Prof. Dr. Gençay Gürsoy: İktidar her şey kötüye giderken seçim yapma telaşına girmeyecek

Prof. Dr. Gençay Gürsoy: İktidar her şey kötüye giderken seçim yapma telaşına girmeyecek
Gürsoy, 'Ekonomiyi geçici bir süre içinde olsa toparlama imkanı bulursa bu iktidar korkarım ki bu aradaki puan farkı azalabilir. Seçim riske girebilir' dedi.

Prof. Dr. Gençay Gürsoy, İktidarın her şey kötüye giderken seçim yapma telaşına girmeyeceğine işaret ederek, "Bizdekine benzer baskı rejimlerinin her halükarda bir kitle desteğine ihtiyacı var" dedi. AKP-MHP'nin sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan ülkeyi çıkmaza sürüklemesi beraberinde erken seçim tartışmalarını alevlendirdi. Muhalefet partileri, uzun bir süredir ülkenin yönetilemediğine işaret ederek, erken seçim çağrısı yapıyor. Anket şirketleri tarafından açıklanan kimi anketlerde de bu talep öne çıkıyor. Prof. Dr. Gençay Gürsoy, hem erken seçim tartışmaları hem de ülkenin içerisinde geçtiği sürece dair Mezopotamya Ajansı'ndan Kadir Güney’e değerlendirmelerde bulundu.

"AKP dönemi kapandı" iyimserliğinin erken başladığına dikkati çeken Gürsoy, anketlerde halen AKP’ye yüzde 30, Erdoğan’a ise yüzde 40’lara varan desteğin olduğuna söyledi. Gürsoy, "Seçimlerde belirleyici olacak faktör, Kürt seçmeni ve kararsız seçmen" ifadelerini kullandı. 

Gürsoy, HDP Millet İttifakı tarafından "üvey evlat" muamelesi görmesini eleştirdi ve "umarım seçimler yaklaştıkça muhalefetinde aklı başına gelir ve karşılığı olmayan, kime yarandığı belli olmayan tavırlardan geri adım atar" dedi.

Prof. Dr. Gençay Gürsoy'un değerlendirmeleri şöyle;

‘SEÇİM EKONOMİSİNE BAŞVURABİLİR’

Gürsoy, iktidarın her şey kötüye giderken seçim yapma telaşına girmeyeceğine işaret ederek, "Bizdekine benzer baskı rejimlerinin her halükarda bir kitle desteğine ihtiyacı var" dedi.

Gürsoy, "Bütün yollara başvurarak iktidarda kalmayı deneyebilirler. Ama arkalarında bir kitle yoksa bu çok uzun sürmez. Geçmişte bunun aksini gösteren örnekler çoktu. Fakat bugün bunlar çok geçerli değil. Genel bir rıza sağlayabilecek ekonomik koşullara da sahip değil. Bir seçim ekonomisine başvurup ‘görece’ rahatlama sağlayıp hemen arkasından seçime gitme ihtimali belirmeye başladı" diye belirtti.

İktidarın oy kaybetmesinin en temel nedenlerinden birisinin ekonomideki kötü gidişat olduğunu vurgulayan Gürsoy, "Bu bakımdan ekonomiyi geçici bir süre içinde olsa toparlama imkanı bulursa bu iktidar korkarım ki bu aradaki puan farkı azalabilir. Seçim riske girebilir" dedi.

‘KARARSIZ OYLAR GİTTİKÇE ARTIYOR’

"AKP dönemi kapandı" iyimserliğinin erken başladığına dikkati çeken Gürsoy, anketlerde halen AKP’ye yüzde 30, Erdoğan’a ise yüzde 40’lara varan desteğin olduğuna söyledi. Gürsoy, "Yaşanan doku kaybı devam etse bile aradaki fark 15 puanın üzerinde olmadan muhalefetin seçimi garantilemesi pek mümkün değil. Ayrıca erime doğrudan muhalefete gitmiyor. Kararsız oylar gittikçe artıyor. Gerçekten Türkiye halkları bu iktidardan yoruldu. Bu rehavete kapılmamak gerek. Muhalefetin inandırıcı ve geleceğe yönelik planlarının ortaya çıkmasını bekleyen geniş bir kararsız kesim var" değerlendirmesinde bulundu.

KÜRTLER BELİRLEYİCİ

"Kürt oyları diye anahtar bir sorun var" diyen Gürsoy, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Millet İttifakı tarafından "üvey evlat" muamelesi görmesini eleştirdi.

Gürsoy, "Umarım seçimler yaklaştıkça muhalefetinde aklı başına gelir ve karşılığı olmayan, kime yarandığı belli olmayan tavırlardan geri adım atar. Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun son günlerdeki gafları Kürt oyları bakımından ciddi problem yarattığı apaçık" dedi.

Muhalefetin yakın zamana kadar güven veren bir profil çizmediğine dikkati çeken Gürsoy, "Zaman içinde iki büyük muhalefet partisi ve küçük partiler yan yana dizilebildi. Fakat önemli olan Kürt seçmenini nasıl bu muhalefetin yanına çekileceği sorunu. Hala çözülmüş değil. Gittikçe de kötüye gidiyor. Muhalefet bu günlerde bir toparlama beceremezse bu kesimi ikna edemeyebilir. Seçimlerde belirleyici olacak faktör, Kürt seçmeni ve kararsız seçmen" ifadelerini kullandı.

‘İNANÇLILAR İÇİN DE LAİKLİK BİR GELECEK GARANTİSİDİR’

HDP’nin açıkladığı 11 maddelik deklarasyonu anımsatan Gürsoy, kimi eksikliklere rağmen değerli bir tutumun ortaya konduğunu söyledi. Gürsoy, "Belgede laiklik konusunda hiçbir ifade yer almıyor. Bunda Kürtlerin çoğunun inançlı olmasının rolü vardır. Bence inançlılar için de laiklik bir gelecek garantisidir. Bu ilkeyi HDP bir biçimde ilkelerinin içine sokması gerekiyor. Bu ifadeler HDP’nin gündeminde dillendirilirse ulusalcı, sol, demokrat kesimlerin sempatisi kazanılabilinir. Onların ön yargıları kırılabilir" diye kaydetti.

'ÜMİDİM VAR'

İktidarın "ortalığı dağıtmadan gitmeyi kabul etmesi" durumunda parlamenter sisteme geçişin mümkün olacağını ifade eden Gürsoy, şunları söyledi: "Muhalefetin hatırlatmalarıyla AKP’ye angaje olan bürokrasinin biraz geri adım atma ihtimali var. Yargı sisteminde binlerce yargı mensubu bugün iktidarın yandaşı bir işlev görüyor. Bunların değiştirilmesi çok kolay değil. Gerçi iktidar değiştiği zaman bürokrasi hızla yön değiştirebilir ama yine de her şeyin büyülü çubuğun dokunması kadar kolay düzelmeyecek. Kararlı, ileriye dönük şeffaf yöntemlerle bu mesele çözülebilinir. Halkın da biraz sabır göstermesi gerekiyor."

"Eğer bu fırsat da kaçırılırsa Türkiye bir daha belini doğrultamayabilir" diyen Gürsoy, gelecekten ümitli olduğunu belirtti. Gürsoy, şöyle devam etti: "Geçmiş yarım yüzyıla yakın bir siyasi hayata tanıklık etmiş bir insan olarak bu ülkenin böyle bir dönemi yaşamadığını biliyorum. Bunu hak etmeyen, itirazı olan çok geniş ve aklı başında bir kitle var. Bu kitlenin rızası olmadan bu sistemi daha uzun müddet devam ettirmek mümkün değil. Bunlar harekete geçirilirse çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur."

Öne Çıkanlar