Kürt düğün ve oyunları tarih mi oluyor?

Kürt düğün ve oyunları tarih mi oluyor?
Köylülerin de artık şehrin konforlu yaşamına özenmesiyle 3 günlük şen şakrak geçen düğün etkinlikleri artık 3 saatlik düğün salonlarına sığdırıldı.

İrfan TUNÇÇELİK


Kültür, sanat, edebiyat, bilim ve toplumsal olarak birçok değerin etkilerini geçmişten bugüne kadar koruyarak taşıyan Kürtler, dillleri ve yaşayış tarzları gibi halayı ve müziği de çok önemli bir yere sahiptir. Kürtçe şarkılar eşliğinde oynanan halayları ve dansları yaşamın enerjisini, döngüsünü, dayanışmayı ve ritmi içeriyor. Halaylar, dönem dönem büyük çember ve kuyruklar oluştururken birçok kesim tarafından da beğenilerek oynanılmaktadır. Def, zurna, bateri, tembur, org, saz, kemençe gibi enstrüman ve müzik aleti ile söylenen şarkılar, atılan zılgıtlar düğünlerin ve oynanan halayların vazgeçilmez unsurlarıdır. Kürt Halk Oyunları ve düğünlerinde, Hakkari, Şırnak,Van, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Batman, Adana, Mersin gibi kentler başı çekerken, Ankara, İstanbul ve İç Anadolu'nun bazı kentleri de olmak üzere özellikle diaspora'da da sürdürülmektedir. Düğünlerde gösterişe önem veren kadınların tercih ettiği kıyafetlerinin renkli ve özellikli oluşu, yine bölgenin gelenek ve göreneklerinden izler taşıması, birliği, beraberliği ve bağlılığı  hissettirmektedir.

3 günlük düğünler 3 saatte sığdırıldı

Eskiden düğünlerde, kına gecelerinde veya diğer önemli günlerde giyilen renkli renkli kıyafetler, şal û şepik ve fîstanlara Hakkari ve Şırnak dışında diğer Kürt kentlerinde verilen önem azaldı. Kentlerin ara sokaklarında ve mahallelerde düzenlenen düğün organizasyonları yapılan kına ile birlikte 2 gün sürerken, bu süre düğün salonlarında ise 3-4 saatte indi. Kırsal alanlarda ve köylerde  de Cuma akşamı başlayan düğün, Pazar günü gelinin ana evinden alınmasıyla sonlandırılırken, köylülerin de artık şehrin konforlu yaşamına özenmesiyle 3 günlük şen şakrak geçen düğün etkinlikleri artık 3 saatlik düğün salonlarına sığdırıldı. 

Halk oyunları tarih mi oluyor?

Geçmişte gerçekleşen tarihsel  olaylar, doğa ile etkileşim, dini inançlar ve hikayelerden derlenip belli bir formda ve müzikle sahnelen tiyatral köy seyirlik oyunları ise birkaç kurum ve organizasyon dışında tamamen tarih oluyor. Belirli araçlarla oynanan bu oyunlar genelde Teşi, Bakraç, Tüfek, Sopa, Tırpan, Kepenek ‘tir. Kentlerde ağırlıklı olarak Delilo, Halay, Şewko, Gûlşênî, Reyhanî oynanırken; Şêrizdîn, Kîne em, Esmerim, Keşe o,  Tek ayak (Şuşane), Çift ayak ( Du-Nıg), Şemame, Dîzo, Çaçan, Ermenilerden Kürtlere geçen Çepik, 1951 yapımı Raj Kapoor'un ünlü Hint filmi "Awara" ile Diyarbakır kültürüne yerleşen ve maniler söylenip bıçaklarla oynanan "Avare" gibi oyunlar ise giderek kayboluyor.

