Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talebiyle başlatılan kampanya sürüyor

Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talebiyle başlatılan kampanya sürüyor
KKP Genel Başkan Sinan Çiftyürek, Newroz'da imza toplayacaklarını söylerken, PİA Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya ise dil çalışmasının ulusal birliği güçlendireceğini vuguladı.

Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olarak kabul edilmesi talebiyle 22 Şubat’ta başlatılan imza kampanyası giderek büyüyor. Kampanya aralarında dil bilimciler ve  yazarların da olduğu Kürt Dil ve Kültür Ağı ile bünyesinde 9 siyasi partinin bulunduğu Kürt Dil Platformu'nun oluşturduğu 21 Şubat Dil Komisyonu tarafından yürütülüyor. Hem sokakta hem de internet üzerinden online olarak toplanan imzaların sayısı şimdiye kadar 13 bini aştı. Ancak bu sayıyı milyonlara çıkarmayı hedefleyen Dil Komisyonu, bu amaçla çalışmalarını genişletme hazırlığında.  

21 Şubat Komisyonu’nda yer alan İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya ve Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, kampanyanın önemini değerlendirip, yürüttükleri çalışmaları anlattı. 

‘BU HEYECANI YİTİRMEMİZ LAZIM’

Kürt Dil Platformu olarak Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olması için uzun sütredir çalışma yürüttüklerini, bu çalışmalarını da imza kampanyası ile somutlaştırdıklarını dile getiren Çiftyürek, bugüne kadar bu çalışma için birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütünü ziyaret ettiklerini belirtti.

Siyasi parti ve kurumların 21 Şubat Komisyonu içerisinde bir araya gelmesini "Kürdistan’ın bir fotoğrafı" olarak tanımlayan Çiftyürek, bu çalışmanın herkeste heyecan ve moral yarattığını dile getirerek, "Bu heyecanı yitirmememiz lazım" dedi. 

ASİMİLASYON

Bir halkın varoluşunun ancak ve ancak dil ile mümkün olabileceğinin altını çizen Çiftyürek, devletin Kürtçe üzerinde uyguladığı politikaları şöyle ifade etti: "Bir millet asla dilsiz var olamaz. Kürtler için dil çok önemli. Gerçekten bugün Kürt halkının var oluşu ve yok oluşu dil üzerindedir. İşgalci devlet bunu bizden daha iyi biliyor, yüz yıldır Kürt milletini eritmek ve yok etmek için uyguladığı asimilasyonu bir silah olarak kullanıyor. Bunun için de devlet varını yoğunu ortaya koyuyor. Devlet derin bir asimilasyon ve yok etme planı yürütüyor." 

‘DİL BİZİ BİR ARAYA GETİRDİ’

21 Şubat Komisyonu olarak bir araya gelen 9 siyasi partinin, bundan sonraki süreçlerde iktidarın Kürtçe üzerinde yürüttüğü politikaları yakından takip edeceğini vurgulayan Çiftyürek, "Dil için parti ve kurumlar bir platformda bir araya geliyorsa, bu ulusal birlik ittifakı da güçlendirmiş olur. Dil tüm bu partileri bir araya getirdi. Dil üzerinde birlikte hareket edersek er ya da geç bu ulusal birliği de güçlendirmiş oluruz. Bütün dünya Kürtlere ‘Birlik olun’ diyor. Bu bizim için bir mesajdır" ifadelerini kullandı. 

SANATÇILAR VİDEO YAYINLAYCAK

Çiftyürek, Komisyon olarak geçtiğimiz günlerde bir araya gelip, kampanyaya dair bazı yeni kararlar almaya çalıştıklarını da paylaştı. Çiftyürek, Van, Diyarbakır ve Mardin’de yapılacak Newroz kutlamaları sırasında kampanya için imza toplayacaklarını söyledi. Çiftyürek, tartıştıkları bazı durumları şöyle aktardı: "Ünlü Kürt sanatçıları, dil için bir dakikalık video yayınlayarak çağrı yapacaklar. Kürt halkı diline sahip çıkıyor diyecekler. Biz siyasi partiler imza formlarını tüm şehirlere dağıttık. Van, Diyarbakır ve Mardin Newrozlarında imza kampanyasını daha rahat yapacağız" dedi. 

DİL SİYASET ÜSTÜ 

İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya'ya göre ise, Kürt siyasi partilerinin dil için bir araya gelmesi oldukça sevindirici. Kürtçenin günlük hayatta konuşulmasının gün geçtikçe azaldığını belirten Kaya, kampanya ile Kürtçeyi hayatın her alanında kullandırmayı hedeflediklerini ifade etti. 

Çok zengin bir dil olan Kürtçenin eğitim dili olması gerektiğinin altını çizen Kaya, siyasi partilerin bu kampanyaya olan yaklaşımını şu şekilde dile getirdi: "Dil bizim için çok mühim ve siyaset malzemesi yapılmaması gereken bir durum. Tüm siyasi partilerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Eğer dili kaybedersek Kürdistan için her şey boşa çıkar. Onun için dil millet için ilk sırada yer alır, eğer dil yoksa millet de yok olur."

‘KAMPANYAYI İMZALAYALIM’

TBMM kayıtlarında Kürtçenin hala "bilinmeyen dil" olarak lanse edildiğini ifade eden Kaya, en başta bu duruma itiraz etmeleri gerektiğini belirterek, "Toplum buna tepki vermiyorsa sanki Kürt toplumu bu sözleri kabul etmiş gibi olur. Ama eğer bir tepki verilirse ortaya bir itiraz çıkar. Çok çalışma yapılıyor, kampanyalar yapılıyor, bu dilin hakkının verilmesi için. Kürtler kendi arasında bu talebi daha güçlü bir şekilde dile getirirse, önümüzdeki süreçlerde bu dilin özel bir dil olarak kabul edilmesinin önünü açabilir. Kürtlerin en meşru talebedir. Ne kadar güçlendirsek, elimiz o kadar güçlü olur. Önce dil üzerinde güçlü olmamız gerek. Evimizde, bahçemizde, iş yerinde Kürtçe konuşursak hiçbir yasakla karşılaşmayız. Geçen gün iki Kürt partisini ziyaret ettik, bu önümüzdeki günlerde güzel sonuçlar doğurabilir. İmza kampanyasını imzalayın, küçükte olsa bir yardım olsun. Hem bu işi yapanlara moral olsun hem de dil üzerindeki hassasiyetin fazla olduğunu gösterelim" ifadelerinde bulundu. (MA)

Öne Çıkanlar