Karakol bahçesinde işkence yapan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

Urfa'nın Halfeti ilçesinde 18 Mayısta çıkan çatışmada 1'i polis 2 kişi yaşamını yitirmiş, çatışma sonrası balatılan opresyonda 55 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan kişilerin karakol bahçesinde sıralı şekilde uzatılmış fotoğrafları ve işkence gördüklerine dair beyanları da basına yansımıştı.

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltına alınan kişilere ilişkin başlatılan soruşturma tamamlandı. Başsavcılık, gözaltı süresince yoğun işkencelere maruz kalan 37 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi. Savcılık, 13’u tutuklu 18 kişi hakkında ise iddianame hazırladı. İddianame, Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği takipsizlik kararını Mezopotamya Ajansı’ndan Barış Polat'a değerlendiren Urfa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsan Hakları Koordinatörü Mevlut Güneş, olayın başından beri masumiyet karinesinin göz ardı edildiğine dikkati çekerken, Cumhuriyet Başsavcılığı ile yaptığı görüşme sonucu işkence yapan kişiler hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi:,

"Baromuz işkence iddialarına ilişkin hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı. İşkence ve kötü muamele uluslararası boyuta yansıdı. O dönemde Uluslararası Af Örgütü imza kampanyası başlattı. Yine İngiltere Parlamentosu’nda bu durum gündeme geldi. Yani sınırları aşan uluslararası boyut kazandı."

'CİNSEL İŞKENCE İZLERİNE DE RASTLANDI'

Hastane raporları ve beyanlarda işkence izlerine rastladıklarını belirten Güneş, cinsel işkence izlerine dahi rastlandığına dikkat çekti:

"Özellikle kadınların hastanede aldıkları raporlar, yine beyanlarında cinsel işkencenin izlerine rastlandı. Tekme, elektrik, darp gibi birçok işkence yöntemine rastlandı. Şahısların başvuruları üzerine baromuzun Cumhuriyet Başsavcılığı ile yaptığı görüşme sonucu işkence yapan kişiler hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma ağır aksak bir şekilde devam ediyor. 3 jandarma personeli tarafından görüntülere ilişkin bilirkişi raporu hazırlandı. Hazırlanan rapor çok muğlaktı. Raporda işkence izlerine rastlanmadığına yönelik beyanlar vardı. Bu durum hem komisyonumuzun itirazları hem de savcılığın bu rapora itibar etmemesi üzerine görüntüler İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Tabi halen bir gelişme yaşanmış değil. En azından şimdilik salgına dayandırılıyor."

'İHLAL EDİLEN İNSAN HAKLARI VE HUKUK İLKELERİ OLDU'

Urfa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsan Hakları Koordinatörü Mevlut Güneş, 37 kişi hakkında verilen takipsizlik kararı için ihlal edilenin insan hakları, masumiyet karinesi ve hukuk ilkeleri olduğunu belirterek işkencenin mahkum edilmesini istedi:

Sonuç ne oldu? İhlal edilen insan hakları oldu, masumiyet karinesi ve hukuk ilkeleri ihlal edildi. Yine işkenceye maruz kalan bireylerin kişilik haklarına saldırı oldu. Hatta bu durum meşru sayılmaya çalışıldı" dedi. İşkencenin suç olduğunu vurgulayan Güneş, "Düşünün Türkçe bilmeyen insanlar gözaltına alınarak itirafa zorlandı. En azından gördüğümüz bu oldu. Toplumuda vicdani olarak rahatsız eden, ayrıştıran muameleler oldu. İşkencenin mahkûm edilmesi gerekir. Tabi bu uygulamaların önüne geçilmesi için baroların özgür olması gerekiyor." (Haber Merkezi)