‘Parayla saadet’ ve ‘Van Hooijdonk zihniyeti’

Kupa vedası sonrası ligde de ağır bir darbe alan Fenerbahçe’nin bu durumu bazı gerçekleri ortaya koyuyor.

Fenerbahçe bu sezon 6. yenilgisini aldı. İlginçtir, bunların 5’ini iç sahada yaşadı Sarı Lacivertliler. Şampiyonluk yarışı veren bir takımın iç sahasında bu kadar kaybı varsa, bunda bir sıkıntı var diyebiliriz. 

Hele de şampiyonluktaki en ciddi rakipleri seriye bağlamışken Fenerbahçe Kadıköy’de Göztepe’ye yeniliyorsa, iş sıkıntıyı da aşmaya başlamış demektir!

Kupa vedası sonrası ligde de ağır bir darbe alan Fenerbahçe’nin bu durumu bazı gerçekleri ortaya koyuyor. Bunlardan biri ‘Para ile saadet olmaz’ gerçeği…

Kuşkusuz ligin en zengin takımı Fenerbahçe. Transfere doymayan Ali Koç, her dönem aldığı isimlerle transfer döneminin şampiyonu olmaya devam ediyor. Ama iş orada kalıyor!

Belki bazıları karşı gelebilir ama mevcut Fenerbahçe kadrosu, formda olup olmadıklarını kenara bırakırsak, kalite olarak rakiplerinin önünde. O kadar yıldız, yıldız adayı var ki…

Ancak işi hırsla sürdüren Ali Koç’un bir de bazı konulardaki ısrarı var ki anlamak zor. Bunların biri teknik direktör seçimi…
Erol Bulut Fenerbahçe’ye geldiğinde hangi kriterle seçildiğini çok sorgulamıştım. 2 nedeni olabilirdi Erol Bulut’un seçilmesinde…

İlki bazı büyük takımlardaki başarılı performansı sonrası seçilmiş olması olabilirdi ki öyle bir geçmişi yoktu…

Bir diğeri, dünyaca ünlü, başarılı ve tecrübeli bir teknik adamın yanında başarılı bir staj geçirmiş olması ki öyle de bir şey olmamıştı!

O zaman seçiminde soru işareti hissedenler, şimdi haklı gözüküyorlar…
Bu sezon başında bazı Fenerbahçeli futbolcular umut veren görüntüyle başlamışlardı… Geldik şubat ayının sonuna… Üzerine koyan bir futbolcu yok… Örnek Ozan! Düşüşü ortada, benzerleri ortada…

Bireysel performansı geçelim…

Fenerbahçe’nin oyun anlayışı da henüz kimse tarafından çözülebilmiş gözükmüyor. Taktik ne, sistem ne, oyunu kim kuruyor, kimin üzerinden işler yürüyor… Haftalardır bunu anlayabilen duymadım…

Geçelim bir başka noktaya…

Aziz Yıldırım döneminde de değer verilen ‘yaşı ilerlemiş tecrübeli yıldız sevdası’ Ali Koç döneminde de sürüyor…
Yaşı 30’un üzerinde oyuncular alınır. Hedef, takıma hem katkı hem de ağbilik etmeleridir. Yaşı ileri olanlar Schumacher örneğini hatırlayabilirler. Ama son 20-25 yılda bir Van Hooijdonk çıkmıştır bu hedefte başarı sağlanılan. Diğerleri 2-3 maç oynayıp geri planda top çevirmişlerdir. 

Emre Belözoğlu son kez 40’ına doğru geldi, bir etkisi olmadı. Son dönemde Perotti, Sosa derken bir de Mesut katıldı takıma… 

Bakalım kim çözecek Van Hooijdonk’un istisna olduğunu, önemli olanın Alex’i geldiği yaşlarda bulmak olduğunu… Ya da Appiah’ın, Aurelio’nun, Anelka’nın… Hatta Gökhan Gönül’ün…

30’undan sonra olmadığını anlamak çok mu zor?

Belki mevcut ihtiyar delikanlılar sona doğru bir şeyler yaparlar ama iş işten geçmeden, bu takımı sürüklemeleridir gereken…

Acaba hep bu ‘Van Hooijdonk zihniyeti’ mi akılları bulandırıyor transfer dönemlerinde!

Pelkas onbirde değildi, Gustavo yoktu ve Fenerbahçe bu nedenlerden oynayamadı diyenler de var…

Anlamıyorum, sanki Sarı Lacivertliler geçmişte onlarla esti, gürledi…

Hayır… Şunu anlamak lazım ki Fenerbahçe’nin etkin bir sistemi yok. Takımı havaya sokan bir yönetim mevcut değil. Oyuncuları ileri taşıyan bir teknik direktör yok… 

Bu durumda Gustavo da olsa, Pelkas da Mesut da olsa… Bir şeyler aksar…

Başkan ve yönetiminin saha dışı her konuda harcadığı enerjiyi önce bunlara harcaması lazım ki… Uğraştıkları konularda haklı olabilsinler…

Yoksa tartışmalı golünün sayılmadığı Galatasaray, tek farkla yenildiği Göztepe maçlarında kaç pozisyona girilebildi ki diğer konularda veryansın edilsin…

Fenerbahçe önce etkin bir teknik direktör bulmayı, iyi bir takım haline gelmeyi ve profesyonelce yönetilmeyi hedef seçmeli…

Yoksa… Rekor üzerine rekor yaşanıyor bu sezon, aksi yönde… Göztepe 21 yıl sonra Kadıköy’de kazanmış… Rekorlar böyle olmamalı bu kadar harcanan para karşılığında…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi