Makine Mühendisleri Odası: Ekonomiyi ısıtırken, sakatladılar

Makine Mühendisleri Odası: Ekonomiyi ısıtırken, sakatladılar
Makina Mühendisleri Odası'nın iktisatçı Mustafa Sönmez'in katkılarıyla hazırladığı raporunda, iktidarın genişlemeci para politikasıyla ekonomide yaşanan ısınmayı yönetemediği vurgulandı.

ARTI GERÇEK - Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası, her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin 61’incisini haziran ve temmuz aylarında ekonomideki ısınma ve ardından yaşanan sert döviz türbülansıyla  durgunluğa girişi sorununa ayırdı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri kullanılarak yapılan analizde, iktidarın kredi faizlerini düşürüp genişlemeci bir para politikası ile haziran ve temmuzda yaşanan ısınmayı yönetemediği ve yan etki olarak yükselen enflasyon, cari açık, rezervlerin erimesi, yabancıların çıkışı sorunları ile ekonominin sakatlandığına dikkat çekildi.

Yeniden soğumaya geçen ekonomide canlanmanın uzun bir süre alacağına dikkat çekilen analizde şu noktalara vurgu yapıldı: 

  • Covid-19 pandemisinin de etkisiyle, mart ayından itibaren tüm dünyada olduğu gibi, ağır bir küçülme, soğuma yaşayan Türkiye ekonomisi, haziran başında ani bir ısınma, canlanma çabası içine sokuldu. Ancak iki ay süren ısınma, arkasından ekonominin motorunda hararetler yarattı ve sert bir döviz türbülansının ardından sakatlandı, soğuma dönemi başladı. 

  • Daha önce denendiği gibi, Merkez Bankası, Türk Lirası kredileri alabildiğine genişleterek haziranda ısınmaya öncülük etti. Kredi faiz oranlarını düşürdü, krediye erişimi kolaylaştırdı ve ilk yılı ödemesiz, uzun vadeye yayılan kredilerle konut, otomobil, elektronik vb dayanıklı tüketim malı alımlarını, hatta iç turizm için kredileri bollaştırdı. 

  • Haziran başından itibaren bu ısınma, canlanma adımı işe yaramış göründü ve mart-mayıs döneminde neredeyse bıçak gibi kesilen konut, otomobil satışları  hızla sıçradı, iç talep, tüketici kredileri ile yükseldi ve durmuş sanayi çarkları işlemeye, geleceğe dönük beklentiler iyileşmeye başladı. 

  • Ne var ki, iki ayı bulmadan iki yan etki, ekonominin motorunda hararet yaptı ve bir yandan tüketici enflasyonun düşmeyen ateşi, bir yandan dövizin artık bastırılamayan fiyatı, ekonomide teklemelere yol açtı. İlk altı ayın cari açığı 20 milyar dolara yaklaştı ve cari açığın kapatılmasında, sermaye girişi yerine çıkış yaşandığı için, açık rezervlerden finanse edildi ve ilk altı ayda rezervler 30 milyar dolar geriledi.  

  • Rezervlerini eritme pahasına döviz fiyatını kontrolde tutmaya, yatay götürmeye çalışan Merkez Bankası, swap yoluyla borçlandığı rezervleri bile eritti. Yabancıların çıkışı hızlandı, döviz fırladı ve dolar fiyatı, uzun süredir 6,85 TL’de seyreden yerinden iki günde 7,30 TL basamağına kadar çıktı. İki ayda ısınmanın sonuna gelindi, ekonomi sakatlandı, hem de ciddi biçimde bir durgunluğa giriş yapıyor. 

  • Merkez Bankası, hızla tırmanan döviz fiyatı karşısında, önlem olarak hemen ekonomiyi soğutacak bir yola başvurdu ve bankalara likiditeyi azaltacağını bildirdi. Bu doğrudan TL faizlerini yükselterek dolarizasyonun önünü kesmek değil ama, dövize, sanayici, ithalatçı cephesinden gelen talebi köreltmek, döviz fiyatını artıran basınç unsurlarından birini etkisizleştirme çabası. 

  • Yabancıların hızlı ve büyük meblağlarla çıkışları, dış kaynak bağımlılığı yüksek, dış borç stoku milli gelirinin yüzde 60’ına kadar dayanmış Türkiye ekonomisi için kısmi felç geçirmek gibi birşey. Nitekim, ağustos başında yaşanan türbülansın ardından, ülke risk priminin 550-600 aralığına yerleşmesi, en yakın emsal ülkelerden Güney Afrika’nın bile riskini yüzde 100’e yakın geride bırakması, ülke izolasyonunu gösteren önemli bir parametre. 

  • Şimdi merak edilen, ekonomiyi ısındırmak isterken yaşanan ağır sakatlanmanın ne kadar süreceği ve bundan sonra dengelerin yeni bir büyüme patikasına geçiş vermesi için neler yapılacağı. Ancak, görünen o ki, ekonomi, teknik önlemlerden çok, güven tazelenmesine muhtaç. Güven sorunu da dönüp dolaşıp bir seçimi, sandığı işaret ediyor.

Öne Çıkanlar