Kılıçdaroğlu: Ağır bir faşizm dönemindeyiz

Kılıçdaroğlu: Ağır bir faşizm dönemindeyiz
Partisinin grup toplantısında Osman Kavala kararı üzerinden yargıya tepki gösteren CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'Anayasa askıda, darbe dönemlerinden çok daha ağır bir faşizm dönemindeyiz' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısındaki konuşmasına Adalet'in önemini anlatarak başladı. 2019'un yargıya güvenin azaldığı bir yıl olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, adaletin herkese lazım olduğunu, CHP'nin de adalete sahip çıktığını söyledi:

"Dünya adalet üzerine inşa edildi. İranlı bilge ne diyordu, Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez." Aramızda hukuk fakültesi öğrencilerimiz var özellikle onlara seslenmek istiyorum: Adaletten şaşmayacaksınız. Adalet toplumun kaynaşması demektir. Adalet hak arayan kişinin başvurduğu yer demektir. Adalet egemen güçlerin önünde eğilmemek demektir. Dünya adalet üzerine inşa edildi. Aramızda hukuk fakültesi öğrencilerimiz var özellikle onlara seslenmek istiyorum, adaletten şaşmayacaksınız. Bu ülkeye baharı getirmek mümkün. Bu ülkenin huzur içinde yaşamasını sağlamak mümkün. Bu ülkeye adaletin getirilmesi için de mücadele vereceğiz. Adaleti önemsiyoruz. Devletin temeli adalettir diyoruz.

'GARİBAN HARP OKULU ÖĞRENCİLERİ HAPİSTE'

Adalet Bakanı, '2019 yargıya güven yılı olacak' dedi. Demek ki, önceki yıllar yargıya güven duyulmuyordu. 2019 yargıya güven duyulan bir yıl oldu mu? Hayır. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır. Egemen güçlerin siyasal yandaşların telkiniyle uyuşturucu kaçakçıları, 'FETÖ'nün en önemli adamları serbest bırakılırken gariban harp okulu öğrencileri hapiste, neden? Bunu sormak zorundayız."

ERDOĞAN, KAVALA KARARIYLA YARGIYA GÖZ DAĞI VERİYOR

Adaleti toplumun ana omurgası haline getirmek aklı başında her yurttaşın görevidir. Adalet olmazsa olmazımızdır. Adalete duyulan güven yerlerde oysa tek güvencemiz adalet olmalıydı. Zulme karşı sesimizi yükseltmezsek sadece düşüncelerimizi değil vicdanımızı da kaybetmiş oluruz. Osman Kavala kararından bahsediyorum. Erdoğan yargıya gözdağı veriyor. Kimsin sen ya! 

Gezi Davası'nda da MASAK raporlarında da 'Osman Kavala'nın Gezi olaylarının finansörü olduğuna yönelik bir delil bulunamadı' deniyor. Ama Osman Kavala hala içeride. Bir damat olayı var. Kanal İstanbul güzergahında yer kapatmış. Kimse yalanlayamıyor. Yayınlıyor Cumhuriyet gazetesi, sonra hemen yayın yasağı getiriyorlar. Neden? Kimse bilmesin. Gazete erişim yasağına ilişkin haber yapıyor. Onu da yasaklıyorlar. Bu kararı verenler hakim değil sarayın köleleridir. Osman Kavala'ya beraat veren hakimler hakkında da HSK soruşturma kararı veriyor. Bütün bunlar ortada iken bu ülkede adalet var diyebilir miyiz? Hakimler Savcılar Kurulu mevcut yapısıyla tamamen siyasileşmiştir…

Kavala cezaevi aracının içinden tekrar cezaevine götürüldü. Bu mudur adalet? Bu insani, ahlaki, vicdani bir meseledir. Bunu sadece siyasetin terazisine koyarsınız yanlış yaparsınız. Anayasa da askıda. Darbe dönemlerinden çok daha ağır bir faşizm dönemindeyiz. Kimsenin nefes almasını istemiyorlar.

