Murat Yetkin yazdı: Putin-Erdoğan görüşmesi Babi Yar gününe denk geldi

Murat Yetkin yazdı: Putin-Erdoğan görüşmesi Babi Yar gününe denk geldi
'Bu belki tesadüftür. Ama somut bir gerçek varsa, dış politikada her zaman simgelerle, bazen vücut diliyle konuşan Kremlin’in 29 Eylül’de randevu vermiş olmasıdır.'

Gazeteci Murat Yetkin son yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında bugün gerçekleştirilecek görüşmeyi ele aldı.

YetkinReport'taki 'Putin-Erdoğan görüşmesi Babi Yar gününe denk geldi' başlıklı son yazısında Yetkin, Babi Yar günün önemini anlattı:

"29 Eylül günü herhangi bir gün değil. İkinci Dünya Savaşının en büyük katliamlarından Babi Yar Katliamının 80’inci yıldönümü. Babi Yar katliamında Alman Nazi orduları, onlarla iş birliği yapan Ukraynalı faşistlerin yardımıyla, Ukrayna’nın Başkenti Kiev ve civarında, 29-30 Eylül 1941’de, yalnızca iki gün içinde 33 bini Yahudi olmak üzere 120 bin kişiyi katletmişlerdi."

"Bu belki tesadüftür" diyen Yetkin, "Ama somut bir gerçek varsa, dış politikada her zaman simgelerle, bazen sözler yerine vücut diliyle konuşan Kremlin’in Erdoğan’a Ukrayna meselesinin köklerini anlatan Babi Yar katliamının yıldönümü olan 29 Eylül’de randevu vermiş olmasıdır."

"Gelelim Putin-Erdoğan görüşmesine" diyen Yetkin’in yazısının bazı bölümleri şöyle:

Putin’in derdinin sadece Türkiye’nin, diğer NATO üyesi ülkeler ve Avrupa Birliği gibi Kırım’ın ilhakını tanımaması değildir. Sadece Türkiye’nin Ukrayna’ya TB-2 pilotsuz uçak satışı ve iki ülke arasında savunma iş birliğinin gelişiyor olması da değildir. Tek başına Soçi görüşmelerinin en önemli konusu diye ilan edilen Suriye ve İdlib meselesi de değildir. Putin’in hazır Erdoğan, ABD ile köprüleri, özellikle savunma alanında atmayı göze almış ve Joe Biden’den duyduğu hayal kırıklığını alenen ifade etmişken, S-400 başta olmak üzere bir NATO ülkesini Rus savaş sektörüyle donatmak istemesi de değildir sadece.

Putin’in doğrudan Kırım meselesini açar mı? O konuya oldu bitti gözüyle baktığı için muhtemelen açmaz. Ama Rus diplomasisi sembolizmi iyi kullanır. O yüzden Babi Yar gününün seçilmesinin tesadüf olup olmadığını sormak anlamsız sayılmamalı.

Görüşmenin baş başa olacağını, "üçüncü bir şahıs" bulunmayacağını Erdoğan özellikle vurguladı. Herhalde çevirmenler dışında demek istedi. Ama daha önce bazı kritik görüşmelerde olduğu gibi Güvenlik ve Dış Politikalar Danışmanı İbrahim Kalın’ı çevirmen olarak alırsa o başka.

Neyse ki artık diplomaside, Amerikalıların öncülük ettiği bir kural yayılıyor. Bizim Cumhurbaşkanlığı da zaman zaman açıklamaya başladı neler konuşulduğunu. Moskova da açıklıyor. Böylece biz gazetecilere de kimin neyi öne çıkardığını ve hangi konudan hiç bahsetmek istemediğini karşılaştırma imkânı doğuyor.

Görmek isteyenlere tabii.

Öne Çıkanlar