Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Türkiye'nin onurunu Suudi Konsolosluğu'nun bahçesine gömdün
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesiyle ilgili davanın Suudi Arabistan'a devrini eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu saray ve şürekası onurumuza fiyat biçiyor. Ne olursanız olun, neye inanırsanız inanın topraklarınızda korkunç bir cinayete kurban giden Cemal Kaşıkçı'ya fiyat biçemezsiniz. Mavi Marmara şehitlerine bir fiyat biçemezsiniz. Biçerseniz fiyatınız kadar algılanırsanız, değer görmezsiniz" diye konuştu.
Kaşıkçı'nın bir yakınında randevu istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Cemal Kaşıkçı'nın yakınından randevu istedim, bu konuyu konuşmak için. Mavi Marmara ailelerinden de isteyeceğim. O dava bizim için kapanmadı. İktidarımızda bu davalara devlet ahlakı neyi gerektiriyorsa öyle yaklaşacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Kılıçdaroğlu, "Sana gelince Erdoğan sen Kaşıkçı davasıyla bu devletin, bu milletin milli egemenliğini sattın. Türkiye'nin onurunu Suudi Konsolosluğu'nun bahçesine gömdün sen. Utanmalısın" ifadelerini kullandı.
Ahlâk, devletin temelidir. Türkiye’nin onurunu Suudi Konsolosluğunun bahçesine gömenler, devletin temellerini sarstılar. Gelin bu gece, bu acı meseleyi konuşalım… pic.twitter.com/J388z911Oc
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) April 20, 2022
Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
İNSAN VARLIĞININ EN ÖNEMLİ ŞARTLARINDAN BİRİ AHLAK: Uzun süredir çok farklı kesimlerle görüşüyor, konuşuyorum. Bu kesimlerden biri de dini kanaat önderleri, ilahiyatçılar. Ülkemizin geleceğini konuşuyorum, istisnasız her görüşmede din ve ahlakın el ele gitmesi gerektiğini söylüyorlar. Çok önemli: Ahlaklı olmak için dindar olmanıza gerek olmayabilir ama gerçek dindar olmanız için ahlaklı olmanız şart. Hatta dindar birey için din, ahlaklı bir hayat sürmenin rehberi anlamına geliyor. Sadece İslam değil tüm dinler ahlakın önemi konusunda nettir. Özetle insan varlığının en önemli şartlarından biridir ahlak.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SORUNU 'O BAŞKA BU BAŞKA' ANLAYIŞI: Bugün Erdoğan "İsrail ile ilişkilerimiz başkadır, Kudüs başkadır" dediğinde bu konuyla ilgili olarak sizlere seslenme ihtiyacı duydum. Çünkü bu sorun Türkiye'nin sorunu haline gelmiş durumda. Belki de Türkiye'nin en büyük sorunu tam da "o başka bu başka" anlayışıdır. Onun için bazı çok zengin ülkeler, bu anlayış yüzünden hiç değer görmezler. Kabile devleti diye anılırlar. Kendini bir şey ile tanımlamak ama insan varlığının en önemli şartı olan ahlak kısmını da önemsememek... Yani Mevlana'nın deyimiyle cebi zengin fakat ruhu fakir olan insan olmak.
KAŞIKÇI'YA, MAVİ MARMARA'YA FİYAT BİÇEMEZSİNİZ: Her şeye fiyat biçmek ama değer biçememek. Bu saray ve şürekası onurumuza fiyat biçiyor. Çünkü değer bilmiyor. Ne olursanız olun, neye inanırsanız inanın topraklarınızda korkunç bir cinayete kurban giden Cemal Kaşıkçı'ya fiyat biçemezsiniz. Mavi Marmara şehitlerine bir fiyat biçemezsiniz. Biçerseniz fiyatınız kadar algılanırsanız, değer görmezsiniz. Türkiye'yi buraya getiren işte bu fiyat biçen, değer bilmeyen zihniyettir. Ahlaklı olmadan dindar olma durumundadır. Ne olursak olalım ahlaklı olmak zorundayız. Türkiye'nin dindar, sofu, sufi, inançlı, inançsız sorunu yok, Türkiye'nin çok net bir ahlak sorunu var.
DEVLETİN EGEMENLİĞİNİ SATTIN: Bu arada Cemal Kaşıkçı'nın yakınından randevu istedim, bu konuyu konuşmak için. Mavi Marmara ailelerinden de isteyeceğim. O dava bizim için kapanmadı. İktidarımızda bu davalara devlet ahlakı neyi gerektiriyorsa öyle yaklaşacağız. Sana gelince Erdoğan sen Kaşıkçı davasıyla bu devletin, bu milletin milli egemenliğini sattın. Türkiye'nin onurunu Suudi Konsolosluğu'nun bahçesine gömdün sen. Utanmalısın!
