Öztrak: Seçimin eli kulağında

Öztrak: Seçimin eli kulağında
CHP Sözcüsü Öztark, ‘Yüzde 50 artı 1’i tutturmak için adımlar atılmaya başlandıysa seçimin eli kulağında demektir’ dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası Genel Merkez’de basın açıklaması yaptı. Öztrak'ın açıklamasından satır başları şöyle:

SALDIRILARI CESARETLENDİREN SARAY ORTAKLARININ KİRLİ SİYASİ DİLİDİR: Bu ucube vesayet rejiminde devlet, bırakın vatandaşlarımıza yaşamaya değer bir yaşam kurmayı, vatandaşlarımızın yaşamını dahi koruyamıyor. Devlet krizinin zirve yaptığı son yıllarda, Türkiye’nin göbeğinde, başkentimizde, ana muhalefet partisi liderine linç girişiminde bulunuluyor. Mafya artıkları ve çeteler, siyasetçilere, gazetecilere olmadık tehditler savuruyor. Yetmiyor kalleş saldırılar düzenleyebiliyor. Hükümet ise bu terör saldırılarını seyrediyor. Ufak ortağı ise mafya bozuntularına sahip çıkıyor. Bıyık altından sırıtarak olan bitenden keyif alıyor. Geçtiğimiz cuma günü uzaktan kumandalı çeteler, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a, basın mensupları Orhan Uğuroğlu ile Afşin Hatipoğlu’na kalleşçe saldırdılar. Aynı gün içinde gerçekleştirilen ve organize olduğu açıkça belli olan bu saldırıların amacı; demokrasimizin, basın özgürlüğünün ve siyasetin özgürce yapılmasının önünü kesmektir. Bu yaşadıklarımız sıradan olaylar değildir. Demokrasiye darbedir, terördür. Bunlar vakayı adiyeden değildir. Biz bu saldırıları lanetliyoruz. Saray hükümetinin failleri bir an önce yakalayarak, yargıya teslim etmesini, yargının da hızla gereğini yapmasını bekliyoruz. Çok açık söylüyorum: Bu saldırıları cesaretlendiren, Saray ortaklarının kirli siyasi dilidir. Saldırganlara ve tehdit savuranlara gösterilen hoşgörü, hatta esirgenmeyen siyasi himayedir.

SALDIRILARIN AYDINLATILMASI GEREKİR: Bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri tehdit edilince, sinsice el ovuşturup, sessiz kalanlar, Cumhurbaşkanı zırhına sığınan AK Parti Genel Başkanına ‘sözde’ denince bir bardak suda fırtınalar kopardılar. Sayın Genel Başkanımıza, Çubuk’ta düzenlenen linç girişiminden sonra ne yapıldı? Yine çok yakın zamanda, bir mafya bozuntusunun tehditlerine karşı yargı ne yaptı? Siyaset kurumu ne yaptı? Bugün mafya artıkları ve çeteler, başkentte terör estiriyorsa, bu kadar pervasızca sahne alabiliyorsa, bunun arkasında sarayın bu olaylar karşısındaki meflûç tavrı, yurttaşların güvenliğini sağlama konusundaki yetersizliği vardır. Mafya ve çeteler başkentte, peki devlet nerede? Bu organize terör saldırılarının, en kısa sürede tüm yönleriyle aydınlatılması gerekir.

BU ÇABANIZ BEYHUDEDİR: Diğer taraftan, Genel Başkanımızın TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmaları içeren "FETÖ’nün Siyasi Ayağı" kitapçığımız nedeniyle MYK’mızın en genç kadın üyesi olan ve milletvekili olmayan arkadaşımıza açılan dava da Sarayın şahsım vesayet rejiminin muhalefete siyaset yaptırmama, demokratik siyasetin önünü kesme çabasının en müşahhas örneklerinden biridir. Dikişleri tutmayan bu ucube rejim elbisesini, memleketimizin üzerine uymayan bu deli gömleğini, silahla, sopayla, tehditle, şantajla, Türkiye’nin üzerine uyduracağınızı sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Bu çabanız beyhudedir.

AŞIDA DA FİYASKO: Aşıda tüm dünya zamana karşı yarışıyor. Bazı ülkeler nüfusunun yüzde 20’sini aşıladı bile ama biz bu yarışta maalesef çok geride kaldık. Aşıların 11 Aralık’ta geleceği söylendi ama aşılama ancak 13 Ocak’ta başlayabildi. 11 Aralık’tan bu güne, 8 bin 20 yurttaşımızı kaybettik. Bu gerçekten çok korkunç bir tablo… Hani bu ucube tek adam vesayet rejiminde; kararlar son derece hızlı alınacaktı? Maalesef şahsım vesayet rejiminde, her alanda olduğu gibi aşıda da tam bir fiyasko yaşandı. Ne yeterince aşı bağlantısı ne de aşı çeşitlendirmesi yapılabildi. Neden yapılmadı? Para mı yoktu? Planlama mı yapılamadı? Gelen aşılar için kaç para verildi? Bunları bilmiyoruz ama ortada bir beceriksizlik, yani bir yandaş kayırma çabası olduğu açık...

HÜKÜMET YALAKASI ŞARKICI TÜRKÜCÜLERİN NE ÖNCELİĞİ VAR: Bir aşılama takvimi hâlâ ortada yok. Peki, ne var? Özendirici kampanyalar var. Olmayan aşının tanıtım kampanyası mı olur? Millet aşıdan kaçmıyor ki, tam tersine aşıyı bekliyor. Siz getirin yeter. Devletin görevi aşıda özendirici kampanya yapmak değildir. Devletin görevi vatandaşına en kısa sürede aşı yapmaktır. Bu ülkede hükümet yalakası şarkıcıların, türkücülerin aşıda ne önceliği var? Bu ülkede genç AK Parti MKYK üyelerinin ne önceliği var? Genç AK Partili Belediye Meclis üyelerinin ne önceliği var? Daha pek çok doktora, sağlık çalışanına, güvenlik görevlisine aşı yapılmadan bunlara aşı neden yapıldı? Bari aşıda kayırmacılık yapmayın.

KUYRUKLAR SARAYDAN GÖRÜNMÜYOR MU?: Anadolu’nun kalbi Kayseri’de sadece son bir ayda 7 vatandaşımız canına kıydı. O Kayseri ki, Türkiye’nin zengin üretim merkezlerinden biriydi... Ama şimdi Kayserililer ucuz karnabahar ve elma için şu karda kışta ucu görünmeyen kuyruklarda beklemeye başladı. Bu ülkede insanlarımız, ekmeğinden 1 lira artırmak için Halk Ekmek kuyruklarında… 40 yıl öncesinin yağ, tüp kuyruklarını, yıllarca dillerinden düşürmediler. Şimdi; iş kuyrukları, ekmek kuyrukları, yardım kuyrukları, utanmadan ‘varlık kuyruğu’ dedikleri, soğan, patates kuyrukları, ucuz meyve ve sebze kuyrukları ve hatta gasilhane kuyrukları ortadayken, ağızlarını bıçak açmıyor. Ne oldu Sayın Erdoğan? Yoksa bu kuyruklar Sarayınızdan görünmüyor mu?

İNSANLAR CANIYLA İHTARNAME ÇEKİYOR: Cumhuriyet tarihimizin en ağır buhranlarından birini yaşıyoruz. Ekonomimiz entübe. Bundan 20 yıl önce başbakanlığın önünde kasa atan esnaf, şimdi Ankara kalesinin duvarlarından kaldırıp kendini atıyor. Bu ülkenin insanları, Saraya canıyla ihtarname çekiyor.

Öztrak, basın mensuplarının sorularına da yanıt verdi.

ŞENTOP'UN ‘CUMHURBAŞKANI TARAFLIDIR’ SÖZÜ

Öztrak, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un "Cumhurbaşkanı taraflıdır, siyasi parti üyesidir " sözlerini de değerlendirdi. Öztrak, "Bu açıklama, aslında Cumhurbaşkanı’nın artık cumhurun başkanı olmadığını ortaya koyan açıklama. Cumhurbaşkanı makamı artık tüm vatandaşlarımızı kucaklamıyor. Aslında bugün ülkemizin içine düştüğü devlet krizinin en önemli sebebi bu. Yaşadığımız buhranın da en önemli gerekçelerinden biri bu" yanıtı verdi.

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un kaset skandalı için ‘siyasi bir dizayn çabası olduğu görülüyor’ ifadelerini kullanmasına Öztrak, "O gün FETÖ ile yol yürüyenlerin bugün böyle bir değerlendirme yapması ayıptır. İnsanların özel hayatının ‘ne özeli genel genel’ diyerek meydanlarda kullananları da milletimiz gayet iyi hatırlamaktadır. O gün bunları söyleyenlerin şimdi timsah gözyaşı dökmesi samimi değildir. Siyasi dizayn operasyonundan bahseden Kurtulmuş’a biz de şunu sorsak, ‘kendi partinizi bırakıp AK Parti’ye gittiniz, bu da mı FETÖ projesiydi’ bu doğru olur mu? Yapılan şey ayıptır, çaresizliğin ifadesidir" diye yanıt verdi.

‘DOĞAMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇİLMEZ’

Parti yönetimini eleştiren CHP’li iki milletvekilinin mektuplarının ulaşıp ulaşmadığı ve Muharrem İnce’nin partisine geçiş olacağı iddialarına ilişkin Öztrak, "Genel Merkezi’mizin milletvekilleriyle mektuplaşarak haberleşme gibi bir geleneği yok. Arkadaşlarımızın sorunları hangi zeminlerde Genel Merkez hangi sorunları grup başkanvekilleriyle paylaşacağı belli. O nedenle sorunuzun son kısmı olarak şunu ifade edeyim. Doğmamış çocuğa don biçmenin yararı yok" dedi.

‘SEÇİMİN ELİ KULAĞINDA DEMEKTİR’

Öztark, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın, seçim turları için "mecburen atılan adımlar" şeklindeki açıklamasına dair de şunları söyledi: "Yüzde 50 artı 1’i tutturmak için adımlar atılmaya başlandıysa seçimin eli kulağında demektir. Diğer taraftan hükümet ve ortağının koltuklarını koruyabilmek için seçim sistemiyle oynamaya başlamaları da korkunun dağları deldiğinin göstermektedir." (ANKA)

Öne Çıkanlar