'Parka girerken hapishaneye girer gibi hissettim'

'Parka girerken hapishaneye girer gibi hissettim'
'Vicdan ve Adalet Nöbeti'ne 3'üncü gününe katılan gazeteciler Levent Gültekin ve Aydın Selcen'le konuştuk.

Fatma YÖRÜR

ARTI GERÇEK - Adalet Yürüyüşü'ne de katılan Levent Gültekin, bugün Türkiye’de adalet ortak talep dedi ve adaleti tesis etmek için verilen her mücadelenin anlamlı olduğunu söyledi.

İçi boşaltılmaya çalışılsa da adalet insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, diyen Gültekin, şartlardaki farklılığa dikkat çekti ve hak talebinde bulunmak için Yoğurtçu Parkın'a gelen insanlara sıkı yönetim şartları uygulandığını belirtirken, "Parka girerken hapishaneye giriyormuşum gibi hissettim" dedi.

BASIN KARTI BURADA YENİDEN İŞE YARADI

Kendisine de girişte sorulan basın kartı hakkında Gültekin "10 yıldır basın kartımı kullanmıyordum burada yeniden işe yaradı" dedi.

Park çevresinde oluşan görüntüyü eleştiren Gültekin, "bir parkı hapishaneye çevirmeyi başarmışlar" yorumunda bulundu. "Bir ülkede adalet olmazsa o ülkenin nasıl yaşanmaz olduğunu hep birlikte gördük" diyen Gültekin tüm bu çabaları "Yeter artık" isyanı olarak değerlendirdi ve "Bu ülkeyi yönetenler zerre kadar bu ülkenin çıkarlarını düşünüyorlarsa, aklı selime dönmeli ve bu sese kulak vermeli" dedi.

Medya bu parkı nasıl görüyor ve sizce bu talepler topluma ulaşabiliyor mu?

"İktidarın hoşuna gitmeyen hiçbir söz bu ülkeye tam olarak ulaşmıyor. Sadece HDP yürüyüşü değil, aklı başında hiçbir söz ulaşmıyor bu topluma. İktidar elindeki medya gücüyle halkın önünde bir duvar ördü. Bizler de o duvara nüfus etmeye çalışıyoruz yaşananları insanlara duyurmak için. Aynı zamanda bu duvarlara bakıp bütünüyle susamayız. İğneyle kazmak gibi aynı zamanda iğneyle kaza kaza kendimize tünel yapacağız."

Gazeteci Gültekin, "neden 70 değil 50 değil 60 kişi kısıtlaması" sizce sorumuza da "Bence Devlet Bahçeli’ye sormuşlardır o bir matematik hesabı yapmıştır. Başka bir izahı yok" dedi.

SELCEN: BURADA DİĞERLERİNDEN FARKLI BİR UYGULAMA VAR

Üçüncü gün ziyaretçilerinden gazeteci Aydın Selcen de, "Adalet yürüyüşü ve mitingine de katıldım, Cumhuriyet Davasına da katıldım, buralarda uygulanan güvenlik önlemlerine dönük olumlu gözlemlerim vardı. Buradan ondan çok farklı bir uygulama var" dedi.

Selcen, insanın bu çifte standardı görmemesi mümkün değil, diyerek güvenlik önlemlerini eleştirdi. Parka ilk gün de geldiğini belirten Selcen, "O gün giremedim bugün önceden isim yazdırarak girebildim" dedi ve buna rağmen girişlerin yarım saat sürdüğünü belirterek girişte ve tüm uygulamalardan kişiden kişiye farklı muamele uygulandığını, bunun da çifte standardı yaydığını belirtti.

"Aşırı ve gereksiz bir güvenlik önlemiyle adalet, hak, hukuk ihtiyacının bastırılamayacağına dikkat çeken Selcen, adalet, hak, hukuk kadar güvenlik de hepimizin ihtiyacı ama güvenliğinde eşit yurttaşlar olarak hepimize aynı uygulanması gerekir" dedi.

Bir yandan da burada bu güvenlik çemberini konuşurken genel talepler arka planda kalıyor. Ana mesajın yayılmasına engel oluyor mu bu çember?

"Buradaki mesajların duyulmaması için iktidar hiçbir harcamadan ve personelden kaçınmamış. Böyle olunca bu talepler duyulmuyor mu? Duyuluyor, daha olumsuz yansıyor ve bu talebin nasıl bir ihtiyaçtan doğduğunu yansıtıyor bu tablo. Demokratik barışçıl eylemelere yol açmak tüm ülkeyi rahatlatacaktır."

 

Öne Çıkanlar