Öztrak'dan Erdoğan'a: Siyasi ömrünü tamamlamış bu zevat için korkunun ecele faydası yok

Öztrak'dan Erdoğan'a: Siyasi ömrünü tamamlamış bu zevat için korkunun ecele faydası yok
'BOP Eş Başkanı Erdoğan, egemen güçlerin Afganistan’daki taşeronluğunu kapmak için, oldukça çok kararlı görünüyor.'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bugün cuma namazı çıkışında yaptığı açıklamalar için "Zaten tek bildikleri saldırmak, hakaret etmek… Kendisini hakaretleriyle baş başa bırakıyoruz ama şunu da ifade etmeden geçmeyelim. Bu dil, korkusunu bastırmak için mezarlıkta ıslık çalanların dilidir. Fakat siyasi ömrünü tamamlamış bu zevat için korkunun ecele faydası yok." açıklamasını yaptı.

Öztrak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Taliban ile ilgili açıklamaları karşısında; "Taliban’ı meşrulaştırmaya kalkıyor. Allah aşkına! Size Taliban’ı meşrulaştırma görevini kim verdi? Askerimiz Taliban’a destek için orada olacaksa, acaba kime karşı olacak? Yanlış yapıyorsunuz! Size düşen Afganistan’da taraf olmak değildir. Taliban şakşakçılığından fayda gelmez" uyarısını yaptı.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İzmir’de basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"20 YILDA YANAN KADAR ORMANIMIZ İKİ HAFTADA YANDI"

Devlet yönetimindeki kriz; gün geliyor canımızı alıyor, gün geliyor malımıza çöküyor, gün geliyor geleceğimizi çalıyor, gün geliyor devletimizin namusu olan sınırlarımızı tehdit ediyor. Gören gözler, hisseden kalpler için apaçık deliller ortada. Son bir ayda yaşadıklarımıza bir bakın… Bir yanda; kendi şatafatı ve sözde itibarı için 13 uçaklık filo kuran, diğer yanda; ülkesinin güzelim ormanları için devlete tek bir yangın söndürme uçağı bile almayan, himayesindeki Türk Hava Kurumu’nun ‘ateş kuşlarını’, hangarlarda çürüten bir kibir abidesi var. Sonuç; 20 yılda yanan kadar ormanımız, iki haftada yanıyor. Sekiz yurttaşımız, alevlerde can verdi. Yunanistan’da da orman yangını oldu. Yangın helikopterlerini hazır edemeyen komutan, yangınlara zamanında müdahale edemeyen bakan yardımcısı, çıktı istifa etti. Yetmedi, Yunan Başbakanı; Yunan halkından zararları engelleyemediği için özür diledi. Erdoğan ve hükümeti ise geçtik özür dilemeyi, bir yanda ‘yangınla mücadelede en başarılı biziz’ diye caka satarken, diğer yanda on parmaklarında on kara, suçlamadıkları kimseyi bırakmadılar. Kayıplarımızdan dolayı, ne Erdoğan’ın, ne de hükümetinin yüzü kızardı. Ölen öldüğüyle, yanan yandığı ile kaldı.

"13. CUMHURBAŞKANIMIZI SEÇTİĞİMİZ ZAMAN BİRLİK OLACAĞIZ"

‘Biz ne zaman birlik olacağız’ diye soruyor. Cevap çok basit. Türkiye’nin varlığını ve birliğini temsil edecek, tarafsızlık yeminine sadık kalacak, 84 milyonu kucaklayacak, öfke ve nefretle değil, herkesle sevgi ve nezaket diliyle konuşacak, 13. cumhurbaşkanımızı seçtiğimiz zaman. Merak etmesin. Allah’ın izniyle, milletimizin teveccühüyle, birlik ve dirliğimizin sağlanacağı, milletimizin bahtının açılacağı, o günlere az kaldı.

"TALİBAN’A YAĞCILIK YAPMAK SUÇ DEĞİL"

