Merkez Bankası'nın faizi sabit bırakma kararını ekonomistler değerlendirdi

Merkez Bankası'nın faizi sabit bırakma kararını ekonomistler değerlendirdi
Merkez Bankası ağustos ayı Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 8,25 seviyesinde bıraktı. Karar metnine dair uzmanlar değerlendirmede bulundu.

ARTI GERÇEK - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ağustos ayındaki tarihi Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 8,25 seviyesinde bırakırken, mevcut sıkılaştırma politikasına devam edileceğini mesajını verdi.

Bazı ekonomistler beklese de faiz koridorunun üst bandı ve GLP faizinde değişikliğe yönelik karar metninde bir ifade yer almadı. Gecelik (O/N) faizi yüzde 9,75, Geç Likidite Penceresi (LON) faizi de yüzde 11,25 seviyesinde.

Merkez Bankası, 7 Ağustos’tan bu yana piyasayı haftalık vadede politika faizi yerine, faizin tekliflerle şekillendiği geleneksel ihaleyle fonluyor. Merkez Bankası bugünkü faiz toplantısı öncesinde geleneksel yöntemle repo ihalesi düzenleyerek sıkılaştırmaya devam etmişti. Geleneksel yöntemle açılan repo ihalesinde ortalama yüzde 11,13 basit faizden 10 milyar TL fonlama sağlandı. TCMB son adımlarıyla fonlama maliyetini dün itibarıyla yüzde 9,37'ye yükseltti. TCMB'nin piyasaya sağladığı ortalama fonlama maliyeti 16 Temmuz’da yüzde 7.34'e kadar gerilemişti. TCMB, 7 Ağustos'tan beri haftalık vadede politika faizinden fonlama sağlamıyor.

TOPARLANMA VE BELİRSİZLİK VURGUSU

PPK karar metninde, "Sıkılaştırma adımları makro finansal istikrarı destekler" ifadesi yer alırken; salgının ilerleyişine bağlı olarak ise iç ve dış talep koşullarının seyrine dair belirsizliklerin önemini koruduğuna dikkat çekildi.

Salgına bağlı birim maliyet artışlarına ilave döviz kuru ve kredilerde yaşanan gelişmelerin talep yönlü dezenflasyonist etkileri sınırlandırdığı ve çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlendiği belirtilen metinde şöyle denildi:

"Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmektedir. Salgın dönemine özgü finansal düzenlemelerin kademeli olarak normalleştirilmesi ve son dönemde likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımlarının, makrofinansal istikrarı destekleyeceği değerlendirilmektedir."

TCMB metninde fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceğinin altını çizilerek şöyle denildi:

"Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir."

"Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir."

Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme başladığı belirtilerek, mal ihracatındaki toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyinin önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyeceği kaydedildi.

Uygulanan likidite ve kredi politikalarına bağlı ithalatta gözlenen canlanmanın da, politika tedbirlerinin kademeli azaltılmasıyla dengelenmesinin beklendiği ifade edildi.

Kararın ardından uzmanların değerlendirmeleri ise şöyle:

Uğur Gürses, faiz kararının ardından, "Bugünkü kararın özeti: Kafası karışık bir metinle 'faizi arttırmıyoruz' derken, TL'nin değer kaybında kapıyı açık bırakmışlar. Bir de "reel kur seviyesi "cari işlemler dengesini destekleyecektir" demişler. Yurttaşları döviz ve altın tutmaya iten nedenler değişmedi" değerlendirmesi yaptı.

Mustafa Sönmez, "Kurul, politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir" dediler. Ne demek? Faizi düşürecek hal kalmadı, artıramayız da açıktan; Saray kızar ama likiditeyi sıkılaştırarak, faizlerin yükseltilmesini bankalara bırakmıştık, devam" diye yazdı.

Prof. Dr. Yalçın Karatepe, "Merkez faize dokun(A)madı" yorumunda bulundu.

TÜSİAD Başekonomisti Zümrüt İmamoğlu, "Hepsi bu mu? Politika faizinde artış beklemiyorduk da, likidite tedbirlerine ilişkin, detay, yönlendirme, açıklama hiç mi yapılmayacak? Kısa vadeli faizlerin hangi seviyelerde tutulacağını nasıl anlayacak bankalar, iş dünyası, tüketiciler? Ekonomi önünü görmeden ilerleyemez" dedi.

İktisatçı Cem Başlevent, "Merkez Bankası "haftalık repo temel araç olacak" sözünü tutmadı. "Haftalık repo oranını değiştirmez ama ihaleleri iptal eder; başka kanalları kullanarak örtülü faiz artışı yapar" diyen uzmanların tahmini doğru çıktı" değerlendirmesinde bulundu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar