'Kutsal aile' diye diye…

'Kutsal aile' diye diye…
'Erkek boyunduruğunu reddeden, “sadece anne” olmayı kabullenmeyen, eşit haklar ve özgürlük talep eden kadını, iktidarına tehdit olarak görüyor.'

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK- Haftasonu Samsun’dan gelen sokak ortasında dayak görüntüsü hepimizi dehşete düşürdü. 5 yaşındaki kızının gözü önünde, boşandığı eşini öldüresiye döven adam, pek çok örnekteki gibi, kişilik bozukluğunu, "ezanlı-bayraklı" sloganlar ardına gizleyen bir milliyetçi çıktı. Sosyal medyada gün boyu lanet mesajları yağdırıldı, "Tutuklansın" kampanyası yapıldı. Ancak artık iyi biliyoruz ki, bu sanal öfke, ilk elde sonuç alsa da, kadın katilleri bir kapıdan alınıp arka kapıdan bırakılıyor. Çünkü Erdoğan’ın 8 Mart mesajına da yansıdığı gibi, iktidar, kadının canından önce, "ailenin kutsiyeti"ni korumayı amaçlıyor. Aileyi korumak da, yen içinde kırılan kolları görmezden gelmeyi gerektiriyor.

Dolayısıyla yargıdan, polisten, devletten kadın kırımına müdahale beklemek, cellattan insaf beklemeye benziyor. Eril devletin ideolojisi, kadını evin hizmetkârı, çocukların bakıcısı olarak gören bir zihniyet üzerine kurulu… O yüzden, erkek boyunduruğunu reddeden, "sadece anne" olmayı kabullenmeyen, eşit haklar ve özgürlük talep eden kadını, iktidarına tehdit olarak görüyor.

Bugünün meselesi, devletin kadını nasıl koruyacağı değil, kadının devletten nasıl korunacağı meselesi… Bunun için de devleti harekete geçirme hayalinden vazgeçip, devleti dönüştürmek için hep birlikte siyasal mücadele vermek gerekiyor.

Bu süreçte, erkek şiddetinde ölen kadınları listelemenin, Twitter’dan küfretmenin ya da savcıları göreve davet etmenin ötesinde yapabileceklerimiz olmalı… Daha tehdit aşamasında saldırganları deşifre edecek uyarı stratejileri geliştirmek mesela… Saldırı anında acil müdahale edebilecek örgütlenmeler kurmak mesela… Kadınlara özsavunma teknikleri öğretmek mesela… Onlara korunma malzemeleri sağlamak mesela…     

Ama en önemlisi, "Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine İlişkin İstanbul Sözleşmesi"nin etkin uygulanması için baskı yapmak… "Sözleşme, Türk aile yapısını bozuyor" diyerek aile içi şiddete gözyuman zihniyeti teşhir etmek… Uluslararası hukuk ve küresel dayanışmayı harekete geçirmek…

Kadının özgürlük mücadelesi, erkek egemenliğine dayalı devleti ve toplumsal düzeni dönüştürecek potansiyele sahip… Bu dönüşüm, sadece kadınların canını kurtarmaz, erkekleri de özgürleştirir.

Dünya Kadınlar Günü, kutlu olsun.

 

Öne Çıkanlar