PİA, 32 aydır bekletiliyor: Anayasal suç içleniyor

PİA, 32 aydır bekletiliyor: Anayasal suç içleniyor
'Bakanlık, alenen hukuku çiğnemek sureti ile hem görevi kötüye kullanma hem de her vatandaşın hakkı olan dilekçe hakkımızı elimizden alarak Anayasal suç işlemektedir.'

ARTI GERÇEK- İnsan ve Özgürlük Partisi (Partiya Însan û Azadi-PİA) yaptığı bir açıklamayla parti kurma girişimlerinin 32 aydır engellenmesine tepki gösterdi.

2018 yılından bu yana parti kurma başvurusu İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmeyen PİA, Ankara'daki bekleyişini sürdürüyor. 32 aydır çeşitli gerekçelerle bekletilen ve engellenen PİA tarafından yapılan açıklamada süreç kronolojik olarak sıralanarak, "Asıl mesele devletin tekçi anlayışının etnik, dini, mezhep sınırlarını aşarak kabileciliğe kadar varması ve kabile çıkarları uğruna meşruiyet kaygısını yitirmesidir" denildi. 

PİA Kurucu Genel Başkanı Mehmet Kamaç, yaptıkları kronolojik sıralamanın 'hukuksuzluğun, suçun ve keyfiyetçiliğin dibe vurmasının' kronolojisi olduğunu söyledi. Kamaç, "Yürütme erkinin bir parçası olan, görev alanları yasalar ile belirlenen bu bakanlık, alenen hukuku çiğnemek sureti ile hem görevi kötüye kullanma hem de her vatandaşın hakkı olan dilekçe hakkımızı elimizden alarak Anayasal suç işlemektedir" dedi.

15 GÜNDÜR İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ÖNÜNDE BEKLİYORLAR

"Bizler bu toplumun her duyarlı bireyi gibi, özelde Kürt toplumuna, genelde de toplumun neredeyse bütün farklılıklarını reddeden mevcut siyaset anlayışından rahatsızlık duyarak, kendi durduğumuz yerden daha şeffaf, denetlenebilir, toplumun tüm farklılıklarını temsil eden bir yönetim anlayışını ortaya koymak amacıyla parti kurma kararı aldık" diyen Kamaç, 15 gündür İçişleri Bakanlığı önünde bekleyişte olduklarını belirtti.

Siyasi partilerden destek beklediklerini ve görüşme girişimlerinde bulunduklarını söyleyen Kamaç, "Bu skandal durumdan daha skandal olanı, bu hukuksuzluğu ifşa etmek ve destek talep etmek üzere bu on beş günlük süre zarfında Türkiye’deki siyasi muhaliflerle görüşmek için yaptığımız girişimlerde karşılaştığımız içler acısı suskunluk ve tepkisizliktir" dedi.

GÖRÜŞME TALEPLERİNE YALNIZCA DÖRT PARTİDEN GERİ DÖNÜŞ OLDU

Süreç içerisinde AKP, CHP, DEVA Partisi, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ile görüşme talep ettiklerini belirten Kamaç, yalnızca DEVA Partisi, HDP, Saadet Partisi ve HDP ile görüşebildiklerini belirtti. 

"Hükümetteki işleyişin denetleme ve dengeleme mekanizması olan başta ana muhalefet partisi olmak üzere bütün muhalefet partilerini, bu hukuksuzluk karşısında sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz" diyen Kamaç, şöyle devam etti:

"İnsan ve Özgürlük Partisinin maruz kaldığı bu muamele en temel anlamda bir hukuk ve temel insan hakları meselesidir. Bu bağlamda insan hakları ve tüm sivil toplum kuruluşlarını duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bunların hepsinden önce yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanlığını, yasamanın başı olan TBMM başkanlığını ve yargı erkinin başı olan Anayasa Mahkemesini göreve davet ediyoruz. İçişleri Bakanlığı kamu adına yapması gereken görevi yerine getirmese de, insan ve Özgürlük Partisi toplum vicdanında kurulmuş, aldığı evrak kayıt sayısı ile de tescillenmiş yasal bir partidir. İnsan ve Özgürlük Partisinin kurucu iradesi olarak bundan sonraki süreci hem İçişleri Bakanlığı hem de yargı yolu ile yürütecektir."

SONUÇ ALINAMAZSA AİHM'E GİDİLECEK

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Kamaç, yaptıkları görüşmelerden sonuç alamazlarsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacaklarını bildirdi.

    

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar