Kuzey Ormanları Savunması: Antik Roma Su Yolu, taş ocağı tarafından tahrip ediliyor
ARTI GERÇEK: Kuzey Ormanları Savunması, İstanbul'da Çatalca bölgesinde bulunan birçok köy muhtarı ve çevre dostlarıyla bir araya gelerek 2006 yılından beri bölgede faaliyet gösteren ve doğaya zarar veren taş olacaklarını ele aldı.
Taş ocaklarının kuruluşunda belgelenen hukuk dışı süreçlere rağmen, halen aktif durumda ve geri dönülemez sonuçları olan tahribatlar üretmeye devam ettiğini belirten Kuzey Ormanları Savunması, yetkilileri ocakları kapatmaya çağırdı.
"Kuzey Ormanları’nın tamamı muhafaza ormanı ilan edilene kadar savunmaya devam edeceğiz." diyen Kuzey Ormanları Savunması platformu basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bugün burada Kuzey Ormanları Savunması ve yörede yaşayan dostlarımızla doğamıza, kültürümüze, tarihimize, yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için bir araya geldik. Pandemi döneminin ortaya koyduğu zorluklara rağmen Akalan, Aydınlar, Bahşayiş, Başakköy, Belgrat, Binkılıç, Celepköy, Çakıl, Çanakça, Çatalca Merkez, Çiftlikköy, Dağyenice, Elbasan, Gökçeali, Gümüşpınar, Hallaçlı, İhsaniye, İsarbeyli, İnceğiz, İzettin, Kabakça, Kalfaköy,
Karacaköy, Karamandere, Kestanelik, Kızılcaali, Muratbey, Nakkaş,Oklalı, Ormanlı, Ovayenice, Örcünlü, Örencik, Subaşı, Yalıköy, Yaylacık, Yazlıkköy muhtarları, bu köylerden dostlarımız ve siz basın mensubu arkadaşlarımızla beraberiz.
Doğamız, ormanlarımız, derelerimiz bir yandan, diğer yandan 1700 yıllık ‘Antik Roma Su Yolu’, hukuk dışı bir şekilde taş ocağı tarafından tahrip edildi ve edilmeye devam ediyor. İstanbul Kuzey Ormanları dâhilindeki Çatalca - Kalfaköy’de bulunan Burhanettin Soğancılar Kuvarsit ve Kuvars Kum Ocağı, 1700 yıllık ‘Antik Roma Su Yolu’ üzerinde kurulmuş olup, faaliyete geçtiği 2006 yılından bugüne antik su taşıma sistemine dair yapılara geri dönüşü olmayan zararlar vermiştir.
'HUKUK DIŞI SÜREÇ BELGELENDİ'
Bu hukuk dışı süreç belgelenmiş olmasına rağmen, ocak halen aktif durumda ve geri dönülemez sonuçları olan tahribat devam ediyor. Bu durum, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca da tespit edildi ve ‘6.06.2020/5152 Tarihli ve Nolu T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Kararı ile bölge koruma altına alındı. Ayrıca ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması talep edildi.
Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu; maden yolu olarak kullanılan kısımda kalan tarihi yapıların yok edildiğini, herhangi bir kuruma bilgi verilmediğini, maden sahası içinde kalan su yolunun başka noktalarında da kaçak kazı yapılarak tahrip edildiğini tespit etti ve suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Ancak ocak halen aktif ve gerek iş makinalarıyla gerek patlayıcı kullanılarak tarih mirasımız yok edilmeye devam ediyor.
'EKOSİSTEME ZARAR VERİLDİ'
Bu maden ocağının bulunduğu alanın tamamı Kuzey Ormanlarının ayrılmaz bir parçasıdır, ve şimdiye kadar dönümlerce orman alanı yok edilmiş, Terkos Gölünü besleyen Büyükdere kirletilmiş, alandaki yaban hayatı tehdit altına girmiş ve bu eşsiz ekosistem bütünlüğüne zarar verilmiştir.
Antik mühendisliğin 7 harikasından biri kabul edilen ve kısmi olarak Osmanlı İmparatorluğu tarafından da kullanılan bu çok önemli tarih mirasına darbe vuran, orman ekosistemini ve su kaynaklarını tahrip eden, yasalara tamamen aykırı taş ocağı derhal kapatılmalı ve ‘ÇED gerekli değildir’ kararıyla faaliyete geçtiği 2006 yılından bugüne tarihi eserlere verilen zarardan ötürü ilgili kişi ve kurumlar hakkında cezai işlem başlatılmalıdır.
Aynı zamanda, bölgede, büyük bir orman alanını içerecek şekilde maden ruhsatı bulunuyor, başka taş ocakları faaliyetlerine devam ediyor. Yaşam alanlarımızı tehdit eden her türlü faaliyetin takipçisiyiz. Savunulacak her karışı gerektiği şekilde savunuyoruz ve Kuzey Ormanları’ nın tamamı muhafaza ormanı ilan edilene kadar savunmaya devam edeceğiz."
