsıyor. Ailenin temeline dinamit koydunuz siz. Boşanma davalarına, uyuşturucuya, kumara bakın. Uyuşturucu senin genel merkezine kadar girdi. Şimdi kalkmış gençlerle ilgili ahkam kesiyor. 

‘TÜTÜNÜ TEKELLERE TESLİM ETTİLER’

"8 Temmuz'da bu sorunu Meclis gündemine getirdi arkadaşlarım. AK Parti ve MHP milletvekilleri tarafından reddedildi. Tütünü tekellere teslim ettiler. 400 bin aile geçiniyordu tütün işinden. Tütünü mahvettik, tütün ekimi büyük ölçüde engellendi. 

"Adıyamanlı kardeşlerim dinlesinler. 2003-2021 Mayıs dönemi itibariyle 1 milyon 275 bin ton tütün yurt dışından ithal edildi. Bunun karşılığında 6 milyar 435 milyon dolar para ödendi. Adıyamanlı, Malatyalı kardeşlerime seslenmek isterim. Bu para size ödenseydi dağın, taşın tamamına tütün eker, bütün dünyaya ihraç ederdiniz değil mi? O parayı yabancılara verdiler. 'Yerliyiz ve milliyiz' diyorlar. Batsın sizin yerli ve milliliğiniz. Batsın. 

‘ŞİMDİ KALKMIŞ AHKAM KESİYOR GENÇLERLE İLGİLİ’

"Neden toplumun büyük bir kısmı ekonomi kötüye gidiyor diyor? Çünkü yaşıyor. Kızı, oğlu işsiz. Üniversiteyi bitirdi. Ne iş olursa çalışacağım diyor iş yok. Erdoğan gençlerle konuşuyor. Aklına nerden geldiyse gençlerin hatırlamak, benim hatırlattığımı da kimse unutmasın. Gençleri yaftalamayın, hafife almayın, istismar etmeyin diyor. Gençleri yaftalayan da, hafife alan da, istismar eden de sensin kardeşim. Bunlar gençlerle nasıl konuşacaklarını bilmiyorlar. 

"İşsizlik gerçekten kol geziyor Türkiye'de. İntihar vakaları var. İşsizliğin en acı tarafı ne biliyor musunuz? Aile kurumunu temelden sarsıyorlar. Aileyi mahvettiniz siz, temeline dinamit koydunuz siz. Anne işsiz, baba işsiz, üniversiteyi bitiren oğul işsiz. Boşanma davalarına, uyuşturucuya, kumara bakın siz. Uyuşturucu senin genel merkezine kadar girdi. 

"Şimdi kalkmış ahkam kesiyor gençlerle ilgili.

"İki 15 Temmuz var. Biri Saray'ın bir de halkın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'unda direnen insanlar var, Saray'ın 15 Temmuz'unda OHAL var. 

"15 Temmuz sonrası komisyon kuruldu. Kaç yıl geçti aradan? Rapor yayımlanmıyor. TBMM'nin 15 Temmuz Darbe Girişiminin nedenleri, sonuçları hepsi araştırıldı, rapor çıktı ortaya. Raporu korkudan yayımlamıyorlar. Bu rapor yayımlanmıyor. 

'ERDOĞAN DUYSUN, GARAJA KOYDUĞU ARAÇLARI DA SATACAĞIM'

"Erdoğan, "Biz istikabetini kaybetmiş avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz. Neler söylediğini görüyorsunuz, gelince uçakları satacakmış" diyor. Vallahi de satacağım billahi de satacağım. Erdoğan duysun, sadece uçakları değil garaja koyduğu her birisi milyon dolar olan o araçların tamamını satacağım. 

"Saray ve beslemelerinin tamamının işine son vereceğim. Bunları da bitireceğim Erdoğan duy. Gelecekler kene gibi milletin sırtına çöreklenecekler, milletin kanını emecekler batsın sizin devlet anlayışınız. 

"Harama israfa meydan okuyorum ben. Merkel de geziyor tarifeli uçaklarla. Kesin kıskanıyor, benim niye 15 uçağım yok diye... Allah bunlara akıl versin. Para ile itibar olmaz. Hele israfla itibar hiç olmaz. Öyle görüyorlar. İtibarın stratejik bir akıl olduğunun farkında bile değiller. Namuslu olduğun, harama el uzatmadığın zaman itibarın olur senin. 

"Erdoğan dönemi bitmiştir. Erdoğan dönemi ciddi hasarlar vermiştir ve vermeye devam etmiştir. Biz bu ülkeyi seven insanlar olarak birlikte hareket etmek zorundayız. Memleketi millet teslim edecek bize. Bu millet Millet İttifakı'na iktidarı teslim edecektir buna inanıyorum. 

"Nasıl bir Cumhurbaşkanı diye' sordular bana. 83 milyonu kucaklayan bir cumhurbaşkanı. Kendisinin ve ailesinin yaşantısıyla topluma örnek olan bir cumhurbaşkanı. Mal varlığı dolayısıyla tehdit edilmeyen, onurlu ve dik durabilen bir cumhurbaşkanı. Güç eline geçince yozlaşmayan bir cumhurbaşkanı. 

"Türkiye'nin çözülmeyecek sorunu yok."

Öne Çıkanlar