'Pandemi desteğinin yalnızca yüzde 10'u halk için yapıldı'

'Pandemi desteğinin yalnızca yüzde 10'u halk için yapıldı'
TTB Merkez Konsey Üyesi Deniz Erdoğdu, salgının ilk dalgası sırasında yaklaşık 2 milyon kişinin kredi kullanmak zorunda kaldığını kaydetti.

TTB Pandemi Çalışma Grubu 'Pandemide Ekonomi Yönetimi: Borçlandırma, Yetersiz Destek ve Derinleşen Yoksulluk' adlı Pandemi Bülteni'ni paylaştı.

Salgın sırasında verilen ekonomik desteklerin yetersizliğine dikkat çeken TTB Merkez Konsey Üyesi Deniz Erdoğdu, salgının ilk dalgası sırasında yaklaşık 2 milyon kişinin kredi kullanmak zorunda kaldığını kaydetti. Erdoğdu, "Sosyal destek salgının ilk 14 ayında aktarılan 638 milyar TL'ye yaklaşan toplam mali desteğin ancak yüzde 10'una ulaşıyor. Son bir yılda şirketlere verilen vergi indirimi, affı, iadeleri ve teşvikler bu miktarın çoğunu teşkil ediyor" dedi.

TTB Merkez Konsey Üyesi Deniz Erdoğdu, "Covid-19 pandemisi sırasında Türkiye'de Erdoğan yönetiminin temel tercihi vatandaşların borçlandırılması ve kredi temini ile sorunların ertelenmesi oldu. 2020 yılında salgının ilk dalgası sırasında yaklaşık 2 milyon kişi ilk defa kredi kullanmak zorunda kaldı. 5 milyonu aşkın yurttaş ise tekrar bankalardan borçlanmaya itildi. Hane başı borçluluk miktarı 55 bin liraya yükseldi. Plansız programsız salgın yönetimi ekonomik ve sosyal destek sunulmayan kapatmalar salgının yarattığı ekonomik ve toplumsal tahribatı derinleştirdi. Ekonomik ve sosyal destek yok denecek kadar az. Salgın sırasında kürenin dört bir tarafında devletler yeni kredi temini, finansal kuruluşlara sermaye enjeksiyonu ve borç ödemelerini ertelenmesi benzeri mali destekler sundu" dedi.

'İŞSİZLİK FONUNDAN VERİLENİ DE HESABA KATIYORLAR'

Mevcut eşitsizliklerin salgın kaynaklı olarak derinleşmesinin önlenmesinin yolunun hanelere transferlerin arttırılmasından ve devletin bazı vergi gelirlerinden vazgeçmesinden geçtiğini belirten Erdoğdu, "Türkiye'de hanelere yapılan transferler ki 6 milyon vatandaşın, bu da 25 milyon derin yoksulluk içerisindeki yurttaşımıza denk geliyor. Tek seferde biner TL ödenmesi şeklinde oldu. Buraya eklenmiş sosyal destek ödemelerinin tamamı işsizlik ödeneği, nakdi ücret desteği ve kısa çalışma ödeneği şeklinde. 2021 yılında Nisan ayı sonunda başlayan 17 günlük kapatma öncesinde sosyal destek ödemelerinin, dayanışma kampanyası da buna dahil toplam salgın mali desteklerin yüzde 1,3'üne denk geliyor. Sosyal ödemelerini daha yüksek göstermek amacıyla Erdoğan yönetimi, işsizlik sigortası fonu kaynaklarının kullanıldığı ödemeleri hanelere nakit aktarımı ekleyerek hesaplıyor. Bunlar topluca göz önünde bulundurulduğunda dahi sosyal destek salgının ilk 14 ayında aktarılan 638 milyar TL'ye yaklaşan toplam mali desteğin ancak yüzde 10'una ulaşıyor. Son bir yılda şirketlere verilen vergi indirimi, affı, iadeleri ve teşvikler bu miktarın çoğunu teşkil ediyor" diye belirtti.

Tekrarlanan yöntem günü kurtarma olarak adlandıran Erdoğdu, "Türkiye'nin ekonomik sıkışmışlığı nedeniyle verilen desteklerde banka kredisi teminine odaklandı. Toplam mali desteklerin toplamı yüzde 90'ı şirketlere yönelik yapıldı. Salgında hanelere kapsamlı destek verilmesi durumda doğacak yükün nedeni ekonomik politikalarının başarısızlığından başka bir şey değil. Vergi reformu ile üst gelir gruplarından alınan vergi arttırılabilir, tek seferlik servet vergisi ya da benzeri bir uygulamayla bütçe üzerindeki yük hafifletilebilirdi. Yaratılan mali alan ile hanelere verilen desteklerin kapsamı genişletilebilir ve tek seferlik yapılmayabilinirdi. Sonuç olarak salgında plansız olarak verilen sosyal destekler yetersiz kalmaya devam ediyor. Mevcut ana yöntem bir borç sarmalını milyonlara dayatıyor, toplumsal adaletsizlikleri derinleştiriyor" diye konuştu.

Öne Çıkanlar