Kılıçdaroğlu'na linç girişimi davasında sanıklar 'hiçbir şey hatırlamadı', dava ertelendi

Kılıçdaroğlu'na linç girişimi davasında sanıklar 'hiçbir şey hatırlamadı', dava ertelendi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik Çubuk'taki linç girişimi davasının ikinci duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik linç davasında ifade veren sanıklar hiçbir şey hatırlamadıklarını öne sürdü. Duruşma, 21 Haziran tarihine ertelendi.

21 Nisan 2019'da yaşamını yitiren er Yener Kırıkçı'nın Ankara'nın Çubuk ilçesindeki cenaze töreninde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik linç girişimine ilişkin Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşması bugün yapılıyor. TBMM İdare Amiri Mehmet Göker, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP milletvekilleri ve parti yöneticileri duruşmayı takip ediyor. 

ÇOCUKLARLA BİRLİKTE TOPLAM 67 SANIK

Toplam 36 sanıktan 16’sı duruşma salonunda hazır bulundu. Yaşları 18’in altında olduğu için 10 çocuk için açılan dava ise ayrı görülüyor. Geçen hafta 21 sanık hakkında hazırlanan iddianame de bu mahkeme tarafından değerlendirilecek. Onun da kabul edilmesiyle birlikte toplam sanık sayısı, çocuklarla birlikte 67’ye yükselmiş olacak.

HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM'

Sanık Halis Daştan, Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evden çıkmasını engelleyen grup içinde yer almadığını savundu. Mahkeme hâkimi sanığın savcılık ifadesini okurken Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik usul yönünden "İlk sanığın ifadesi alınsın sonra beyanda bulunsun" diye itiraz etti. Mahkeme hâkimi itirazı kabul etti. Daştan, Kılıçdaroğlu’nun geldiği ana ilişkin "Hiçbir şey hatırlamıyorum, hiçbir şeye katılmadım" dedi.

VİDEO İZLETTİRİLDİ, 'BEN DEĞİLİM' DEDİ

Mahkeme hâkimi, Daştan’ın ilk ifadesiyle çeliştiğini belirtti. Daştan, çelişki üzerine "Her ne kadar olayı hatırlamadığımı söylemişsem de soruşturma aşamasında verdiğim beyan doğrudur" diye konuştu.

CHP aracına taş atmadığını öne süren Daştan’a kamera kayıtları izlettirildi. Daştan, taş atan kahverengi montlu kişinin kendisi olmadığını ileri sürdü.

Avukat Celal Çelik, Daştan’ın eylemlerine ilişkin görüntülerin dosyaya sunulacağını belirterek, "Taş atan kişi sanıktır. Mahkemede şahsın huzurdaki kişi olup olmadığına ilişkin gözlemin tutanağa geçmesini istiyorum" dedi. Çelik, mağdur Uzman Çavuş Aytuğ Kaan Gök’ün beyanlarında da Daştan’ın taş attığı bilgisinin yer aldığını hatırlattı.

'BİZE İFTİRA ATILIYOR' SAVUNMASI

Sanık Engin Üce, cenazenin olduğu gün Akkuzulu köyünde kaldığını ve işe gitmediğini söyleyerek, "Kalabalıkla beraber sürüklenip, bu olayların bize iftira şeklinde atıldığını hatırlıyorum. Biz bir şey yapmadık" dedi. Üce, cenaze namazından sonra kalabalığın arasına karışmak zorunda kaldığını anlatarak, "(Kılıçdaroğlu’nun) Geldiğini daha sonra yapılan yuhalamalardan anladım. Define giderken kalabalıkta sürüklendik ve kendisini orada gördüm" diye konuştu.

Üce, Kılıçdaroğlu’na bilerek yumruk atmadığını ifade ederek, "Kalabalıkta yumruk filan yok. Zaten iteleniyoruz. Sadece itelemeyle alakalı oraya karıştım" dedi.

'YUMRUK ATMA NİYETİM YOKTU, İTELİYORLAR'

Kamera kayıtları izlettirilince Kılıçdaroğlu’na yumruk savuran kişinin kendisi olduğunu kabul eden Üce, "Yumruk savurma niyetim yoktu. İteliyorlar. Olayı durdurmaya çalışıyorum, tamamen" diye kendini savundu. Üce, kendisinin öfke üzerine kolunu sallamadığını kaydederek, "Kurtulma amacıyla kolumu salladım" dedi. 

Avukat Celal Çelik, sanık Üce’nin suçtan kurtulmaya yönelik savunma yaptığını belirterek, "Şahıs yumruğunu havaya kaldırmak üzere elini havaya kaldırıyor" diye vurguladı. Çelik, Üce’nin Kılıçdaroğlu’nun korumasının engellemesine rağmen yumruk atmakta ısrarcı olduğunu ifade etti.

SANIK AVUKATI: SEN KİMSİN?

