Prof. Aksu: Merkezi otorite vatandaştan beklediği duyarlılığı göstermedi

Prof. Aksu: Merkezi otorite vatandaştan beklediği duyarlılığı göstermedi
TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyesi Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, pandemi ile mücadelenin sadece bireylerin önlemlerine bırakılamayacağını vurguladı.

ARTI GERÇEK - Türk Tabipleri Birliği, zoom üzerinden basın toplantısı düzenleyerek, COVID-19 pandemisinin 5. ayına dair değerlendirmelerini açıkladı. 

Basın toplantısında TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyesi Prof. Dr. Feride Aksu Tanık "Salgın Kontrol Altına Alınamıyor, Sağlıkçılar Tükeniyor" başlıklı bir sunum yaptı. 

Sunumda Türkiye, komşu ülkelerle karşılaştırıldığında doğrulanmış vaka sayısı bakımından İran ile benzerlik gösteriyor, Bulgaristan ve Yunanistan’daki vaka sayısından fazla. Doğrulanmış ölüm sayısı itibariyle İran’dan düşük, Yunanistan ve Bulgaristan’dan yüksek. 

Prof. Aksu, ancak Türkiye DSÖ’nün kod sistemini kullanmadığı için doğrulanmış ölüm ve vaka sayılarıyla ilgili eksiklik olma ihtimaline de dikkat çekti. 

Temmuz ortasından itibaren vaka sayılarında artış eğilimi olduğunu, böylece "yaz aylarında virüsün etkisini yitireceği ve hastalığın azalacağı" inancının yalanlandığını söyleyen

Aksu, şu verileri aktardı:

- Toplamda 623.766 kişi karantina altına alındı. 

- 1 Ağustos 2020 itibariyle Sağlık Bakanlığı verilerine göre hesaplanan aktif hasta sayısı 11 bin 152.

- Fahrettin Koca'nın paylaştığı seroprevalans çalışmasında elde edilen sonuçlar hesaplanan aktif hasta sayısı ile karşılaştırıldığında toplumda PCR ile tanı alanlarının 9.9 katı kadar aktif vaka mevcuttur. 

- ABD'nin hastalık kontrol merkezi olan CDS'nin kategorizasyonuna göre, Türkiye riski yüksek ülkeler arasında. 

PANDEMİ MÜCADELE STRATEJİSİ YANLIŞ 

ktidarın pandemi ile mücadele stratejisinin yanlış olduğunu söyleyen Prof. Aksu, şu değerlendirmeyi yaptı: 

"Merkezi otorite kendi sorumluluğunu uyarmak ve hasta olanları tedavi ile sınırlandırmış görünüyor. Bakanın tweetlerinde de bu görülüyor. Pandemi ile mücadele sadece bireylerin önlemlerine bırakılamaz. Bulaşıcılık hızının azaltılmasında "suçlu/sorumlu" olarak vatandaşın işaret edilmesini sorunlu bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Kişilerden beklenen iradeyi merkezi otorite göstermiyor. Sınavlar, anma toplantıları, Kurban Bayramı, Ayasofya caminin açılışı gibi olaylar merkezi otoritenin aynı duyarlılıkta olmadığına işaret ediyor."

GERÇEKLERİN GİZLENMESİ OLANAKLI DEĞİL

Salgında veri sürekliliğinin çok önemli olduğunun altını çizen Aksu, Sağlık Bakanı’nın günlük açıkladığı tabloda, 29 Temmuz’dan itibaren entube ve yoğun bakım sayılarının kaldırılmasını eleştirdi. "Bu değişikliğin nereden kaynaklandığını bilemiyoruz. Bilim Kurulu’nun bilgisi dahilinde olmadığını biliyoruz" dedi.

"Günümüz koşullarında salgında gerçeklerin gizlenmesi olanaklı değildir. Böyle bir tercih terk edilmelidir" diyen Prof. Aksu, sayıları 1 milyona varan sağlık emekçilerinin, il idari yöneticilerinin paylaşımlarından örnekler verdi. Sağlık Bakanlığını, valilikler ile il sağlık müdürlüklerinin açıklamalarına kulak verilmesini istedi. 

GÜÇ ODAKLARI ÇIKAR ÇATIŞMASI MI VAR?

Prof. Feride Aksu Tanık, sağlık alanında üst düzey görevden alma ve istifalara dikkat çekti. Yerli PCR kitinin geliştirilmesinde yer alan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler Dair Başkanı, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Başkanı ve Genel Sekteri,  Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ yönetim kurulu başkanı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı görevden alınmıştı. Aksu, bunlara dair "Kurum içi grup/güç odakları çıkar çakışmaları mı var?" diye sordu. 

FABRİKALAR DA DENETLENMELİ

İçişleri Bakanlığı plajlar, lokanta, eğlenme mekânları gibi yerlerde yaygın denetim yaptığını hatırlatan Aksu, ancak fabrikalar, atölyeler, şantiyeler, organize sanayi bölgelerinde de denetim yapılması gerektiğini ifade etti. 
Aksu, üretim alanlarında yaygın test yapılmaması ve üretimin sürdürülmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. 

SAĞLIKÇILAR TÜKENİYOR

"Sonbahara girerken sağlıkçılar yorgun ve kırgındır, tükenmektedir" diyen Aksu, enfekte olan sağlık emekçilerinin sayısını öğrenemediklerinin altını çizdi. Ancak Tabip Odalarının çalışmalarıyla veri alabildiklerini söyleyen Aksu, Antep’te 760, Diyarbakır’da 346 sağlık çalışanının enfekte olduğunu hatırlattı.

Aksu, "Sağlık çalışanlarına test yapılmamaktadır. Bu hem bu alandaki emek gücünü hem de hizmet verdikleri insanları riske sokuyor" dedi. Aksu, Sağlık Bakanlığı’nı enfekte olan sağlık çalışanları sayısını açıklamaya çağırdı. Ayrıca, COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesini, yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının geri bıraktıklarının yaşamının güvence altına alınmasını istedi. 

"Emeklilik ve istifalar gündeme geliyor" diyen Aksu, bunun da sağlık çalışanlarının tükendiğini gösterdiğine işaret etti. 

AŞI ÇALIŞMALARI KAMUSAL OLMALI

DSÖ açıklamasına göre Türkiye’de 10 aşı çalışması yapıldığını öğrendiklerini de belirten Aksu, aşı çalışmalarının Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda, kamusal olarak desteklenmesi ve üretimin de kamusal olarak yürütülmesi gerektiğini söyledi. 

Öne Çıkanlar