Yönettiği devlete vergi vermemek için dolarları Man Adası üzerinden kaçırıp beş kuruş vergi vermediler. MASAK, bankalar diyor ki, kayıtlar doğru. Bir belgesel yaptık bununla ilgili. Yayın yasağı getirildi. Feriştahınız gelse geri adım atmayacağım.

'KAHRAMANLIK EDEBİYATI YAPIYOR, SEN KİM KAHRAMAN KİM?'

Dış politika konusunda konuşurken boğazınızda dokuz düğüm olmalı. İyi düşünüp konuşmalı. Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. İktidar muhalefet olmaz dış politikada. Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu Saray'ın ordusu değildir. Tek bir Mehmetçiğimizin tırnağı bütün bir Suriye’den daha değerlidir. Kahramanlık edebiyatı yapıyor. Ya sen kim kahraman kim? Süleyman Şah türbesini kaçıran kahraman olabilir mi?  Eski Dışişleri Bakanımız İhsan Sabri Çağlayangil’in sözüdür, 'Orta Doğu'da bir toplantıya çağrıldığınızda adınız masada yoksa, bir de mönüye bakın' der."

FOX TV muhabiri soru soruyor. Muhabir sizin şehit ifadenize muhalefet tepki gösteriyor diyor. Erdoğan FOX önce gazete olsun diyor. Bunlar tamam. Şu ifade Türkiye'nin geceği açısından karamsar bir ifadedir. Bu mücadelenin içinde olmaya mahkumuz diyor. Neden mahkumsun? Amerikalılar mal varlığını araştırırlar diye mi mahkumsun? Ayakkabı kutusunda rüşvet alan adamı büyükelçi yaparsanız namus ve şereften bahsedemezsiniz.

ERDOĞAN'IN 'TÜRKİYE SAMAN İTHAL EDİYOR DİYE YALAN SÖYLÜYORLAR' AÇIKLAMASINA TEPKİ GÖSTERDİ 

Geçen hafta Erdoğan Türkiye saman ithal etmedi diye bir açıklama yaptı. Saman ithal ediyor dedim, yalan söylüyor dedi. Bu gümrük giriş beyannamesi. İzmir Gümrük Müdürlüğü. 19 Şubat 2020. Ticari tanımı saman. 50 bin 320 kg saman ithal etmişiz. Bütün bunların hepsini çıkardım. Şimdi ben Erdoğan'a sormak isterim, kim yalan söylüyor? Bunlar devletin belgesi. Millete neden yalan söylüyorsun? İnsanda biraz utanma olmaz mı? Kılıçdaroğlu belgeye dayanmadan konuşmaz diye düşünmedin mi? Erdoğan'ın söylediği yalanlarla mücadele etmek mümkün değil. Umarım beni bu konuda da mahkemeye verir. Çıkıp bütün yalanlarını anlatacağım.

'MADEM ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ KALMAYACAK FAKİRİN ÇOCUĞUNDAN ÖNCE KENDİ ÇOCUKLARINI ORAYA GÖNDER' 

Beyefendi diyor ki şehitler tepesi boş kalmayacak. Aynen söylüyorum ben de: Çocukların var, seni kefenle karşılayanlar var. Gönder onları oraya, fakirin fukaranın çocuğundan ne farkı var onların? İktidar medyası ya Saray’dan gelen talimatla bu ‘tane’ sözcüklerini oradan çıkarmış. Erdoğan’a sansürü, Erdoğan medyası uyguluyor. Dün akşam AKP’nin internet sitesine girdim. Orada gerçekten konuşma metnin tamamı var mı diye… Orada da çıkarılmış. Çünkü şehitler için ‘tane’ sözcüğünün kullanılmaması gerektiğini AKP’liler de biliyor." (HABER MERKEZİ)

 

Öne Çıkanlar