Okumaya dahi utandığınız şeylerin yapıldığı iddiaları, Peker'in son ifşaatı...

Okumaya dahi utandığınız şeylerin yapıldığı iddiaları, Peker'in son ifşaatı...
Livaneli'nin o gün söylediği, Türkiye’nin kaderini değiştiren şeyi bugün Sedat Peker ifşaatladı. Türkiye'nin kaderi demek ki burada yaşayanlardan habersiz değiştirilmişti.

ARTI GERÇEK - Sedat Peker’in sosyal medya hesaplarına yasaklama kararı alınıyorken Youtube da Twitter da Türkiye’de temsilcilik açtıkları halde bu karara şimdilik uymadığı gibi garip birşey daha oluyor. Normalde böyle zamanlarda tüm sosyal medyayı kısıtlayan iktidar bir sitem dahi etmiyor. Sitemsiz iktidarın sitemsizliği aslında Sedat Peker’in konuşmasını istediği için tersinden, usulen itiraz ediyormuş gibi yapıyor diyenler de var ama bi dakka:

Bu analize göre çatlak değil, derin bir yarık var iktidar içinde… 

Bir diğer neden ise ABD ve doğal olarak Biden ile zar zor görüşmüşken, arayı biraz olsun düzeltmek için Afganistan’da sizin yerinize nöbet tutalım denmişken bir de buradan, sosyal medyayı kapatmaktan, Youtube, Twitter, Instagram ile tartışma çıkmasın diye mi sessiz kalıyorlar?

İktidar kimi istemediği şeyleri açıkça söyledi bugüne kadar. Şimdi de onun değiştiğine dair bir emare yok. ‘Güç karşısında çok hızlı değişiyorlar ama..’ derseniz, elbette haklısınız.

Sedat Peker, sussun istenilirken ve video da çekemezken dün önemli bir iddia daha ortaya attı. Bunların daha önceden biliniyor olması değil daha önceden iktidarlar tarafından söylenmemesi sorundu ve muhalifler bu iddaiları gündeme getirse dahi ‘muhalif olduğunuz için böyle konuşuyorsunuz’ fikri ve propagandası yaygındı ve doğal olarak da iktidar seçmeni üzerinde etkili olamıyordu. Şimdi iktidarın yaşadığı bu sorun artık olağanlaşmış halde. AKP Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Korkmaz Karaca hakkında vaktinde Deniz Baykal için yaptığını söylediği bazı işler iddia ediliyor. İnsanın duymaya utandığı ama iddia olarak olsa da okumak zorunda kaldığı işler. Bu işlerin muhtemelen nedeni olarak vaktiyle Zülfü Livaneli 2007 yılında Vatan gazetesinde şöyle yazmış:

"Bir milletvekilinin mazbatasını iptal ettirip, Anayasa’yı değiştirip, grubu baskı altına alıp, Siirt seçimlerini es geçip Erdoğan’ı meclise sokmak ve dokunulmazlık zırhına kavuşturmak için verdiğiniz canhıraş çabanın yüzde birini partiniz için verseydiniz sonuç bambaşka olurdu. Size o gün söylediğim gibi, Türkiye’nin kaderini değiştirdiniz."

Bi dakka daha lütfen…

Livaneli'nin o gün söylediği, Türkiye’nin kaderini değiştiren şeyi bugün Sedat Peker ifşaatladı. Onun bildiğini başkaları bilmiyor olabilir miydi? Türkiye’nin kaderi demek ki burada yaşayanlardan habersiz değiştirilmişti. O kaderi böyle değiştirmek kadar Peker’in iddia ettiği gibi bu yöntemi kabul ederek değiştirmek bizatihi olayların öznelerini de, kişileri de değiştirmez mi?

Bi dakka bi dakka, bir şey daha oluyor, gözden kaçırmayalım.

Mesele şu ki Sedat Peker’e karşı artık iktidardan kimse konuşamıyor. Kim inkar ederse çat diye videosunu yayınlıyor çünkü. Anlaşılan hemen herkes 'ya benim de video kaydım varsa!' diye korkuyor. Demek, Peker’le öyle ya da böyle ilişkide olmayan kalmamış ki korkuları var. Sedat Peker’le hiç karşılaşmamış yahut böyle işlere girmemiş olsanız bir korkunuz da olmaz doğal olarak. Öyleyse suskunluklarının nedenini; Sedat Peker’i görmezden geldikleri, onu yok saydıkları için değil basbaya ifşaa edilmekten korkmalarına bağlayabiliriz. Son ifşaat ve yapılan ağır itham karısında insan sosyal medya hesaplarını kilitler mi yoksa yeni hesaplar dahi açarak dolu dolu, onurunu gururunu savunur mu?

Bunlar iddia ama öyle olmasa bile iddianın yaşanmasının üzerinden onca yıl geçmişken şu anda seçilmiş vekillerin bile Meclis’ten atıldığı, seçilmiş belediye başkanlarının kayyım atanarak hapse atıldığı bir dönemdeyiz. İddianın yaşandığı zamanlarda ise tam tersine kimi seçilmemişlerin vekil yapılmak için seçilmişlerin istifa ettirilerek seçimin yenilenmesi ne acayip değil mi? Hatta artık Türkiye’yi yöneten bakanlar dahi seçilmemiş durumda. Daha doğrusu kimilerinin seçilmişi…

Tarih farazalarla tarışılamaz elbette. Olanlar üzerinden konuşabiliriz ancak. Olanlar olmasaydı nasıl bir Türkiye olurdu sorusu bu anlamda manasız. Olanlar oldu…Olanlar bile oluyorken ne demokrasi ne eşitlik ne özgürlük olmadı hala işte bunu tartışabiliriz…

İfşaatların başladığı günden bu yana kim 'yalan söylüyor!' diyebildi Peker'e. İnkar edenler nerelerde şimdi...

Öne Çıkanlar