Türk kimliği lehine inkar edildi

Kürdistan'da yaşayan kadim halklardan biri olan Kürtler, hem fiili hem de kültürel işgal ve asimilasyonu iliklerine kadar hissetmektedir. Kimlikleri ve dilleri gibi, dansları ve oyunları da Türk yöneticiler tarafından yok sayılarak veya değiştirilerek milliyetçi bir gündemi ilerletme aracı olarak kullanıldı. Bu gündemin çelişkisi de Türkiye'nin eşsiz kültürlerin Türk kimliği lehine inkar edildiği bir kültür mozaiği olmasıdır. 

Etnik kültürler Türk milletini yarattı

1975 yılında Türkiye çapında yüzlerce halk oyunu ve dansını derleyip, toplayan Yazar Cemil Demirsipahi, bin 21 sayfalık Türk Halk Oyunları (Türk Halk Oyunları Ansiklopedisi) adıyla yayınlanan kitabında, 1900-1975 yılları arasında Türkiye genelinde toplanan saha çalışmaları ve materyallere odaklandı. Çok sayıda fotoğraf ve müzik notaları kullandı. Ne kadar kapsamlı olursa olsun, dansların çoğu aslında etnik olarak Türk değildi ve hiçbir noktada doğru bir şekilde tanımlanmadı.  

1955 yılında dönemin hükümeti tarafından Türk Halk Bilimi Kongresinde de alınan bir kararla, Milli Eğitim Bakanlığınca tüm ortaokullarda halk oyunları ve folklor eğitimi vermesi kararlaştırıldı. Dansların ve oyunların benzersiz kimliklerinin belirlenemeyeceği anlaşılırken, tarihten günümüze etnik kültürler artık yeni Türk milletini yaratmıştır. Halk oyunları ve dansları bu şekilde uluslararası alanda Türkiye'nin imajı haline gelmiştir.  Bugün uluslararası festivallerde, etkinliklerde veya gösterilerde Kürtçe, Çerkez, Gürcüce, Ermenice, Laz, Boşnak veya Arnavutça danslar yapılmamaktadır.

Düğünler "örgüt propagandası" sayılıyor

Kürt düğünlerinde kendilerine özgü çalınan müzikler ve şarkılar, halaylarda salanan renkli mendiller, giyilen yöresel kıyafetler Türk makamlarınca "örgüt propagandası" sayılırken birçok düğüne de baskınlar düzenlenip gözaltı ve tutuklama yapılıyor. 

İşte bunlardan sadece birkaçı;

*7 Ekim 2019'da Urfa’nın Viranşehir ilçesinde düğünlerde Kürtçe şarkı söyleyen yedi müzisyen, "örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandı.

*Adana’da bir düğüne baskın düzenleyen polis, Kürtçe şarkılar seslendiren sanatçı Mecit Özlü’yü hakaret ve tehditle gözaltına aldı.  Yine Seyhan ilçesinde bir düğüne baskın yapan polisler gerekçe olarak, Kürtçe seslendirilen parçalarda "örgüt propagandası yapıldığı" ileri sürüldü. Kürtçe şarkı söyleyen iki kişi ve düğün sahibi "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklandı. 

*2016'da Diyadin Belediyesi'ne kayyım olarak atanan kaymakam Mekan Çeviren, düğünlerde program yapan müzisyenlerin Kürtçe türkü söylediği için gözaltına aldırdı.

*MHP'li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ın belediyeye ait salonlarda düzenlenen düğünlerde Kürtçe müzik çalınmasını yasakladı.

*Pandemi gerekçesiyle 4 Eylül 2020'de alınan bir kararla ülke genelinde sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklere izin verilmedi.

*Mardin’in Derik ilçesine bağlı Mensûrî (Bozbayır) köyünde 18 Eylül’de Metînan aşireti tarafından düzenlenen bir düğüne, jandarma tarafından koronavirüs gerekçesiyle baskın yapıldı. Baskında jandarmalar kadınların olduğu bölgeye girerek fotoğraflarını çekip tacizde bulundu. 

*Gazeteci

Kaynak:

* Fethi Karakeçili Çağdaş Türkiye'de Kürt Dansı ve Kimliği: Delilo ve Galuç Örnekleri

*Mezopotamya Ajansı (MA)

*Demirören Haber Ajansı (DHA)

 

Öne Çıkanlar