Avukat Celal Çelik’in beyanları sırasında sanık avukatlarından Fatih Atalay’ın konuşması üzerine Çelik onu uyardı. Atalay’ın "Sen kimsin?" sözüne Çelik, "Terbiyesiz" dedi. Atalay, mahkeme hâkimine Çelik’in "Terbiyesiz" sözünün küfür olduğunu söyledi. Hâkim ise her iki avukatı da sakinleştirdi.

Tartışmanın ardından konuşmasını sürdüren Celal Çelik, Üce’nin Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evden çıkışını engellediğini belirterek, "hürriyetten alı koyma" suçundan da ek savunma alınmasını istedi.

Üce, "Ben kalabalığı sakinleştirmeye çalışıyorum. Ya dersini çok çalışmamış ya da videoyu çok seyretmemiş" diye avukat Çelik’e itiraz etti.

ANKARA MİLLETVEKİLİ EMİR, ŞİKÂYETÇİ OLARAK DİNLENDİ

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de şikâyetçi olarak duruşmada dinlendi. Emir, soruşturma aşamasındaki ifadelerin tekrarlayarak, şunları söyledi: 

"Şehit cenazesini Çubuk İlçe Başkanımdan bir gün önce öğrendim, saat 18.00 civarıydı. Sayın Genel Başkanı bilgilendirdim. Sayın Genel Başkanın cenazeye katılacağı bilgisi geldi. Cenazeye katılacağımızı Genel Başkanın koruma ekibi ilgili daireye bildirildi.... Genel Başkanımızla aynı araçtaydık. Koruma görevlilerinden sloganlar atıldığı bilgisi geldi. (Hâkim ‘sizden önce giden belediye başkanına ilişkin olabilir mi?’ diye sorunca) Belediye Başkanına mı olduğunu bilemem. Biz devletin gerekli güvenliği aldığını düşünerek, cenaze yerine gittik. O sırada her an bu taşkınlıkların sonlandırılacağını ve cenaze namazının kılınacağını düşünüyordum. Olaylar gittikçe şiddetlendi.

EMİR: HULUSİ AKAR TANIK OLARAK DİNLENMELİ

"Dikkat çekici bir olay oldu. Her şehit cenazesinde katılan bütün erkan protokol gereği şehidin konulduğu top arabasının arkasından yürür. Burada Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı ve protokolü göremedik. Top arabasının arkasından yürümeden ayrıldılar. Başta Hulusi Akar olmak üzere diğer bakan ve görevlilerin neden top arabasının arkasından yürümediğini ve devlet protokolüne uymadığını mahkemenizin araştırması gerekir. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve diğer yetkililerin tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Kendilerini bundan neyin alıkoyduğu sorulmalı. Biz bir anda azgın kalabalık ile baş başa bırakıldık. Ondan sonra sizin etrafımızdaki mülki erkanın korumaları da çekilince Genel Başkanın korumaları ve bizler o kalabalıkla baş başa bırakıldık. Bana da vuruldu ama kimin olduğunu göremedim. Özellikle tekme şeklinde. Dizimden yaralandım ve yaralandığıma ilişkin raporu mahkemeye ilettim."

CELAL ÇELİK: TAHRİK DEĞİL ADAM ÖLDÜRMEYE TAM TEŞEBBÜS

Avukat Celal Çelik, sanıkların "Yakın, gömün" diye bağırdığını ve ‘adam öldürmeye tahrikten’ dava açıldığını vurgulayarak, "Suç adam öldürmeye teşebbüs kapsamında kalıyor. Bu nedenle mahkeme görevli değildir. Önümüzdeki duruşma görevsizlikle ilgili taleplerimizi açıklayacağız. Milli Savunma Bakanı ve dönemin Emniyet Genel Müdürü, sayın genel başkanımızın koruma müdürünün dinlenmesi gerekecek" dedi.

SAVCI, AKAR’IN TANIKLIK TALEBİNİN REDDİNİ İSTEDİ

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanık Sevim Gölyeri’nin savunmasında kendine isnat edilen suçların bir bölümünü kabul ettiğini ancak "Evi yakın" şeklindeki sözü kabul etmediğini hatırlatarak kriminal inceleme yapılmasını; CHP Ankara Murat Emir’in Milli Savunma Bakana Hulusi Akar’ın tanık olarak dinlenmesi talebinin reddini; sanıkların adli kontrol hükümlerinin devamını istedi.

DURUŞMA 21 HAZİRAN'A ERTELENDİ

Hâkim, usulüne uygun duruşmaya katılmayan tanıkların zorla getirilmesine, CHP’li Emir’in Bakan Akar ve protokoldeki diğer kişilerin tanık olarak dinlenmesi talebinin ileri aşamada değerlendirilmesine, geçen duruşma hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan sanık Niyazi Altuntaş’a yeniden zorla getirme emri çıkarılmasına karar vererek duruşmayı 21 Haziran’a erteledi. Hâkim, duruşma tarihi verirken "Suça sürüklenen 10 çocuk o tarihte reşit oluyor, onlarla birleştirmek için ileri tarih verdim" dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar