Ayşegül Karakülhancı

Ayşegül Karakülhancı

Macron’un güç kaybetmesi Berlin’in de AB’nin de işini zorlaştırdı

AB’nin sağlam kalabilmesi için Fransız-Alman dostluğu öyle veya böyle çok önemli. Macron’un güç kaybetmesi Berlin’in işini de şimdiden zorlaştırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, partisinin pazar günü yapılan parlamento seçimlerinde aldığı ağır yenilginin ardından pazartesi günü itibariyle hala kamuoyuna bir açıklama yapmadı. Sadece nasıl devam edileceğini görüşmek üzere Başbakan Elizabeth Borne'u kabul etti. Meclisteki partilere göre ortaya çıkan dağılım Macron’un her zamankinden daha fazla müttefiklere bağımlı olacağını gösteriyor.

Seçim akşamı Başbakan Elizabeth Born, "Benzeri görülmemiş bir durumdayız. Ulusal Meclis'te hiç bu kadar sandalye dağılımı olmamıştı. İç ve dış politikada üstesinden gelmek zorunda olduğumuz zorluklar açısından ülkemiz için önemli bir risk" dedi. Ama seçim sonucuna saygı duyulacağını da vurguladı.

Macron'un Maliye ve Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire ise daha net bir cümle kurdu: "Siyasi bir şok yaşıyoruz."

FRANSIZLAR PAZAR GÜNÜ MACRON’U REDDETTİ

Cumhurbaşkanı Macron, geçtiğimiz hafta başında Kiev'e gitmeden kısa bir süre önce dünyadaki düzensizliğe Fransa'daki düzensizliği eklemenin yardımcı olmayacağı konusunda seçmenlere uyarıda bulunmuştu. Fakat Fransızlar seçimlerde Macron'un uyarısını reddetti. Cumhurbaşkanı seçilmesinden sadece altı hafta sonra en büyük siyasi yenilgisini aldı.

Haziran sonunda Fransa, AB Konseyi Başkanlığı'nı devredecek. Bundan böyle her yasama projesi için Macron'un, meclis çoğunluğunu organize etmesi gerekeceğinden uluslararası alanda daha az hareket edebilecek.

Seçmenin yüzde 54'ü sandığa bile gitmedi. Seçime katılan seçmenler de oylarını üç büyük bloğa nispeten eşit bir şekilde dağıttı.

Macron'un partisi Ensemble (Birlik) Ulusal Meclis'te 238 sandalyeyle göreceli bir çoğunluğa sahip fakat Macron’un bağımsız hareket edebilmesi için 577 koltuk olan Ulusal Meclis’te partisinin 289 sandalyeye sahip olması gerekiyordu. Jean-Luc Mélenchon liderliğindeki sol popülist ittifak Nupes 141 sandalye aldı. Önceden Ulusal Meclis’te sekiz sandalyesi olan Marine Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi‘nin (Rassemblement National) ise 89 milletvekili oldu. Mélenchon ile birlikte Le Pen sadece kazanan değil, bu seçimin en büyük kazananı oldu.

Macron'un son derece zor bir beş yıl geçirecek. Acil ihtiyaç duyulan reformları yapması neredeyse imkansız hale geldi. Ülkeyi yalnız, bazen de otokratik olarak yönetmeye alışık olan Macron tam da ekonomik krizin ortaya çıktığı bir zamanda zayıfladı.

LE PEN: SERT VE BOYUN EĞMEYEN MUHALEFET OLACAĞIZ

Sağ popülist Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi bu seçimde ilk kez ülke çapında seçim bölgesi kazanmayı başardı. Böylece fazla büyüme potansiyeline sahip yerleşik bir güç haline geldi. İşçi ve zanaatkar seçmenler Le Pen ve partisini tercih ettiler. Seçimlerden sonra Marine Le Pen, "Sert ve boyun eğmez bir muhalefeti temsil edeceğiz" dedi.

'BİZE KİBİRLE DAVRANAN ADAMI DEVİRMEYİ BAŞARDIK'

Ülkede gençler ya hiç oy kullanmıyor ya da Nupes’i tercih ediyor. Jean Luc Mélenchon, Yeşiller, Komünistler ve Sosyalistlerle yaptığı seçim ittifakı beklendiği kadar güçlü olmasa da sonuçtan memnun oldu. Mélenchon "Hedefimize ulaştık, bize bu kadar kibirle davranan adamı bir ay içinde devirmeyi başardık. Bu ülkeyi yönetme tutkumuzdan bir an bile vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Bir otelde temizlik işçisi olarak çalışan Nupes’in adayı Fildişi Sahilli Rachel Keke eski spor bakanını seçim bölgesinde mağlup etti. Henüz 2015 yılında Fransa vatandaşı olan beş çocuk annesi Rachel Keke, meclise girmeden önce ilgi çeken isimlerden biri olmuştu.

MACRON'UN ÇOK SAYIDA BAKANI KOLTUĞUNU KAYBETTİ

Fransa seçmeninin 60 yaş üstü ve varlıklı olanları Macron'a oy veriyor. Bu seçimler güçlü bir çoğunlukla güçlü bir başkan kuralına sahip 5. Cumhuriyet'in formülü artık çalışmadığını gösterdi. Macron’un bakanlarının birçoğu için hükümetteki görevleri sona erdi. Parlamentoda sandalye kazanamayanlar kabineden de atılıyor.

Birinci dönemin önde gelen politikacıları cezalandırılmış oldu. Daha önce Ulusal Meclis Başkanı Richard Ferrand, Brittany'deki seçim bölgesinde kaybetti. Sağlık Bakanı Brigitte Bourguignon de işini kaybedecek. Macron'un sırdaşı olan Çevre Bakanı Amélie de gidenler arasında yer alacak. Montchalin, Paris'in güneyinde kendi seçim bölgesinde bir sosyaliste yenildi.

ZAYIFLAMIŞ BİR MACRON'LA ÇALIŞMAK AB VE ALMANYA’YI ZORLAYACAK

Macron göreve çok güçlü bir yetkiyle gelmişti. Avrupa'da reformlar yapmak için sayısız öneride bulundu. Yeni bir Avrupa sosyal sözleşmesi bile önerdi. Ancak reform tekliflerini dönemin Almanya şansölyesi olan Angela Merkel sessizliğiyle yanıtladı. Macron reform yapma planlarını önce Corona sonrasında da patlak veren Ukrayna savaşı nedeniyle ertelemek zorunda kaldı.

Macron'un bugün için seçmenlere gösterecek çok az başarısı varsa bunda Angela Merkel'in Macron'un önerilerinin hepsini görmezden gelmesinin payının olduğunu düşünenler var.

Mevcut Fransız siyasetinde herkesten daha fazla Avrupa yanlısı olan Macron’un zayıflamasının Almanya için de sonuçları olacak. Almanya şansölyesi Olaf Scholz, 1945'ten bu yana yaşanan en büyük dış politika krizinde siyaseten zayıflamış, uluslararası çekiciliği ve hareket kabiliyeti azalmış bir ortakla çözümler bulmak zorunda. Macron bir Avrupa lideri olarak ne kadar az hareket edebilirse, Olaf Scholz bir o kadar hızlı davranmak zorunda kalacak.

Ayrıca bundan beş yıl sonra belki de Élysée'de AB’nin en büyük gücü Almanya'yı bir ortak olarak görmeyen en iyi ihtimalle bir rakip olarak gören yeni bir lider oturabilir. Belki bu yeni lider NATO'dan çıkmak ve en azından AB'yi zayıflatmak isteyebilir. Berlin’in kendisini bu ihtimale hazırlaması da gerekecek.

AB’nin sağlam kalabilmesi için Fransız-Alman dostluğu öyle veya böyle çok önemli. Macron’un güç kaybetmesi Berlin’in işini de şimdiden zorlaştırdı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşegül Karakülhancı Arşivi