Merkez Bankası faizi 100 baz puan indirdi, dolar atağa geçti

Merkez Bankası faizi 100 baz puan indirdi, dolar atağa geçti
Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 18'e indirdi. Kararın ardından dolar 8.80'e kadar yükseldi. Piyasa beklentisi faizin sabit kalacağı yönündeydi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini yüzde 18'e çekti. Piyasanın beklentisi politika faizinin yüzde 19'da sabit bırakılacağı yönündeydi. 

Son enflasyon verisi politika faizinin üzerinde gerçekleşmişti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre ağustosta tüketici fiyat endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,25 artmıştı.

Dolar/TL kuru, kararın ardından 8,65’ten 8,80'lere sıçradı.

TCMB'nin karar metninde çekirdek enflasyona ilişkin gelişmelerin değerlendirildiği ifade edilirken, metinden "kararlı sıkı duruş" ifadesi de çıkarıldı.

Ekonomistler ve finans kuruluşlarının çoğunluğu faizin sabit tutulmasını bekliyordu ancak indirim bekleyenler de vardı.

ENFLASYON POLİTİKA FAİZİNİ GEÇMİŞTİ

Aylık bazda bakıldığında ağustos ayında artışın yüzde 1,12 olduğu görülmüştü.

Çekirdek enflasyonda ise bir önceki aya göre gerileme izlenmişti. Buna göre temmuzda yüzde 17,22 olan yıllık çekirdek enflasyon yüzde 16,76'ya çekilmişti.

Tüketici fiyatlarında gıda enflasyonundaki hızlı yükseliş dikkat çekmişti. Ağustosta gıda fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 29 artmıştı. Böylelikle yıllık gıda enflasyonunda 2019 Nisan ayından bu yana en yüksek artış görülmüştü.

BAŞKAN KAVCIOĞLU İŞARETİNİ VERMİŞTİ

Ağustosta enflasyonun yüzde 19,25’e yükselerek politika faizini aşması sonrasında TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, daha önce verdiği "Beklenen ve gerçekleşen enflasyonun üzerinde faiz vereceğiz" sözünden çark etmiş ve odaklarına manşet enflasyon yerine daha düşük olan çekirdek enflasyonu alacaklarını söylemişti.

Bankada bugün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19'dan yüzde 18'e indirilmesine karar vermiştir.

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanması küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklemektedir. Bununla birlikte, aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.

Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesi güçlendirilmiştir. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede para politikası duruşunda güncellemeye ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesi yapılmış ve politika faizinde indirim yapılmasına karar verilmiştir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."

FED CEPHESİNDEN VARLIK ALIMLARINI AZALTMA SİNYALİ GELDİ

TCMB kararı öncesi piyasalar Fed tarafından gelen mesajları takip etti.

Fed Başkanı Jerome Powell Fed’in varlık alım azaltımının en erken kasım ayında başlayabileceğini ve 2022 ortasında sürecin tamamlanabileceğini açıkladı.

Faiz kararının ardından konuşan ve varlık alımları konusunda bugüne kadarki en net mesajını veren Powell ekonomiye acil pandemi desteğinin geri çekilmesini açıklarken varlık alım azaltımının "en erken bir sonraki toplantıda gelebileceğini" söyledi.

Gerekirse teşviklerin geri çekilmesi için daha fazla beklenebileceğinin de ihtimal dahilinde olduğu sinyalini de veren Powell varlık alımında yavaşlamanın faiz artışı başlangıcı anlamına gelmeyeceğini söyledi.

Powell taper süreci bitmeden faiz artışı beklemediğini dile getirdi. Tapering mesajına ek olarak Fed üyelerinin çeyreklik projeksiyonları da açıklandı. 18 Fed üyesinin 2022 yılı faiz artışı için 9-9 bölündüğü görüldü.

Medyan projeksiyonlar ise 2023’e kadar faiz artışı olmayacağı tahminini gösterdi. 2023 medyan faiz beklentisi hazirandaki yüzde 0,6 tahmininden yüzde 1’e yükseldi. Bu da 2023’te üç faiz artışı yapılabileceği anlamına geliyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar