Nimet Tanrıkulu: Kadınların yok sayıldığı bir ülkede bize yönelmeleri bir suç aslında

Nimet Tanrıkulu: Kadınların yok sayıldığı bir ülkede bize yönelmeleri bir suç aslında
Tanrıkulu, 'Kadınların toplumda ikincil konumda olmalarına yol açan erkek egemenliğine, siyasi iktidara yapılan eleştiriler normal karşılanmalı' dedi.

ARTI GERÇEK- İstanbul'da 8 Mart’ta düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü’nün ardından gece yarısı yapılan polis baskınıyla 18 kadın gözaltına alınmıştı. Kadınlar, adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

Gözaltına alınan kadınlar arasında olan insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu, ARTI TV'de ekrana gelen "Gece Editörü" programına bağlanarak, yaşadıklarını anlattı.

'BİR ARKADAŞIMIZ ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDI'

Gece yarısı evine polisin geldiğini, hem kendisinin hem de annesinin yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle sabah ifadeye vermeye gelebileceğini söylediğini ancak bu isteğinin karşılık bulmadığını anlatan Tanrıkulu, polis ekiplerinin Covid tedbirlerine dikkat etmeden işlemleri yaptığını ve ifadelerini aldıktan sonra "Sizi bu gece burada misafir edeceğiz" diyerek son derece sağlıksız koşullarda bekletildiklerini belirtti. Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili attıkları sloganlar nedeniyle sorgulandıkları bilgisini verdi.

"Bu nedenle gözaltına alınmamızın izahı yok" diyen Tanrıkulu, emniyette ve adliyede gözaltında tutuldukları süreçte insani ihtiyaçlarının karşılanmadığını söyleyerek, "Bir arkadaşımız çıplak aramaya maruz kaldığını anlattı. 8 Mart'tan alınan bir kadına bu yaşatıldı. Bu da oldu orada" dedi.

'YILLARDIR ATILAN SLOGANIN BUGÜN DAVA KONUSU OLMASI MANİDAR'

"Yıllardır 'Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor' sloganı atılıyor, yüzlerce slogan atılıyor. Hiçbir zaman dava konusu olmadı, bugün olmasını manidar buluyoruz" diyen Tanrıkulu, şunları söyledi:

"Türkiye'de erkek şiddetinin yoğun olduğu, artık politik olan kadın cinayetlerinin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede bunları düzeltmek yerine bize yönelmeniz, 30 bin kadının içinde 18 kişiyi almanız manidardır. Kadınlara korku salmak, yıldırmak, kadınları sokaktan almak, hayatları için yürüttükleri mücadeleden vazgeçmelerini sağlamak, yani 'evinde otur, dizini kır, kocandır, sever de döver de' ya da 'devlet şiddetinin her uygulamasında mücadeleden çekil, özgür alanlardan çekil, kadın kurtuluş mücadelesinden geri dur, biz de size dokunmayalım' mantığı. 

"Biz de diyoruz ki kadın mücadelesi özgürleştirir. Onun için sokaklardan da meydanlarda da gecelerden de çekilmeyecek bu kadınlar ve sözlerini söylemeye devam edecek. Patriyarkaya, kapitalizme, ırkçılığa karşı bütün sözümüzü temiz isyanla, barış, demokrasi, eşit, özgür bir ülkeyi isteme şiarıyla sürdüreceğiz. 

"Kadınların toplumda ikincil konumda olmalarına yol açan erkek egemenliğine, siyasi iktidara yapılan eleştiriler normal karşılanmalı. O kadar olağanüstü dönemler yaşıyor ki kadınlar, yok sayıldıkları, toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmadığı bir ülkede bunların tartışılması gerekirken bize yönelmeleri bir suç aslında. Bu slogan ve eğlencenin, nüktedan bir ortamın bu derece kriminalize edilmesi de tartışılmalı."

Öne Çıkanlar