Kimin başının altından çıkıyor bu pespayelik?

Futbolu da onlar yönetiyor, kanal projesini de onlar yönlendiriyor, en değerli arsaları da onlar kapatıyor.

Günün ilk maçında Trabzon'la Başakşehir berabere kalıp da puanları 53'er yapınca, 49 puanlı Galatasaray'dan, Sergen'in bile itiraf ettiği üzere, artık sezonu kapatan Beşiktaş karşısında nasıl bir oyun beklersiniz?

En azından geçen hafta Sivas'ta gösterdiği gayreti; değil mi?

Ama gelin görün ki, meğer Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nin gücü seyirciden geliyormuş.

Basın tribünündeki mırıldanmalar bile statta yankılanıyor.

Ortalık o denli sessiz yani...

***

Ama dünyanın yüreği virüs nedeniyle yusuf yusuf diye atarken, futbolcuların da baskı altında kaldığını unutmayalım.

Tıp uzmanları her ne kadar "Asıl risk grubu altmış yaşın üstü" dese de virüsle doğan bebe haberini okuyan ya da izleyen euro milyoneri sporcunun etkilenmemesi mümkün değil. Kaybedeceği şey, sizinkine, benimkine benzemiyor.

Dolayısıyla, bu olağanüstü dönemde, "Paslar yerini bulmadı, bu kadar müsait pozisyon böyle hovardaca harcanır mıydı" tarzında eleştiriye girmeyeceğim.

Anlamadığım, liglerin neden tatil edilmediği.

Şahsen işin içinde yine Katar'ın olduğuna inanıyorum.

bein'in reklam rezervasyonu aksamasın diye kerhen oynatıyorlar çocukları...

***

Tribünlerde insan, sahada futbol yoktu.

 

Eh, gol de olmasındı o halde...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi