Araştırma: Kuzeyde yağışlar, güneyde yangınlar artacak, önlem alınmalı

Araştırma: Kuzeyde yağışlar, güneyde yangınlar artacak, önlem alınmalı
Prof. Dr. Salihoğlu: Kuraklık nedeniyle bazı iç göllerimiz tamamen kuruyabilir. Bütün denizlerimizde kirliliği azaltmamız gerekiyor. Hassas bölgeler 'koruma alanı' ilan edilmeli.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) yaptığı araştırmaya göre gelecek yıllarda Karadeniz’de fazla yağışlar, güneyde ise yangınlar artacak. Batı Avrupa’da meydana gelen sel felaketiyle ilgili yapılan araştırmada da küresel ısınmanın, aşırı yağış ihtimalini dokuz kat arttırdığı vurgulandı. 

Son yayımlanan araştırmalar dünyanın hiçbir alışkanlığını değiştirmediği takdirde insanlığın bir iklim kıyametiyle karşı karşıya kalacağını söylüyor. Savunmasız ve iklim odaklı politikalar geliştirmeyen ülkeler bu krizin ağır faturasıyla karşı karşıya kalacak. Bu ülkelerden birisi de Türkiye. Şiddetli yağışlar sonrası meydana gelen çarpık kentleşmenin olduğu bölgelerde yıkıma yol açarken, on binlerce hektarlık orman da küle dönüyor. Afetlerin felakete dönüşmesinin başlıca nedenleri ise yönetimsizlik ve tedbirsizlik.

ODTÜ tarafından yapılan ‘İklim Değişikliği, Ekosistem Servisleri ve Bölgesel Yönetim Stratejileri’ başlıklı araştırmaya göre, önümüzdeki yıllarda küresel ısıtma nedeniyle yağışların artacağı tek yer Karadeniz. Diğer bölgelerde ise yağışların azalmasıyla nem azalacak, yangınlar artacak.

İKLİM KRİZİNDEN EN FAZLA ETKİLENECEK BÖLGE AKDENİZ

Birgün’ün haberine göre araştırmacılardan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz'in iklim krizinden en fazla etkilenecek hassas bölgeler arasında yer aldığına işaret etti. Küresel ısıtma nedeniyle deniz yüzeyi sıcaklığında yer yer 2 dereceye yakın artış olduğunu kaydeden Salihoğlu "Özellikle kıyılarımızın olduğu yerlerde ciddi sıcaklık artışları var. Küresel ısınma nedeniyle Akdeniz'de deniz yüzeyi sıcaklığı 1,4 derece arttı ve son 20 yılda su seviyesi 6 santimetre yükseldi. Eğer önlem alınmazsa önümüzdeki 10 yıllarda ek bir 6 santimetre üzerine deniz seviyesinin yükselmesini bekliyoruz. Önlem alınmadığı takdirde iklim değişikliğinin sıcaklık artışı üzerine etkisi olacak" uyarısında bulundu.

SADECE KARADENİZ’DE YAĞIŞLAR ARTACAK, YANGINLAR ÇOĞALACAK 

Türkiye'nin iklim değişikliğiyle kuraklaştığının altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, gelecek yıllarda sadece Karadeniz'de yağışların artacağını belirterek şöyle konuştu:

"Yağışların azalmasıyla nem azalacak, yangınlar artacak. Artan yangınların da deniz ekosistemine ciddi bir etkisi var. Ek bir baskı deniz ekosistemine, Akdeniz'e binmeye başlayacak. Bu bölgelerin, özellikle hassas olan bölgelerin kademeli olarak koruma alanı ilan edilmesi çok önemli."

'İÇ GÖLLER KURUYABİLİR, AVCILIK AZALTILMALI' 

"Kuraklık nedeniyle 2040'lı yıllarda bazı iç göllerimiz tamamen kuruyabilir. Avcılık baskısını azaltmalıyız. Ayrıca bütün denizlerimizde kirliliği azaltmamız gerekiyor. Koruma alanları çok önemli. Biyoçeşitliliği artırırsanız, denizler iklim değişimine daha dayanıklı hale gelecek."

AVRUPA’DAKİ SEL İNCELENDİ: İNSAN ELİYLE YARATILMIŞ BİR FELAKET

Dünya Hava İlişkilendirme Girişimi (WWA), temmuz ayında Batı Avrupa'da yaşanan sel felaketini inceledi. Çalışma, Belçika, Fransa, Almanya, Lüksemburg, Hollanda, ABD ve Birleşik Krallıktaki üniversiteler, meteoroloji ve hidroloji kurumlarından bilim insanlarının da dahil olduğu 39 araştırmacı tarafından gerçekleştirildi.

Analiz, insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim krizi nedeniyle bir günde düşen yağmur miktarı yüzde 3 ile 19 oranında arttığını ortaya koydu. Ayrıca bilim insanları, şiddetli yağış olaylarını 1,2 ile 9 kat daha olası hale getirdiğini hesapladı. Benzer olayların mevcut iklimde yaklaşık 400 yılda bir Batı Avrupa'nın herhangi bir bölgesini vurması beklenen çalışmada, bu tür olayların daha geniş bir zaman diliminde daha geniş bir bölgede gerçekleşmesinin ihtimali tespit edildi.

NE YAPILMALI?

Newcastle Üniversitesi İklim Değişikliği Etkileri Uzmanı Prof. Hayley Fowler ise yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Aşırı sel olaylarına karşı daha dayanıklı olmak için sera gazı emisyonlarını mümkün olduğunca hızlı azaltmalı, acil durum uyarı ve yönetim sistemlerini iyileştirmeli ve altyapımızı 'iklim dirençli' hale getirmeliyiz."

Öne Çıkanlar