Bu ülkede, ‘128 milyar dolar nerede’ diye pankart asmak suç olmuştu. Şimdi de ‘sınır namustur’ diye pankart asmak suç oldu. Ama kafa koparan, kadınları köleleştiren, hukukumuza göre hala terörist olan, Taliban’a yağcılık yapmak suç değil. Aylardır genç Afgan erkeklerinden oluşan taburlar, son derece düzenli, son derece organize bir şekilde, akın akın ülkemize geliyor. Milletimiz sesini yükseltene, Genel Başkan’ımız bu işgale sert tepki gösterene kadar, Erdoğan bu organize işgal girişimine sessiz kaldı. Beyefendi şimdi yavaş yavaş, pabucun pahalı olduğunu anlamaya başladı. Birkaç gün önce, ‘finansı iyi yönettiğimiz için mültecileri almaya devam edeceğiz’ derken, dün çıktı, ‘Türkiye’nin Avrupa’nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti yoktur’ deyiverdi. Bel kıran çark bu değildir de nedir? Geçmiş olsun. Adama ‘Badel harabül Basra’ derler. Yani milyonlarca sığınmacı ülkemize geldikten sonra, Basra harap olduktan sonra… Bir de dün çıkmış, ‘düzensiz göçmenlerin huzursuzluk yarattığının farkındayız’ diyor. Akşam yemeğinden sonra günaydın. Siz bu insanların akın akın ülkemize gelmemesi için gelenlerin huzursuzluk yaratmaması için ne yaptınız? Siz tüm meselelerde olduğu gibi sığınmacı meselesini yönetemediniz, o zaman da huzursuzluk çıkar. Türkiye Erdoğan hükümetlerinin yanlış hesap ve politikaları sayesinde dünya üzerinde en fazla sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapan ülke oldu. 2016’da; 6 milyar Avro karşılığında, Türkiye’yi Avrupa’nın göçmen ve mülteci gettosu yapmak için Avrupa Birliği’yle el sıkışan; Genel Başkanımız değildi, CHP de değildi. Sizdiniz siz, Sayın Erdoğan.

"TALİBAN’I MEŞRULAŞTIRMA GÖREVİNİ KİM VERİLDİ" 

Taliban’ın Kabil’e hızla girmesiyle beraber, Erdoğan’ın Biden ile gizli saklı yürüttüğü, Kabil Havalimanı’na Mehmetçiğimizi nöbetçi yazdırma planı şimdilik suya düştü. Ama BOP Eş Başkanı Erdoğan, egemen güçlerin Afganistan’daki taşeronluğunu kapmak için, oldukça çok kararlı görünüyor. Hukukumuza göre Taliban hala terörist bir örgüt. Son 20 yıldır, Taliban’a karşı kurulan koalisyonda yer alan, Taliban’ı terör örgütü ilan eden, Taliban liderlerinin mal varlığına el koymak için, TBMM’den yasalar çıkaran Erdoğan’ın teröristlerle el sıkışmak için gösterdiği heyecan da neyin nesi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu… Erdoğan, sokakta infaz yapan, kadınları köle eden Taliban ile temas kurabilmek için çırpınıyor. ‘Birbirimizi anlarız’, ‘Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanımız yok’, ‘Liderleriyle görüşebilirim’ diyebiliyor. ‘Türkiye’nin Afganistan’daki askeri varlığı yeni yönetimin uluslararası alanda elini güçlendirir’ diyerek, Taliban’ı meşrulaştırmaya kalkıyor. Allah aşkına. Size Taliban’ı meşrulaştırma görevini kim verdi? Askerimiz Taliban’a destek için orada olacaksa, acaba kime karşı olacak? Sizi bir kere daha uyarıyoruz: Yanlış yapıyorsunuz. Size düşen Afganistan’da taraf olmak değildir. Taliban şakşakçılığından fayda gelmez. Türkiye tüm Afgan halkını kucaklamalıdır. Ancak o zaman sorunun çözümüne katkımız olur. Erdoğan hem milletimizin aklıyla alay ediyor. Hem de Taliban’ın gadrine ve zulmüne uğramış, tüm Afganların kalbini kırıyor. 648 askerimiz hala Afganistan’da. TBMM, NATO görevi kapsamında, Mehmetçiğimizin Afganistan’a gitmesine izin vermişti.  NATO’nun buradaki görevi, 1 Eylül’de resmen bitiyor. TBMM’nin hükümete verdiği izin de 1 Eylül’de fiilen sona eriyor. Taliban da ‘1 Eylül’e kadar askerlerinizi çekin’ diyor. Artık daha fazla oyalanmayın. 648 askerimizi ülkemize sağ salim geri getirin. Aksi halde Mehmetçiğimizin burnu kanarsa, sorumlusu siz olacaksınız.

"KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK"

 Bugün, Erdoğan cuma namazı çıkışında cami önünde yine bazı açıklamalar yapmış. Çaresizlik çukuru içinde debelenen siyaseten söyleyecek sözü kalmayan Erdoğan, burada yine Sayın Genel Başkan’ımıza hakaretlerde bulunmuş. Zaten tek bildikleri saldırmak, hakaret etmek… Kendisini hakaretleriyle baş başa bırakıyoruz ama şunu da ifade etmeden geçmeyelim. Bu dil, korkusunu bastırmak için mezarlıkta ıslık çalanların dilidir. Fakat siyasi ömrünü tamamlamış bu zevat için korkunun ecele faydası yok." (ANKA)

Öne Çıkanlar